BIST 10.282
DOLAR 32,22
EURO 34,72
ALTIN 2.448,75
HABER /  GÜNCEL

Tembel bahçıvana tavsiyeler

Ebcioğlu ihmalci, üşengeç bahçeciler için ipuçları verdi.

Abone ol

Nejat Ebcioğlu (74) emekliliğinde bahçe işlerine merak sardı. Editörlük ve çeviri yaptığı için araştırma yapmak ve birikimini kitaba dökmek onun için zor olmadı. Bitkiler konusunda üst üste kitaplar yayınladı. Bu yıl 9 ve 10’uncu kitaplarını çıkaran Ebcioğlu ihmalci, üşengeç bahçeciler için ipuçları, küresel ısınmaya uygun kuraklık bitkileri konusunda tavsiyeler verdi.

Nejat Ebcioğlu bitkilerden bahsederken kendinizi cennet bahçesinde gibi hissediyorsunuz. Her birini, çok sevdiği gözünden sakındığı belli oluyor. O anlattıkça her zaman gözünüzün önünde duran tanıdık çiçeklere bile bir başka bakıyorsunuz. Bahçecilik ilgisi bir emeklilik uğraşı gibi görünse de öyle kısa bir dönemden bahsetmiyoruz. 16 yıl deniz subaylığının ardından bir yayınevinde editörlük ve çeviri yaptıktan sonra 1982 yılında emekli olmuş. Marmaris’te 2 dönümlük boş bir araziye bir ev ve bahçe kurmuş. 50 ağaç büyütüp 15 yılda koskoca bir bahçe sahibi olmuş. Ama bir kötü komşu Nejat Bey ve eşi Aydanur’u evlerinden soğutunca Akdeniz iklimi olan başka bir şehre, Antalya’ya yerleşmişler. Burada bahçe yerine bir balkonla idare etmek zorunda kalmışlar.

Nejat Bey, Antalya’da ünlü İngiliz yayıncısı Dorling Kindersley’in Şifalı Otlar Ansiklopedisi’nin çevirisini yaparken kendi kitabını yazmaya da karar vermiş: "O sırada piyasadaki tüm şifalı ot kitaplarını topladım. Kitapların çoğunun yalan yanlış bilgilerle dolu olduğunu gördüm. Acaba bunun kitabı yazılabilir mi, diye düşünürken 60 yıllık arkadaşım Yılmaz Erolgaç beni adeta arkamdan iteledi, otur kendin yaz Nejat dedi. Böylece ’’ kitabım 117 bitki ve eşim Aydanur Ebcioğlu’nun çizimleriyle ortaya çıktı."

Remzi Kitabevi tarafından 2001 yılında yayınlanan kitabın şu anda 3’üncü baskısı piyasada. Bu kitap beğenilince ardından "" kitabı geldi. Kışın salonda tutup ilkbahar ve yaz balkona çıkarabileceğimiz bitkileri anlattı. Bu kitap da üçüncü baskıyı yaptı.

MARMARİS’TE BAHÇE AŞKI

Ebcioğlu, bahçe sevgisinin onu nasıl sardığını şöyle anlatıyor: "Marmaris’teki bahçe benim bitkilerle yakından ilgilenmeme neden oldu. Aman bu bitki de yaşasın, derken günde 3-4 saat bahçe suluyordum. Meyve ağaçlarını çok seviyordum, çünkü hepsi üretken. Bir kürek gübre verdiğimizde bize dünyanın en güzel meyvesini en güzel şekliyle sunarlardı. Yaptığımız tam organik tarımdı. Pazarda bulamadığımız kadar iri ve lezzetli portakallarımız oluyordu. Mandalinalarla uğraşıp, ellerimi koklaya koklaya eve girerdim, buzdolabına meyve koymaz her yemekte ayrı meyve toplardık. Bir çekirdekten bir şeftali ağacı büyüdü, bir ağacın dibine öylesine attığımız elma çekirdeklerinden bile ağaç çıktı, çok bereketli bir topraktı."

Kitapları beğenilince Ebcioğlu Remzi Kitabevi’nden , Sağlığımızın Yapıtaşları , Kaktüsler ve Diğer Etli (sukulent) Bitkiler gibi bir dizi kitap çıkardı. Bu yıl ikisi de İnkılap Kitabevi’nden çıkan ve ardından Sevgili Bahçem ile 10’uncu kitabını yayınlamış oldu. Son olarak bitki adları sözlüğü de hazırladı, yakında bu da İnkılap Kitabevi’nden basılacak. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları için de Yararlı ve Baharlı Bitkiler Mutfağı isimli bir kitabı hazırlıyor. "Başka hiçbir iş yapmıyorum benim tek zevkim kitaplar üzerine uğraşmak" diyor.

ELİNİZİ KORKAK ALIŞTIRMAYIN

Gülleri toprağa ne kadar yakın budarsanız o kadar iyi ürün alırsınız. Tabii aşının altından değil... Üzüm asması da öyle, meyve vermesini isterseniz keseceksiniz o yeniden çıkarır. Solan çiçekleri koparın, yenisi çıkar. Koparmazsanız tohuma kaçar. Pek çok bitki de böyledir, çiçek açıp güzelliği bittiği anda koparmak gerekir. Kıyacaksınız, çünkü arkasından yeni nesiller gelecek.

EVİN İÇİNDE AĞAÇ YETİŞTİRİN

Saksıda yetiştirebileceğiniz limon veya kumkuat (kamkat) kışın yapraklarını dökmüyor, sonra çiçek açıyor, meyve veriyor, koparmazsanız üzerinde bir sene bile kalabilir. Koparmadığınızda dünyanın en güzel turuncu topudur, portakal gibi. Soğuk havada güneş gören bir cam önüne koyun.

Benjamin kalender bir bitkidir evde dikerseniz büyüdükçe tavana kadar çıkar, alacalı ise ışığa yakın tutmanız gerekir yoksa alacalarını kaybeder.

Balkondaki çiğdemler ilkbaharda çılgın gibi açar, zıp çiçeği de denir. Yazın balkonda susuz kalırsa kurur ama sonbaharda makasla tüm kurumuş kısımlarını kesince bolca su verin, 3 gün sonra tekrar balkonunuz şenlenir. Çiçeklerini gören bayılır.

Latin çiçeği 3-4 renk açan harika bir çiçektir. Çok su verirseniz sadece yaprak güzeli olur, az su vereceksiniz ki çiçek çıkarsın. Bu yüzden tembel bahçıvana gider. Latin çiçeğini martta ekeceksiniz bütün yaz çiçek açar önce iki yeşil yaprak çıkarır ordan büyür, yaprakları çok güzel ve renklidir. Hem şifalı bir bitkidir hem yapraklarını tere gibi salataya koyabilirsiniz, hem de tomurcuk ve tohumlarını turşu yapabilirsiniz. Saksıda yetiştirilebilir.

AZ SU İSTEYEN BİTKİLER

Avkuba ihmalkar bahçıvanın bitkisidir, su vermeyi unutursunuz, gübre vermeyi unutursunuz yaşar, adeta ölmesi için neden bulamazsınız. Buna alacalı defne de deniyor. Şehrin havasını da temizleyen bitkilerdir, kötü gazlara rağmen yaşar. Hercai menekşeler de böyledir, kirliliğin en fazla olduğu yerde bile yetişebilir.

Bütün yaz çiçek açan, çok az sulanan ihmalci bahçıvanın çiçeği ipek çiçeğidir. Az su verirseniz çiçeği çok çıkar, çok su verirseniz yaprak güzeli olur. Ölmeyecek kadar ıslatın bırakın, bir hafta su vermeyin. Her gün verirseniz azar.

Buz çiçeklerinin (lamprantus) yaprakları buzlu gibi bir görüntü verir. Çok az su ister, sukulent türü bir bitkidir. Yaprak ve gövdesinde suyu biriktirir. Bütün yaz çiçek açar çok güzel minik minik kırmızı çiçekleri vardır. Başka cinsleri sarı mor çiçekli açar. Kuraklıkta az su isteyenler kaktüsler ve sukulentlerdir, çöl bitkileridir, su vermezseniz yaprakları küçülür zavallılaşır ama ölmezler, suyu verince toplanır şişerler.

Eskiden palmiyeler İstanbul’da yetişmezdi, şimdi İstanbul’un iklimi de güneyin iklimine döndüğü için bol miktarda var. Kurak iklimde ölmez, gövdesinde 500 litreye kadar su biriktirir, eğer su tümüyle bitecek kadar kuraklık sürerse ancak o zaman ölür.

ARSIZ BİTKİLERE DİKKAT

Bitkilerin bazıları o kadar arsızdır ki bahçenizi elinizden alırlar. Örneğin akşam sefası bir tohum döker ki her yer akşam sefası olur. Hele ayrık otları, kökleri idrar yollarına faydalıdır ama öyle arsız ki, bahçeye verirseniz bir daha onun önünü alamazsınız. Yer elmasını da bir kere ekerseniz bir daha temizlemek zordur.

BAHÇE İÇİN DÜZENLEME

Bahçenin içinde örnek vurgulama bitkisi yapın. Yani eğer çok güzel bir bitkiniz varsa onu bahçenin arkasına dikip, bu benim medar-ı iftiharım, deyin. Hem evden hem dışardan görülen yere koyun. Çiçek tarhları küçüktür, örnek vurgulama bitkisi bir heykel gibi onların arasından çıkabilir.

Deniz kıyısı bahçelerinde, ne eksem ölüyor, denir. Halbuki bazı bitkiler özellikle deniz suyundan gelen nemi ve tuzu sever. Muz ve hurma gibi.

Bahçenize illa bir duvar yapmak yerine çit yapmak daha doğru, bitkilerle örtülmüş bir koruyucu tel yaptırıp üzerine bir şey sardırmak hem daha ucuz hem daha güzel. Acem borusu, yasemin, mürver, begonvil olabilir. Begonvile 11 ay çiçeği de denir. Amerikan sarmaşıkları, hanımeli ve sarmaşık güller ile girişten itibaren bahçenizi cennet yapabilirsiniz.

Bahçe bordürleri yolun kenarında ince satıhlardır. Onların da üzerine çiçek koyun, hele bahçede uzun bir yolunuz varsa eve girip çıkarken bakarsınız.

Bahçenizde sadece süs bitkisi yetiştirmeyin, bir kısımına şifalı bitkiler koyun. Fesleğen, maydanoz, dereotu gibi.

Bahçenizin bir kısmına da meyve ağaçları dikin. Çok güzel meyve ağaçları var, mesela yeni dünya yaz kış yeşildir, sonbaharda açtığı çiçek çok güzel kokar, bütün kış meyvesini büyütür ilkbaharda meyveleri çıkar. Güneyde yaşayanlar narenciye diksinler, bahçeleri birkaç ay mis gibi koksun.

Marmara bölgesinde örneğin Yalova’da artık kivi yetiştiğini gördüm. Bu asma şeklinde oluyor, bir ağaçtan 15-20 kilo meyve alıyorlar.
(Ayten Serin)