Tek cep mesajı 225 hayat kurtardı!

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Van depreminde 112 aracılığıyla tüm cep telefonlarına mesaj gönderdiklerini söyledi. Enkaz altındaki 225 vatandaşın bu cep mesajı sayesinde enkaz altından kurtarıldığını açıklayan Yıldırım, deprem değil dayanıksız yapıların öldürdüğünü anlattı.

Çeşitli açılışlarda bulunmak üzere Van'a gelen Bakan Yıldırım, İki Nisan Köprülü Kavşağı'nın hizmete girmesinin ardından, depremde yıkılan okulların yerine hayırsever vatandaşlar ve devlet imkanlarıyla yaptırılan okulların açılışlarını gerçekleştirdi.

 

İlk olarak Gedikbulak köyünde yıkılan okulun yerine, İzmir Ticaret Odası tarafından yaptırılan okulun açılışını yapan Yıldırım, Van'da ortaya çıkan tablonun Türkiye'nin doğusu ile batısının bir ve kardeşliğinin ispatı olduğunu söyledi.

 

İzmir'de yaşayan vatandaşların Van'ın derdi ile dertlendiğini, kentin acısını yüreğinde hissettiğini belirten Bakan Yıldırım, ''İzmirliler, 'Burada bizim de bir yardımımız olabilir mi?' diye koşmuş, gelmiş ve bu okulu yaptırmışlar. Kısa sürede İzmir Ticaret Odası bu okulu yaptı ve buradaki yavrularımızın eğitimi için hazır hale getirdi'' dedi.

 

 

Van depreminde 70'in üzerinde öğretmenin hayatını kaybettiğini, binin üzerinde dersliğin yerle bir olduğunu, 600'ün üzerinde vatandaşın hayatını kaybettiğini anımsatan Bakan Yıldırım, depremde kaybedilenlerin geri getirilemeyeceğini belirterek, şöyle devam etti:

 

''Tabii ki kaybettiklerimizi geri getiremeyiz. Deprem ne zaman olacak bunu bilemeyiz. Ancak binaları tekniğine uygun yapmamışsak, çürük yapmışsak, önlemini almamışsak, depremin yapacağı belli. Deprem kendi işini yapıyor. Ama biz de işimizi, ona karşı layıkıyla yapıyor muyuz yapmıyor muyuz? Bu soruyu defalarca sormamız lazım. Deprem öldürmüyor. Dayanıksız, özensiz yapılar öldürüyor. Maalesef birçok acıyı yaşıyoruz ama aynı oranda ders aldığımızı söyleyemeyiz.''

 

 

Van depreminde iletişimin bir saat bile kesilmediğine dikkati çeken Yıldırım, Türkiye'de 27 bölgede olağanüstü haberleşme sistemi kurduklarını ve bunu hemen devreye aldıklarını vurguladı.

 

Devletin Gölcük depreminden sonra çok yol katettiğini dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:

 

''Gölcük depreminde telefonlar kaput. İletişim yok. Yollar kapalı, herkes çaresiz. O zaman ki başbakanımız ve belediye başkanı İstanbul'da. Biz deprem olur olmaz bir araya geldik. Hemen bütün deniz otobüslerinin seferlerini iptal ettik. Deprem bölgesine gemileri kaldırdık. Durumun vahim olduğunu gördük. Ondan sonra adeta İstanbul'dan bölgelere bir deniz köprüsü kurarak yardım ulaştırdık. Kurtarma çalışmalarını yaptık. O günkü hükümet, aynı günün akşamına doğru olayın farkına vardı ve iki gün deprem bölgesine gelemedi. Artık ülkede çok yol katettik. Depremden sonra hemen bölgeye müdahale ettik. Bir tek saat bile iletişim kesilmedi. Çünkü biz tedbirini almıştık.''

 

Yıldırım, Türkiye'de 27 bölgeye olağanüstü yedek haberleşme sistemini kurduklarına değinerek, bu sistemin Van depreminin ardından hemen devreye girdiğini söyledi.

 

Kesintisiz biçimde deprem boyunca kurtarma çalışmaları yapıldığını belirten Yıldırım, ''Bir şey daha yaptık bu depremde. Çok yeni bir uygulama. 112'den, bütün Van'daki kayıtlı cep telefonlarına mesaj gönderdik. Bu mesajda 'Enkaz altındaysanız, sıkıntınız varsa, yardıma ihtiyacınız varsa 112'ye mesaj atın' dedik. Mesajlarla 225 vatandaşımızı enkaz altından sağ kurtardık. Vatandaşı düşünen, insanı yücelten devlet budur. Dar zamanında, sıkıntısında vatandaşın yanındaysan, o zaman vatandaş odaklı devletsin.''

 

 

Türkiye'de insanların birliğe, beraberliğe, kardeşliğe, barış ve huzura ihtiyaç duyduğuna işaret eden Yıldırım, silahla, tehditle, korkuyla, sindirmeyle gidilecek yolun olmadığını vurguladı.

 

Ülkenin terörden çok çektiğini, terörle ülkesini bir yere götüren hiçbir devletin olmadığını vurgulayan Bakan Yıldırım, şunları söyledi:

 

''Terörden bugüne kadar kazanan hiç kimse yok. İspanya, İngiltere, Afrika, Uzakdoğu ülkelerine bakın. Terörle mücadele etmiş ülkeler, sonunda bu işin çıkmaz yol olduğunu görmüş, enerjisini birleştirmiş, ülkesinin kalkınması, huzuru için güçlerini bir araya getirmiş, buna kafa yormuş. Türkiye'de de herkes şunu iyi biliyor ve görüyor. Artık bu net bir şekilde ortada. Bizim beraber olmamız, birlikte olmamız, zorlukların üstesinden gelmemiz lazım. Sorunları konuşarak çözmemiz lazım. Sorunu olmayan hiçbir ülke yok. Sorunumuz var diye, silahı alıp meydana çıkacak halimiz yok. Bir araya geleceğiz, beraber olacağız. Sorunlarımızı sabırla konuşacağız.''