BIST 10.277
DOLAR 32,28
EURO 34,77
ALTIN 2.395,48
HABER /  DÜNYA

Takipsizlik kararına BDP’den sert tepki

HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “Asker ile hükümet anlaşmış, gerçeklerin üzerini örtecek mi diye bir soru geliyor aklımıza. Niye takips...

Abone ol

HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “Asker ile hükümet anlaşmış, gerçeklerin üzerini örtecek mi diye bir soru geliyor aklımıza. Niye takipsizlik kararı, niye şimdi? Özür dilenecekse bunun kuralına göre yapılmasını istiyoruz” dedi.
TBMM’de düzenlenen BDP Grup Toplantısı’nda BDP’li ve HDP’li milletvekilleri salona zılgıtlar eşliğinde girdi. Rahatsızlığı nedeniyle BDP Eş Genel Başkanı Selehattin Demirtaş katılamadığı toplantının başkanlığını yapan BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, “Bu kürsüden sürekli dile getirdiğimiz tutuklu milletvekilleri konusuydu. Biran önce özgürlüklerine kavuşmalarını, TBMM’ye gelmelerini ve aynı zamanda kendilerini seçen iradenin yanında olmaları gerektiğini sürekli ifade ettik. Bugün arkadaşlarımız aramızdalar, geçte olsa aramıza katıldılar. Başta Hatip Dicle ve hasta tutuklular olmak üzere tüm siyasi tutsakların biran önce özgürlüklerine kavuşmalarını temenni ediyorum” dedi.
Toplantıya serbest kalan BDP’li Selma Irmak, Faysal Sarıyıldız, Gürsel Yıldırım, İbrahim Ayhan ve Bağımsız Van Milletvekili Kemal Aktaş ile BDP’li ve HDP’li milletvekilleri katıldı. Grup toplantısında kürsüye çıkan HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, buruk bir sevinç yaşadıklarını söyleyerek, Hatip Dicle’nin de bu halkın seçtiği bağımsız aday olarak milletvekilliğini kazandığını, Hatip Dicle’nin önce milletvekilliğinin çalındığını daha sonra da özgürlüğünün çalındığını söyleyerek, Hatip Dicle’nin de özgür kalması için ellerinden geleni yapacaklarının sözünü verdi.

TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ
Türkiye’de tartışma konusu olan özel yetkili mahkemelerin, ağır ceza mahkemelerinin ve hukuksuzluğun önce Kürt halkı üzerinden oynandığını belirten Sebahat Tuncel, Kürtlerin her yerde direndiğini ve hukuksuzluğa karşı mücadele ettiğini belirterek, “Bu arkadaşlarımız bunca süredir cezaevinde kayıp faaliyetlerini yerine getirememesini nasıl izah edeceğiz. KCK adı altında yürütülen siyasi operasyonlara biran önce son verilmesini istiyoruz” diye konuştu.

“ULUDERE OLAYLARI”
Uludere olayları ile ilgili alınan son kararı eleştiren Tuncel, “Biz her yıl daha özgürlükçü, barışçıl bir dünya isterken, her yıl yapılan uygulamalar bizim umudumuzu bir kez daha kırmaya yöneliktir. Bugün Roboski’ye ilişkin alınan karar var. Roboski katliamını kınıyorum, bu katliamı yapanlardan hesap soracağız. 34 can yaşamını yitirdi, 2 yıldır bu aileler adalet arayışındalar. Alınan bu karar ile bir darbe daha vuruldu. Buradan soruyoruz. Emri kim verdi, biz biliyoruz, siz yargılayacak mısınız? Bu kararı nasıl okuyabiliriz. Roboski katliamını unutmak demek insanlığımızı, adaleti, barışı unutmak demektir. Biz bunları asla unutmayacağız" şeklinde konuştu.

“YENİ BİR SİSTEMİ BİRLİKTE KURALIM”
Yeniden yargılanma sürecine nasıl baktıklarını anlatan Tuncel, “Yargı devletin ideolojik yaklaşımlarına göre karar vermiştir. Türkiye şimdi yargı değerlendirilirken, daha önceki savcılar şimdi kötü oldu, yargı kararları o zaman uygundu, şimdi uygunsuz oldu. Ne oldu da bu yargı bu kadar sorunlu hale geldi. Yargı zaten başta da sorunluydu. Ne zaman ki iktidardakilerin çıkarına dokundu o zaman yaygara koparıldı. O zaman soruyorum, Anayasayı değiştirecek misiniz, Kürtlere özellikle uygulanan Terörle Mücadele Kanunu’nu değiştirecek misiniz? Bunları değiştirmeden adil yargılamanın kime faydası var. Adil yargılanma olmalı, adil yargılama bu yönde olmalı. Yeniden yargılanma olacaksa bütün bu çürümüş sistem değişmelidir. Yeni bir sistemi birlikte kuralım. Yeni sistem demokratik, özgürlükçü, cinsiyetçi olmalı, inanç özgürlüğünü esas almalı, bunlar olursa yeniden yargılanma olsun. Faili meçhul cinayetlerin hesabı verilecek mi, verilmeyecek mi? Yasama, yürütme ve yargı güvenilirliğini kaybetmişse o ülkede kaos olur” ifadelerini kullandı.

HASTA VE ÇOCUK TUTUKLULAR
Hasta tutukluların serbest bırakılması gerektiğinin altını çizen Tuncel, “Cezaevleri hala ciddi bir sorun. Hasta tutuklular ölümle karşı karşıya. Biz tutuklu milletvekillerimiz cezaevinden çıkarken, başka bir yerde tabut çıktı. Bir yandan halay çekerken diğer yandan ağladık. Hasta tutuklularımız var, Adli Tıp karar verdiği halde serbest bırakılmayan arkadaşlarımız var. Bırakın bu insanlar ailelerinin yanında ölsünler. Biz hasta tutukluların özgürlüğe kavuşması gerektiğini düşünüyoruz. Cezaevinde çocuklarımız var. Kürtler bu sistem karşısında hala terörist görülüyor. Çocuk tutuklular meselesi bir vicdan meselesidir. Zindanlar boşalsın. Adalet mekanizması zedelenmesi zedelenmeden bunun yapılması çok önemli” dedi.
(İHA)