BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  DÜNYA

Suriye’den Çin kazançlı çıkacak

Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Erdem, küresel krizin etkilerinin hâlâ sürdüğünü, böyle bir...

Abone ol

Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Erdem, küresel krizin etkilerinin hâlâ sürdüğünü, böyle bir ortamda Suriye’deki durumun da başta ABD olmak üzere Avrupa ülkelerinin ekonomilerini olumsuz yönde etkilediğini ifade ederek, ’’Burada Çin’in daha kazançlı çıkma potansiyeli görünüyor. Bu, ABD ve Avrupa’nın hiç istemeyeceği bir durumdur’’ dedi.
ABD doları ve avronun bu kadar değer kazanmasının, uzun vadede hiç kimsenin işine yaramayacağını bildiren Erdem, ’’Bu durum, zaten kriz halindeki ABD ve Avrupa’nın aleyhinedir; rekabet güçlerini olumsuz etkiler, özellikle Çin karşısındaki rekabetlerini çok olumsuz etkiler. Burada Çin’in daha kazançlı çıkma potansiyeli görünüyor. Bu, ABD ve Avrupa’nın hiç istemeyeceği bir durumdur’’ dedi.

MÜDAHALENİN ARKASINDAKİ EN BÜYÜK NEDEN?
’’ABD ve büyük Avrupa ülkelerinin çok hızlı bir şekilde Suriye’ye müdahale kararları almalarının arkasında yatan önemli bir faktör de bu krizin artık sürmemesi, mümkün olduğunca krizin ateşinin düşürülmesinin istenmesidir’’ diyen Prof. Dr. Ekrem Erdem, ’’Müdahale olacak mı olmayacak mı? Müdahale olacaksa bir an önce yapılmalıdır. Zira bunun devam etmesi başta kendilerini ekonomik olarak çok olumsuz etkilemeye başladı çünkü Suriye’deki kriz, faiz oranları, enflasyon oranları ve kur üzerinden çok olumsuz yönde etkiledi. Ayrıca rekabet güçlerini de olumsuz etkiliyor rakiplerine karşı. Zaten kriz devam ediyor. O bakımdan bir an önce müdahale yapıp eğer becerebilirlerse bu ateşi söndürmeye çalışacaklar’’ şeklinde konuştu.

DOLARDA BOLLAŞMA
Prof. Dr. Ekrem Erdem, dünyanın içinde bulunduğu ekonomik durumu da değerlendirdi. Prof. Dr. Erdem, dünyada genelde merkez bankalarının 2000’li yılların başından itibaren özellikle de 11 Eylül saldırılarının ardından sürekli adım adım parasal genişlemeyi teşvik ettiklerini, bu durumun da dünya piyasalarında doların bollaşmasına neden olduğunu ifade etti. Bollaşan dolar sayesinde küresel piyasalardaki olası bir daralmanın önlendiğini kaydeden Prof. Dr. Ekrem Erdem, ’’Küresel piyasalarda bollaşan dolar, aynı zamanda doların değerinin düşmesine neden oldu. Düşen dolar değeri, uluslararası piyasalarda ve Türkiye’de de kurda bir istikrarı sağlamış oldu. 2008’e kadar Türk ekonomisi de dünya ekonomisi de aşırı derecede büyüdü ancak gelinen noktada ABD yeniden parasal daralmaya geçti’’ ifadelerini kullandı.

"DOLAR ARTIK CAZİP DEĞİL"
Dünyadaki merkez bankalarının, rezerv para olarak şimdiye kadar hep Amerikan dolarını tuttuklarını belirten Prof. Dr. Erdem, Amerikan dolarının piyasalarda değerinin düşmesinin ardından, başta Çin, Rusya gibi ekonomisi büyük ülkelerin zaman zaman rezerv para olarak Amerikan dolarından vazgeçeceklerini açıkladıklarını söyledi.
Prof. Dr. Erdem, ’’Bazı ülkelerin merkez bankaları, artık Amerikan doları yerine avro ya da altın rezervlerini artıracaklarını açıklıyor. Gerçekten de altın rezervi, son yıllarda çok arttı. Nitekim Türkiye, altın rezervini oransal olarak en fazla artıran ülke oldu son dönemlerde. En fazla altın rezervi bulunan 13’üncü ülkeyiz. Bütün bunlar, ABD’yi rahatsız eden unsurlar. Bu durumda ABD dolarının değerinin düşmesi, ABD’nin rekabet gücüne olumlu yansıyor ama bir taraftan da ABD dolarının rezerv para konumundan vazgeçilmesi de ABD’nin itibarını zedeliyor. ABD, bu iki durum arasında gidip gelip çeşitli atraksiyonlar yapıyor’’ dedi.
(İHA)