BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Star'ın başına Özdemir getirildi

Star medya Grubu Başkanlığı'na getirilen Cengiz Özdemir ilk yazısını bugün yazdı. Özdemir Star Medya Grup Başkanlığı’nı üstlenmenin getirdiği heyecanını dile getirdi.

Abone ol

Star medya Grubu Başkanlığı'na getirilen Cengiz Özdemir ilk yazısını bugün yazdı. Özdemir, "Başlangıç yazıları zordur. Veda yazıları gibi İlk yazımda, Star Medya Grup Başkanlığı’nı üstlenmenin getirdiği heyecan ve sorumluluğun altını çizmek istiyorum" diyor... Başlangıç yazıları zordur. Veda yazıları gibi İlk yazımda, Star Medya Grup Başkanlığı’nı üstlenmenin getirdiği heyecan ve sorumluluğun altını çizmek istiyorum. Bugüne kadar farklı sorumluluklar üstlenmiş olsam da, bu yeni görevimi 'ilk göz ağrım' olarak nitelendirebilirim. Yıllar önce yurt dışında bir öğrenciyken, Hollanda Kültür Bakanlığı’nın katkılarıyla yayınlanan Haber Gazetesi’nin Yayın Yönetmeni olarak başlayan 'alaylı' gazeteciliğim, iş hayatımın her döneminde farklı boyutlarda devam etti. Zaman oldu yorumlar kaleme aldım. Gün geldi belgeseller çektim. İki yıla yakın zamandır ise, asıl işimin yanı sıra televizyon söyleşileri yapıyorum. İşte bu nedenle, bünyesinde neredeyse tüm medya araçlarını toplayan bir büyük kuruluşun tepe yöneticisi olmak, bir yandan tarifsiz bir meslek hazzı verirken, öte yandan taşınması sorumluluk gerektiren ciddi bir yük yüklüyor omuzlarıma. Bu görevi 'kamu' adına üstleniyor olmak ise, benim ve çalışma arkadaşlarımın sorumluluğunu daha da artırıyor. Son on yılını kamuda görev yaparak geçirmiş bir yöneticiyim. Özellikle, altı yıldır yürüttüğüm İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Genel Müdürlüğü boyunca tüm hedefim, çalışma arkadaşlarımın da yoğun gayretleriyle, bir yandan çoğulculuğu ve çok sesliliği esas alan kültür ve sanat etkinlikleri düzenlerken, diğer yandan da Miniaturk Ğ Minyatür Türkiye Parkı gibi kalıcı bir kültür yatırımını hayata geçirmek oldu. Başarılı olup olmadığımızı kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Kuşkusuz, kamu adına üstlendiğimiz şimdiki görevimiz sıradan bir görev değil. Çünkü sıradan bir sektörde değil. Klasik deyimiyle 'basın', son yıllarda kitle iletişim araçlarında görülen olağanüstü gelişmeden sonraki yaygın ve kapsayıcı adıyla söylersek 'medya', çoğulcu demokratik yönetim sistemlerinin vazgeçilmez unsurudur. İleri demokrasiye ve açık topluma sahip hiçbir ülke yoktur ki, özgür bir medyaya sahip olmasın. Medya, her şeyden önce düşünce özgürlüğünün doğal bir uzantısı olan ifade özgürlüğünün yeşerdiği mecradır. Toplumun tümünü ya da bir kesimini ilgilendiren konularda, kamuoyunun oluşumu ve yansıtılması açısından en az siyasi partiler kadar hayati bir önemi var medyanın. Demokratik rejimler, değişik görüş ve düşüncelerin bir arada olduğu ve serbestçe rekabet edebildiği uzlaşma rejimleridir. Özgür medya, bir bakıma demokratik meşruiyetin de ölçüsüdür. Benim anladığım manada çoğulculuk, sadece çok sayıda siyasi partinin iktidar için rekabetinden ibaret değildir. Düşüncelerde çoğulculuk da; ifade araçları açısından çoğulculuk da elzemdir. Bu alanda da rekabet olsun ki, kitlelerin fikrine ipotek konulmasın. 'Tek tezgáhla pazar olmaz' demiş atalarımız. Alın size, özlü bir çoğulculuk, serbest piyasa ve rekabet teorisi... İşte böylesine hayati bir sektörde, Star Medya Grup Başkanı olarak göreve başlarken, sorumlu yönetim anlayışımıza karşın kesinlikle gözden kaçırmamamız gereken iki önemli nokta olduğunu düşünüyorum. Birincisi, yukarıda sözünü ettiğim medya - demokrasi ilişkisini akıldan çıkarmamak, demokratik değerlerin savunucusu olmak. İkincisi ise, kamu adına sorumluluğunu üstlendiğimiz bu 'iktisadi değerlerin' mümkün olduğunca 'değerini bularak' kamunun elinden çıkarılmasına katkıda bulunmak. Elimizdeki medya gücünü, bir 'kitle ikna silahına', dünyaya bizimle aynı pencereden bakmayan insanlara karşı keyfi olarak kullanabileceğimiz keskin bir kılıca dönüştürmeden... Toplumun duyarlılıklarına bağlı kalarak... Esasen bu hedefler, ülkemizde medyanın sağlıklı bir yapıya kavuşması açısından da büyük önem taşımaktadır. Gerek sorumlu yayıncılık anlayışının yerleşmesi, gerekse yönetiminde bulunduğumuz kurumun değerini bulması için, hem yaptığımız yayınlarda hem de yönetimde kaliteyi esas almamız, çizdiğimiz hedefin doğal bir gereğidir. Kişisel olarak, mesaimin en büyük kısmını kurumumuzun vizyon ve hedeflerinin hayata geçirilmesini sağlamak için harcayacağımdan, bu sütunda sizlerle önceden belirlenmiş düzenli aralıklarla hasbıhál edemeyeceğim. Ancak zaman zaman çeşitli konulardaki görüşlerimizi açıklamak üzere, bu sütunda konuk olacağım. Şunu belirtmeliyim ki, amacımız, sorumluluğunu yüklendiğimiz bu kurumları bugünkünden çok daha ileri götürmek olacaktır. Bu amacın ısrarlı takipçisi olurken, en büyük dileğimiz sizlerin güvenini kazanabilmektir. Bir sonraki hasbıhálimizde buluşmak üzere...