BIST 10.677
DOLAR 32,22
EURO 34,94
ALTIN 2.418,47
HABER /  POLİTİKA

Soyludan cüzdan uyarısı

Adli yılın açılış konuşması nedeniyle DP lideri Süleyman Soylu yargı bağımsızlığına vurgu yaptı.

Abone ol

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, yargı bağımsızlığının korunması ve zedelenmemesinin yargı kadar toplumun her kesiminin en öncelikli görevi olduğunu kaydetti.

Soylu, Adli yılın başlaması dolayısıyla yayımladığı mesajında, Türkiye Cumhuriyeti'nin, demokratik, laik, sosyal ve hukuk devleti olduğunun Anayasa ile teminat altına alındığını anımsattı. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde kurulan Cumhuriyet'in en önemli varlık nedeninin, ''hukuk devleti'' özelliği olduğunu kaydeden Soylu, Türkiye'nin gerçek hukuk devleti olma yolunda en radikal adımı çok partili siyasi hayata geçiş ve 1950 seçimleriyle attığını belirtti. Soylu, şunları kaydetti:

''Türk demokrasisinin suni teneffüs çadırına alındığı darbeler dönemi 'hukukun üstünlüğünü' ve 'adaletin mülkün temeli' olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaya muktedir olamamış, Türkiye en kısa zamanda demokratik hayata geri dönmüştür. Fakat halen bir darbe anayasası ile yönetilen Türkiye'nin dünyanın eriştiği çağdaş hukuki normlarına uygun bir Anayasa'yı yeni baştan ele alması, siyasi partilerin; öneriyle Anayasa'yı yeni baştan yazması, hayata geçirmesi birincil görev olarak önümüzde durmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşunda belirlendiği gibi bir hukuk devletidir ve bugüne kadar demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü esas almıştır. Bu nedenle hukukun üstünlüğü yasama ve yürütme erkleri karşısında temel hak ve özgürlükleri güvence altına alması bakımından hayatı bir öneme sahiptir. Hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkesinin en önemli gereklerinden biri yargı bağımsızlığıdır. Bağımsız yargı temel hak ve özgürlüklere güvence oluşturmaktadır. Yargı bağımsızlığının korunması, zedelenmemesi yargı kadar toplumun her kesiminin en öncelikli görevidir. Yargı bağımsızlığı korunurken, hukuka olan güvenin de zedelenmemesi için adalet kurumunu temsil edenleri 'vicdan ve cüzdan' ikileminde bırakmayacak bir ücret politikasının uygulanması da şarttır.

2008-2009 adli yılının başlaması nedeniyle siyaset kurumunun, hukuku ve hukukun üstünlüğüne inanarak Büyük Türk Milleti adına karar veren yargı çevrelerini hasım gibi görmekten, her fırsatta çatışma zemini oluşturma huyundan vazgeçmesi en büyük temennimizdir. Yeni adli yılın tüm yargı mensuplarımıza hayırlı olmasını, başarı getirmesini ve hukuk devleti olma yolunda daha ileri gitmemize vesile olmasını dilerim.''