BIST 10.046
DOLAR 32,31
EURO 34,69
ALTIN 2.407,89
HABER /  EKONOMİ

Son 3.5 yılın düşük seviyesinde

Türkiye'nin yıllıklandırılmış cari açığı 2014 yılı temmuz ayında 48 milyar 485 milyon dolarla son 3,5 yılın en düşük seviyesine geriledi.

Abone ol

AA muhabirinin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerinden derlediği bilgiye göre, Türkiye'nin 12 aylık kümülatif cari açığı temmuz ayında bir önceki aya göre 3 milyar 653 milyon dolar azalarak 48 milyar 485 milyon dolara indi. Cari açık, 2011 Ocak döneminden bu yana gördüğü en düşük seviye oldu.

Bu yılın 7 aylık döneminde cari açık geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38 azalarak 43,3 milyar dolardan 26,8 milyar dolara geriledi.

Geçen yıl sonunda 65,1 milyar dolar düzeyinde gerçekleşen yıllık cari açık,  ekonomi yönetiminin aldığı kararlar neticesinde beklentiler doğrultusunda gerileyerek temmuz ayında 50 milyar doalrın atına düştü.

Analistler, kümülatif cari açıkta gerçekleşen düşüşün yaklaşık yarısının altın ticaretinden kaynaklandığını belirterek, iç talepteki yavaşlama ve ihracattın pozitif katkısının da bu düşüşte etkili olduğunu ifade ediyor.

"Cari açıktaki düzeltmenin yılın geri kalanındaki boyutu petrol fiyatlarının seyrine bağlı"

Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer,  konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede Avrupa ekonomilerindeki yavaşlama ve jeopolitik sorunların ihracatı, petrol fiyatlarındaki son düşüş ve düşük altın ticaretinin ithalatı baskıladığını dile getirdi.

Bu yılın Ocak-Temmuz döneminde cari açığın geçen yılın aynı dönemine göre  yüzde 38,3 azalarak 26,8 milyar dolar olarak gerçekleştiğini anımsatan Sözer, şunları kaydetti:

"Yılın yedi ayında altın ticaretindeki düzeltme ve zayıf iç taleple keskin bir şekilde hız kesen cari açıktaki düzeltmenin yılın geri kalanındaki boyutu petrol fiyatlarının seyriyle yakından alakalı olacak. Yılsonu için 49,5 milyar dolarlık (milli gelire oranla yüzde 6) cari açık tahminimizi koruyoruz.

Sürdürülebilir büyümeye geçiş programı kapsamında alınan makroihtiyati önlemler ve sıkı para politikasının etkisiyle hesaplamalarımıza göre Türkiye'de toplam tasarrufların milli gelire oranı yılın ikinci çeyreğinde ilk çeyrekteki yüzde 12,5'ten yüzde 14 ile yedi çeyreğin en yüksek seviyesine ulaştı. Tasarruflardaki artışın önümüzdeki dönemde sınırlı bir şekilde süreceğini tahmin ediyoruz."

"Cari dengedeki iyileşme özellikle dış şoklara karşı dayanıklılık açısından olumlu"

 Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı ise geçen yılın temmuz ayında kaydedilen 6,3 milyar dolarlık aylık açık göz önüne alındığında, yıllık cari açıktaki yavaşlamanın bekledikleri gibi belirgin boyutta gerçekleştiğini ifade etti.

Ağustos ayından itibaren baz etkisinin de yavaşlaması doğrultusunda, yıllık cari açıktaki düşüşün hız kaybetmesini beklediklerini belirten Tokalı, yıl sonu cari açık tahminlerinin 48 milyar dolar ve 2015 yılı tahminlerinin 57 milyar dolar olduğunu belirtti.

Tokalı, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Cari açığın finansman tablosunda radikal bir değişiklik olmadığını görüyoruz. Doğrudan yatırımların katkısı devam ediyor; 7 aylık dönemde yurt içindeki doğrudan yatırımlar 7,9 milyar dolar (geçen yılın aynı döneminde 7,2 milyar dolardı). Portföy yatırımlarının, özellikle bono tarafında, yavaşlamakla birlikte finansmana katkısı devam ediyor. İthalattaki yavaşlama, kısa vadeli finansman kredilerinde de gözleniyor.

Finans dışı kesimin yatırımların finansmanında kullandığı uzun vadeli krediler hala sınırlı bir katkı sağlıyor. Diğer taraftan, kaynağı bilinmeyen 2 milyar dolarlık bir döviz girişi gözleniyor. Böylece, resmi rezervlerin küçülmemesi sağlanmış görünüyor. Ekonominin büyüme hızının yüzde 3’ler seviyesine işaret ettiği mevcut makro ekonomik ortamda cari dengedeki iyileşme de, özellikle dış şoklara karşı dayanıklılık açısından olumlu bir unsur olarak beliriyor. Ancak, bu tablonun korunması için ihracat pazarlarına yönelik risklerin kontrol altında kalması ve iç talebin ılımlı görünümünü koruması gerekiyor."