BIST 10.269
DOLAR 32,24
EURO 34,83
ALTIN 2.432,85
HABER /  GÜNCEL

Sivas'ı yakanlar el kol sallayarak geziyor

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Eski Genel Başkanı Murtaza Demir, Madımak faciasında rol oynayan aktörlerin elini kolunu sallayarak gezdiğini söyledi.

Abone ol

Eski Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Murtaza Demir, 1993 yılında 37 kişinin hayatını kaybettiği Sivas olaylarının aydınlanmasına ışık tutacak açıklamalarda bulundu.

Olayların çıktığı şenlikleri düzenleyen Demir, katliamın askerin, sivil istihbaratın, emniyetin ve hükümetin göz yumması ve teşvikiyle yaşandığını iddia ediyor. Cinayetlerin arkasında derin devlet zihniyetine sahip insanların bulunduğunu ve bu kişilerin hâlâ ellerini kollarını sallarak gezdiklerini belirtiyor. Demir, "Buna dair elimde delillerim var. Benim bildiğimi birçok insan ve devlet de biliyor. Araştırma komisyonu çağırdığında bunları söyleyeceğimi yetkililere de ifade ettim."diyor.

Ergenekon davasıyla bu derin yapının askeri ayağına müdahale edildiğini ama sivil ayağına dokunulmadığını söyleyen Demir, şöyle devam ediyor: "Çorum-Maraş-Sivas ve Başbağlar gibi katliamların o dönemdeki müsebbipleri görünen faillerin derdest edilip alınması ama arkasında duranların, teşvik edenlerin, o zihniyeti harekete geçirip organize edenlerin elini kolunu sallayarak ortada gezdiğini herkes biliyor. Onların kimler oldukları dahi biliniyor. Bunlara dokunulursa bugün çok sayıda itibarlı gördüğümüz birçok ismin yargılandığını göreceğiz. Bunun olacağı konusunda çok umutlu değilim ama bu olduğu takdirde Türk devleti kendini sorgulamış olacak ve itibarlı bir devlet olacak. Türkiye'de gerilimler aşağı inecek ve nefes alacak."

Murtaza Demir, Alevi çalıştayı sırasında gündeme gelen Meclis Araştırması Komisyonu konusundaki fikirlerini de aktarıyor.

Komisyonla ilgili bazı tereddütleri olduğunu dile getiren Demir, dostlar alışverişte görsün mantığıyla hareket edilip üzerine gidilmezse bu önemli konulara yazık olacağını belirtiyor. Sivas olayının cesaretle ve bedeli göze alınarak ele alınması gerektiğinin altını çizen Demir, "Temenni ederim ki bu konular gerçekçi bir şekilde ele alınsın. Bunu ele alanlar hak ettikleri itibarı bulsun. Bu olayları tezgâhlayanlar da cezasını bulsun. Çoktan yapılması gerekiyordu. Kim yaparsa yapsın hiç fark etmez. Bir yurttaş olarak 'yapanın eline sağlık' derim ama sonuç alınması şartıyla. Ben bildiklerimi, talep edildiği takdirde anlatmaya hazırım." şeklinde konuşuyor.

Türkiye'nin uzlaşmaların, özgürlüklerin önündeki zihni yapıların kavgası içinde debelendiğini ifade eden Murtaza Demir, isim vermeden Ergenekon soruşturmalarına dikkat çekiyor. Demir, şu görüşü dile getiriyor: "Her gün ülkemizin bir bölümünden askerimiz ölüyor, acı çekiliyor. Bütün bunlar, ele alınan bu konunun sonucuna göre rahatlık sağlayacak. Türkiye'deki temel gerilimlerin yurttaşlardan kaynaklanmadığı, bu çelişkileri bizim önümüze koyan ve bunun üzerinden menfaatlerini sağlayan bir zihni yapı ortaya çıkacak. Bugün bunu Yunanistan gibi başka ülkeler yaptı. Kendi kirlerini temizledi ve toplumsal refah sağlandı. Bugüne değin bizi birbirimize yabancılaştıran, Kürt-Türk, Alevi-Sünni, sağcı-solcu kökene bağlı gibi tasniflerin çok gereksiz olduğu ortaya çıkacak."

Öte yandan Sivas Demokrasi Platformu üyeleri dün basın açıklaması yaptı. Grup adına konuşan 2 Temmuz Tertip Komitesi Başkanı Cahit Albayrak, '17 yıl önce Madımak Oteli'ni saran alevlerin bugün ülkenin her bölgesinde anaların yüreğini yaktığını' söyledi. Halen ülkede kandan, şiddetten beslenenlerin savaş kışkırtıcılığı yaptığını, Kürt-Türk çatışması meydana getirmek istediğini vurgulayan Albayrak, şunları kaydetti: "Madımak'ta aydınları, düşünenleri yakanlar ile yıllardan beridir insanlığa, özgürlüğe, kardeşliğe ve barışa karşı savaş çığırtkanlığı yapanlar aynı zihniyettir. Madımak katliamını yapanlar ne tek başına Alevileri ne demokratları ne de devrimcileri hedef almıştır. Bu saldırı insanlığa, kardeşliğe ve barışa karşı bir saldırıdır. En az bu saldırı kadar içimizi acıtan başka bir nokta ise yıllar boyunca 'Madımak utanç müzesi olmalıdır' diyen katliamda yakınlarını kaybeden aileler ve diğer mağdurların çığlıklarına kulakların tıkanmış olmasıdır." (Zaman)