BIST 9.722
DOLAR 32,56
EURO 34,98
ALTIN 2.420,67
HABER /  DÜNYA

Şike konusunda öyle sert konuştu ki !

Trabzonspor’un eski başkanı Özkan Sümer, "şike sürecinde siyasilerin, federasyonun ve kurullarının Oscar’lık bir filme imza attıklarını" s...

Abone ol

Trabzonspor’un eski başkanı Özkan Sümer, "şike sürecinde siyasilerin, federasyonun ve kurullarının Oscar’lık bir filme imza attıklarını" söyledi. Sümer, "Futbol Federasyonu özerkliğini kaybederek özel federasyon oldu" dedi.
Trabzonspor’da İbrahim Hacıosmanoğlu ve ekibini, göreve gelmesinin ardından Trabzonspor’daki futbol koordinatörlüğü görevinden ayrılan Özkan Sümer, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi. Sümer, görevine son verilmesinden dolayı asla bir hesaplaşma içerisinde olmadığını belirterek, "Demek ki, bizi gereksiz ve yetersiz bulmuş olacaklar ki görevimize son verdiler. Yoksa Trabzonspor’a zarar vermek doğrultusunda bir duygu ile davranıldığına ihtimal vermiyorum. Asıl vurgulamak istediğim, ne yazık ki Trabzonspor üzerinden hesaplaşma, camia olarak bir standart haline geldi. Oysa Camia olarak en önemli noktalarımızdan biri zorlukları beraber aşmak olmalı" dedi.

“PARA KAZANDIĞIM TEK İŞ ANTRENÖRLÜK AMA ONU ELİMİN TERSİ İLE İTTİM”
Sümer, 2001 yılında kulübe başkanlık yaptığını ifade ederek şöyle konuştu:
"Başkanlık yapmış bir adam nasıl altyapıda görev yapar diye çok eleştirildim. Başkanlar, görev süresinin ardından tekrar işlerini döner. Benim ise işim antrenörlük ve tek işim bu. Ben başkanlık yaptıktan sonra yurt dışından da teklif aldım. Ama başkanlık yapan adam teknik direktörlük yapmaz prensibi ile kabul etmedim. Para kazandığım tek iş antrenörlük ama bunu bile Trabzonspor için elimin tersiyle kenara ittim. Ben bunu Trabzonspor’a hizmet etmek için yaptım” ifadelerini kullandı.

"BENİ GÖNDEREN YÖNETİMDEN PLAKET ALMAM SÖZ KONUSU OLAMAZ”
Mevcut yönetimin kendisine plaket vermek istediğini ama bunu kabul etmediğini de vurgulayan Sümer, "Geçen hafta İbrahim Başkan ile bir araya geldik. Konuşmamda alt yapıya dokunmamaları rica ettim, ’Bunun devamını sağlayın’ dedim. O da olumlu düşündü ve ’İyi çalışıyorlarsa biz de dokunmayız’ dedi. Kendisi basın toplantısını kulübümüzde yapmamı istedi. Cuma akşamı bir takım sıkıntılar oldu ve ben de basın toplantısını iptal ettim. Pazar günü, kulüpten bir sorumlu beni aradı ve ’Yöneticiler plaket vermek istiyor’ dedi. Ben de, ’Plaket almam söz konusu değil beni göndermek isteyen insanlardan nasıl plaket alırım’ dedim. Yönetim kurulu da o gün görevden alındığımı medya kanalı ile duyurdu" diye konuştu.

"YENİ TEKNİK KADRONUN ELİNDE SİHİRLİ DEĞNEK YOK, SABIR GÖSTERMELİYİZ"
Sümer, bir gazetecinin, "Sizce, yeni getirilen teknik ekip başarılı olur mu?” şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi:
“Yeni teknik kadro Trabzonspor’un bünyesinden üretilmiş bir kadro. Çoğu deneyimsiz falan diyor. Elbette Süper Lig deneyimleri yok. Geçmişten de hatırlatmak istiyorum. Ben 38 yaşında genç takım çalıştırıcısı iken o zaman profesyonel takımı çalıştırdım ve şampiyon olduk. 40 yaşında ulusal takım, 41 yaşında Galatasaray’ı çalıştırdım. Bu arkadaşların deneyim yetersizliği noktasında ön yargı yanlış. Kulübün bu konudaki değerlerini iyi biliyorlar. Bunları kullanma kabiliyetini de göstereceklerine inanıyorum. Yalnız bu gelen arkadaşların iyi bir iş çıkarması için yalnızca oyuncuların iyi olması, kendilerinin çok yetenekli olması yetmiyor. Bunlara gerekli desteğin, gerekli ortamın sağlanması da işlerini iyi yapması doğrultusunda önemli ihtiyaçlardan biridir. Bunlara güvenmeyi bilmeliyiz. Desteklemeyi bilmeliyiz. Yani pat diye gelip Trabzonspor’u uçuracak beklentisi içinde olmamalıyız. Ellerinde sihirli değnek yok. Sabredip, zaman tanıdığımız takdirde önemli işler başaracaktır bu arkadaşlar. Ayrıca alt yapıdan gelen oyuncuların oynaması için yabancı oyuncu sayısının azalması lazım"

"FUTBOL FEDERASYONU ÖZERK DEĞİL, ÖZEL FEDERASYON OLDU"
Sümer, UEFA’nın Fenerbahçe’yi disiplin kuruluna sevk etmesiyle ilgili olarak ise şöyle konuştu:
"Bu şike senaryosu, siyasetin, Futbol Federasyonu’nun, Kulüpler Birliği’nin, Tahkim Kurulu’nun büyük bir oyunuyla, kabiliyetiyle mükemmel bir film, adeta Oscar’lık film haline geldi. Yani gerçekten Oscar almaya layık bir film bu. Geldiğimiz noktada UEFA’nın yeni çıkışını biliyorsunuz. Göreceğiz. Yalnız UEFA’nın Fenerbahçe’yi mahkum etmesi, Beşiktaş’ı mahkum etmesi, Türk futbolunun ahlakını iade etme şansını yaratmıyor. Siyaset, TFF ve Kulüpler Birliği nasıl aklanacak? Çok ciddi bir rahatsızlık. Türk futbolu 10 basamak geriledi FIFA sıralamasında. Bu gerileme değil, bu bir felaket. Futbol Federasyonu özerkliğini kaybetti. Özel bir federasyon oldu. Gördüğünüz, bildiğiniz etkilerden ötürü buna özerk federasyon denir mi? Bu kadar işi bilmeyen bir insan tayinle iş başına gelip de devasa bir olayı nasıl kapatabilir. Önemli işlerin başına önemsiz insanı getirdiğinde o işi önemleştiremezsin, yok edersin"

“KULÜPTEN 29 AY MAAŞ ALMADIM”
Özkan Sümer, sürekli gündeme gelen kulüpten aldığı maaş iddialarına ise şöyle açıklık getirdi:
"2006 yılında göreve gelirken Trabzonspor bana 600 bin dolar ve çeşitli şartlar önerdi. Ben bu şartların çoğunu kabul ettim ama ’600 bin doları almam’ dedim. 29 ay ücret almadan çalışan bir Özkan Sümer, şimdi Trabzonspor’dan çıkar sağlayan bir Özkan Sümer oldu. Şimdi 1 gününü Trabzonspor’a veren insanlar gelsin. Antrenörlük benim tek işim ve tek maddi kaynağım. Ama para istemedim. Ne kadar bu suçlamaları hak ettiğime toplum karar versin. Böyle bir özverinin böyle bir suçlamaya dönüşmesi camia olarak nasıl utandırıcı bir durumdur. Yönetimin bana vefasızlık yaptığı şeklindeki bir yorumu kabul etmiyorum ve bunu bir kenara itiyorum”

"KULÜP İÇİN GEREKİRSE GÖĞÜS GÖĞÜSE SAVAŞIRIM"
Sümer, bir gazetecinin, “Bundan sonra nasıl bir yol haritası çizeceksiniz?” şeklindeki sorusuna ise şöyle cevap verdi: “Bu dernekte 1999 yılında bir ifadem vardır. Kırgınlığım olduğu hırslı olduğum bir kısım şeylere baş kaldırdığım dönemde yine bir gazeteci arkadaş şunu söyledi, ’Başkanlığa aday olur musunuz?’ dedi. Ben de, ’Trabzonspor’un bana ihtiyaç duyduğu her yerde varım’ dedim. Bana ihtiyaç duyduğu her yerde de olmaya özen gösterdim. Her yerde, başkanlıkta da oldum. Üstelik çıkara dönük değil hizmete dönük. Şimdi parçalandım. Ama emin olun o parçalarımı toplarım daha etkin daha yetkin bir Özkan Sümer oluştururum. Bu kulüple ilgili elbette, imkan olursa hizmet, gerekirse uyarı, gerekirse göğüs göğüse savaşırız"

"TRABZONSPOR KOLEJİ’Nİ KURMAMIZI OSMAN PEPE ENGELLEDİ"
Trabzonspor Koleji’ni kurmak için çok çalıştıklarını da ifade eden Özkan Sümer, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kolej konusunda 1999 yılında toplantı yaptık. Sonrasında gelip burada araştırma yaptık. Sonrasında düşündük ki burada bu koleji yaparsak diğer okulları karşımıza alırız. Buradaki çocuklar bizim. Bizi bu çocuklar oluşturuyor. Sonra İstanbul’da kolej ve üniversiteyi kurmaya karar verdik. Ardından o dönem yönetim değişiklikleri falan yaşandı. Sonra biz başkan olduk. Ardından yeniden bu araştırmayı yürüttük. İstanbul’da araştırma yaptık. İstanbul’da Beşiktaş tesislerinin yanında bir arazi bulduk ve bu araziyi almak adına çok da önemli adımlar attık. Ancak bizim işimizi o dönemin Orman Bakanı Trabzonlu Osman Pepe yıktı. Pepe, ’Başka kulüpler de bizden ister’ diye bize arsayı bize vermedi."
(İHA)