BIST 10.471
DOLAR 32,75
EURO 35,06
ALTIN 2.441,06
HABER /  GÜNCEL

Serdengeçti'den 'kriz bitti' yorumu

Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti, " Irak savaşını içeren olağanüstü dönem enflasyon analizi açısından bitmiştir'' dedi.

Abone ol

Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, ''bugün itibarıyla, Irak savaşını içeren olağanüstü dönem enflasyon analizi açısından bitmiştir'' dedi. Serdengeçti, bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na ''Para Politikası Hedefler, Gelişmeler, Riskler'' başlıklı bir sunum yaparak, Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. FAİZ İNDİRİMİNİN NEDENİ Sunumda, Merkez Bankası'nın 25 Nisan'daki faiz indirimine, ''2003 yılı bütçesi kapsamında alınan tedbirler ile mali disiplinin sağlanması, programa kararlılıkla devam edileceğine dair niyet beyanı ve parasal disiplinin sürdürülmesi ile birlikte, petrol fiyatları ve döviz kurundaki hareketlerin enflasyonda yarattığı maliyet baskısının kalkması, iç talebin kısa vadede baskı yaratmaması, IMF 4. gözden geçirmenin sonuçlanması ve son dönemde bütçe performansı ile olumlu bekleyişlerin artması'' sonucu gittiği belirtildi. ''Son dönemde gerek faiz dışı fazlanın ne olması gerektiğine dair tartışmalar, gerek bütçe disiplini sağlanmasına yönelik önlemler hakkında kesinliğe ulaşılmasındaki gecikme ve gerekse Irak operasyonuna ilişkin belirsizlikler sonucu bekleyişlerde bozulma görülmüştür'' denilen sunumda, enflasyonun bundan sonraki seyrinin aslen, iktisadi temellere bağlı olarak iç talebin izleyeceği seyir ve dış gelişmelere bağlı olduğu ifade edildi. ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞ EĞİLİMİ DEVAM EDECEK Sunumda, Merkez Bankası ve Hükümetin kontrolünde olmayan tarım ve gıda fiyatlarında gözlenen yükselişe rağmen, yılın geri kalan kısmında enflasyondaki düşüş eğiliminin devam edeceğinin düşünüldüğü belirtilirken, ''para politikasının etkinliği ve hedeflere ulaşılması için kamu maliyesi disiplininin ve alınan tedbirlerin nitelikleri de önemlidir'' denildi. Sunumda, bu çerçevede, 2003 yılı bütçesinde alınan önlemlerin düzenleniş biçiminin, önümüzdeki dönemde kamu kaynaklı enflasyonist baskının yüksek olmayacağı sinyalini verdiği de kaydedildi. GENEL EKONOMİK DEĞERLENDİRME Sunumda, kamu maliyesinde disiplin sağlanması, yapısal reformların aksamadan sürmesi, dış şokların yol açtığı belirsizliklerin azalması ve bunların enflasyon öngörülerini olumlu etkilemesi halinde, uygulanan istikrar programın en başından beri öngördüğü gibi faizlerin ilerleyen dönemlerde daha da düşmesinin söz konusu olduğu belirtildi. Sunuma göre, mevcut program çerçevesinde orta vadede amaçlananın, fiyat istikrarının sağlandığı ortamda sürdürülebilir yüksek büyüme oranlarına ulaşmak, istihdamı artırmak ve yoksulluğu azaltmak olarak sıralandı. Bu kapsamda, mali politikaların kurala bağlanması, yapısal reformların hızla ve kararlılıkla gerçekleştirilmesi, piyasa ekonomisinin sağlam temeller üzerine oturtulması, özel sektörün ekonomideki rolünün güçlendirilmesi, verimliliğin ön plana çıkarılması, doğrudan yabancı yatırımları teşvik eden önlemlerin hayata geçirilmesinin son derece önemli olduğu ifade edildi. Döviz kuru rejiminin seçimi hükümet ile birlikte yapıldığı, döviz kuru politikasının uygulanmasının ise Merkez Bankası'na ait olduğu belirtilen sunumda, döviz kurlarının arz ve talep koşulları altında serbest piyasada belirlendiği kaydedildi. Sunumda, Merkez Bankası'nın kararlarını sadece gelecekteki enflasyona bakarak aldığı da ifade edildi. Sunumda, enflasyon hedefinin hükümet ve Merkez Bankası'nın ortak hedefi olduğu, Merkez Bankası Yasasında öngörüldüğü gibi fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla hükümetin büyüme ve istihdam politikasını destekleyeceği bildirildi. 2003 yılı büyüme öngörüsünün yüzde 5 olduğu hatırlatılan sunumda, bugün itibarı ile bu büyüme oranını deskeleyecek faktörler sıralandı. Sunumda, Türkiye'de reel faizlerin yüksek düzeylerde oluşmasının nedeninin evvelden beri yaşanan krizler, yüksek enflasyon ve bu yapının yarattığı kırılgan ortam, sonucunun ise üretken alanlardaki yatırımların düşüklüğü ve oynak ve düşük ortamda büyüme olduğu bildirildi