BIST 10.644
DOLAR 32,26
EURO 35,06
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Serdar Turgut'tan garip bir yazı

Akşam Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut'tan sıradışı bir yazı daha. Turgut ne dedi, ne demek istedi anlaşılamadı:

Abone ol Serdar Turgut, nı yazdı. Turgut AKŞAM Gazetesi Üst Yönetimi'nin bazı notlarını da yazıya eklendi. Turgut, ayrılığın sinyallerini verir gibi oldu.

Yazı: Serdar Turgut
Kaynak:


AKŞAM Gazetesi Üst Yönetimi'nin notu: Sayın okuyucularımız, bir değerlendirme hatası sonucunda gazetenin yönetimine getirilen bu köşenin yazarı kişi, önceki gün bizleri arayarak kendisinin uzmanlık alanının farklı olduğunu, bundan böyle yazı konularını sadece çocuk bakımı ve sorunlarına adayacağını belirtti. Biz de ona 'Ama nasıl olur, AKŞAM'ı kurum olarak bağlayan bu yazılar sadece çocuk bakımına nasıl adanabilir ki, şaka mı yapıyorsun?'diye sorduğumuzda 'Yoooo, şaka filan yapmıyorum, son derece ciddiyim, gazetenin bundan başka hangi sorunu daha önemli görebildiğini de anlayamıyorum doğrusu, dediğimi yaparsam bu dünyada ilk kez bir gazete, yöneticisiyle, kurumsal varlığıyla çocuk sorunlarına konsantre olmuş olacaktır, bu da benim şan ve şerefim olacak' dedi. Baktık ki kendisi rasyonel açıklamaları duyacak aşamayı çoktan geçmiş. Biz de bari dediğini yapmasına biraz izin verelim de fazla sorun çıkmasın dedik. Şunu bilmelisiniz ki aşağıdaki yazı kesinlikle yazarın kendi görüşleridir, bunlar katiyen AKŞAM'ı kurumsal olarak bağlamaz, zaten yayın yönetmenini 8 ay çıkan söylentiler doğrultusunda yakından görevden alacağız ya da tımarhaneye yollayacağız. Okuyucularımızdan bu yazı için özür diliyoruz. AKŞAM Gazetesi Üst Yönetimi

Sevgili okurlar; bebeklerin bebeklikten çıkıp da çocuk olmaya başladıkları kritik bir dönem var. Tabii bunun yaşı da çocuğuna göre değişiyor ama galiba genellikle üç veya dört yaş civarında oluyor bu değişim. Değişim gününün gelip gelmediğini anlayabilmeniz için şöyle basit bir test var. Diyelim ki bu dönemden önce çocuğunuza 'sokağa çıkalım mı' diye sordunuz, ne olabilir yani sokağa ya çıkar ya da çıkmaz değil mi, ama dönem başladığında işler farklılaşıyor. Şöyle diyelim ki; o noktada çocuğunuza sokağa çıkalım mı diye sordunuz, eğer çocuğunuz buna tüm evi yıkarak cevap veriyorsa o dönem gelmiş demektir. (Beyaz Türkler için İngilizcesini de yazayım bu durumun: Toddler Tantrums) Üstelik son anlattığım tepki dönemi, görece olarak sakin çocukların verdiği tepki. Anladığım kadarıyla öyle bir soruya, birkaç kişi öldürerek, annesini asarak, evden tamamen kaçarak ve evlenip giderek cevap veren 4 yaş grubu çocuklar da varmış.

Ne yapalım diye uzmanlara sorduğumuzda, sabredip bekleyeceksiniz diyorlar. İnsanın benim yaşıma geldiğinde (50) sabrı eksi düzeyinde oluyor maksimum olarak, şimdilerde çocuğumun üniversiteyi bitiriyor olması gerekirken o şimdi ana okuluna gidiyor... Ne yapayım yani, hayattan özür dilemek için intihar mı edeyim? (Yazının bu bölümünü okuyan AKŞAM Gazetesi yazı işleri ve haber merkezinde yapılan oylama sonucunda bu soruma cevabın mutlak çoğunlukla evet diye gelmiş olduğunu öğrenmiş durumdayım. Bunu da not ettim bir kenara, bu arada notlarım da Proust'un kitaplarındaki cümleler kadar uzunluğa ulaşmış durumda. Bakalım bu kadar fazla şeyin öcünü almak için ömrüm yetecek mi?)

Çocuğun bu döneminde her şey sinir savaşından ibaret değil şüphesiz ki. Örneğin dün akşam oğlanın yatıp uyuduğunu sanıp televizyonun karşısına kurulmuştum ve içeceğim şarabın hayalini kurmaya başlamıştım... Bir süre sonra arkamda bir ses duydum, baktım oğlan yatağından kalkıp odaya gelmiş ve suratında müthiş bir gülümseme, etrafta dolaşıp duruyor. Pijamaları da biraz üstüne büyük gelmişti, yani görünüm olağanüstü komikti. Bir anda bütün stresim geçiverdi. Bana da sinirlenmesin diye gizlice güldüm ona.

Uzmanlar bu kadar küçük çocukların bile cinselliğini keşfetmeye başladıklarını da söylüyorlar, bunun da vücut kimyasındaki değişimler yoluyla çocuğu etkileyebileceğini belirtiyorlar. Ne yapayım yani, dört yaşındaki çocuk Fellini'nin 'Amarcord' filmindeki kasabanın delisi gibi ağaca çıkıp kadın istiyorum diye bağırmaya mı başlayacak? Üstelik baba bağırıp durdu da ne oldu ki yani, o da hayal kırıklığına alışmaya başlasa iyi olur. Zaten hayal kırıklığı da büyümenin ana aşamalarından bir tanesidir.

Ben bütün soruna iyi bir çözüm de buldum. Şu aralar Amerikan sinemalarında ikincisi gösterilmekte olan 'Exorcist' filminin üçüncüsünün çekilmeye karar verilirse başrole benim adayım belli. Bir tek henüz başını 360 derece döndüremiyor, ama ben eminim ki o da yakında olacaktır. Böylece aileden bir de film starı çıkarmış olacağız.