BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Selefi Cihad hareketinin Ürdün'de yükselişi

Hem Ürdün hükümeti hem Selefi Cihad hareketi birbirlerine karşı demokrasi talepli sokak eylemlerini koz olarak kullanıyor.

Abone ol

Ürdün'ün militan Selefi Cihad hareketi, son günlerde bir kez daha adını duyurmaya başladı.

Eylemleri ise bu kez hükümetin eline koz veriyor.

Aşırı muhafazakar örgüt son haftalarda bazı sokak gösterileri düzenledi.

Bunların dört aydır Tunus ve Mısır'dan ilham alarak düzenlenen demokrasi yanlısı eylemlerle bir ilgisi yok.

Selefi Cihad eylemine katılanların talebi, terör suçlamalarından tutuklanan yakınlarının serbest bırakılması.

Bunlar arasında Irak'ta işgal sonrası dönemde El Kaide örgütünün lideri olan Ebu Mussab ez Zerkavi'nin dini kılavuzu olarak gördüğü Ebu Muhammed el Makdisi de var.

Makdisi El Kaide ve diğer terör örgütlerine adam toplamak suçlamasıyla askeri bir mahkemede yargılanıyor.

Uzmanlar, Ürdün'deki militanları aşırı görüşleri dolayısıyla Selefi Cihad yanlıları olarak adlandırıyor.

Grubun amacı Ürdün'de şeriat kurallarının daha sonra da şeriat yönetiminin geçerli olmasını sağlamak.

Grubun bazı üyeleri Irak ve Afganistan'daki ABD askerlerine karşı savaşmak üzere adam toplamak, Amman'daki elçiliklere saldırı planlamak, yabancı turistleri öldürme planları yapmak gibi suçlamalarla hüküm giydi.

Bu hafta başında da yetkililer gruun lideri Eymen el Belevi'yi yakaladı.

Belevi'nin kardeşi 2009'da Afganistan'daki bir CIA merkezinde kendisini havaya uçurmuştu.

Doktor Humam Belevi'nin saldırısında yedi CIA görevlisi ile bir Ürdünlü subay ölmüş, bu CIA'in uğradığı en büyük saldırılardan biri olmuştu.

Bardağı taşıran eylem

Geçen cuma da Ürdün'ün terörle mücadele güçleri Belevi ile 100 kadar yandaşını Zerka'da hükümet yanlıları ile girdikleri bir çatışma sırasında ele geçirdi. Zerka, ez Zerkavi'nin de memleketiydi.

Polisler çatışmanın taraflarını ayırmak için devreye girince, Selefiler silahsız polisleri kılıçlarla, bıçaklarla ve sopalarla yaraladı; 80'den fazla güvenlik görevlisinin tedavi görmesi gerekti.

Ülkenin kuzeyindeki bu kanlı olaylar, militanlara kamuoyunun öfkesini kabarttı.

Polis, Belevi'nin ABD'nin bölgedeki ılımlı müttefiklerinden olan Ürdün Kralı Abdullah'ın devrilmesi çağrısıyla internette yer alan yazıları dolayısıyla gözaltına alındığını açıkladı.

Demokrasi yanlısı eylemciler, şimdiye dek eylemlerinde Kral'ın görevden ayrılması çağrısı yapmadı. Ancak bazı mutlak yetkilerinin sınırlanmasını istiyorlar.

Bu arada Hamas yetkilileri de İtalyan yardım görevlisi Vittorio Arrigoni'nin Gazze'de öldürülmesinden yine Ürdünlü bir Selefi olan Abdülrahman Muhammed Breyzat adlı kişiyi sorumlu tutuyor.

Breyzat ve cinayette rol alan bir militan olduğu sanılan bir diğer kişi, Hamas'ın düzenlediği baskın sırasında öldü.

'Fırsattan yararlanmak istiyorlar'

Ürdün'deki İslami hareketler konusunda uzman olan Muhammed Ebu Rumman, yetkililerin, Selefi'leri bastırmak için onları tuzağa düşürmüş olabileceğini düşünüyor.

"Protestoları ile son çatışmalar öncesinde de seslerini duyuruyorlardı. Sükuneti tehdit eder bir imaj yarattılar" diyen Ebu Rumman şöyle devam ediyor:

"Yetkililer bu kartı oynayıp harekete geçti. Verdikleri mesaj, reform için sokak eylemlerinin 'böyleleri'nin de önünü açtığı oldu."

Bununla birlikte Ebu Rumman, Selefilerin 6 milyonluk Ürdün'de çok küçük ve marjinal bir azınlık olduğunun altını çiziyor.

Ona sorarsanız, ülkede istihbaratçıların düşündüğü gibi 4 bin değil, 1.300 kadar Selefi var.

Ürdün Başbakanı Maruf Behit, çatışmalarda yaralanan polisleri hastanede ziyaret ederken "Gelenek ve göreneklerimize aykırı olan her türlü isyan hareketine karşı sert bir tutum göstereceğiz." dedi.

Ancak siyasi yorumcu Lebib Kamhavi, yaşananlarda hükümeti suçluyor.

"Selefiler gibi aşırı grupların ortaya çıkması, halkın genelinde hayalkırıklığı ve yılgınlık duyan insanların öfkesinin yansıması; bazıları öfkelerini bu gibi gruplara katılarak gösteriyor" diyor.

Kamhavi, "Ben her zaman bu gibi grupların ortaya çıkışından hükümeti sorumlu tutuyorum; çünkü baskı, ayrım, yolsuzluk insanları çok kızdırıyor" diyor.

Ona göre, Selefiler de bu öfkeyi arkalarına alıp fırsattan yararlanarak, kendi eylemleri için daha fazla ortam yaratma niyetinde; ama hükümet hiç bir zaman bu gibi gruplara ülkedeki en büyük muhalif hareket olan Müslüman Kardeşler ya da silahlı kolu İslami Eylem Cephesi'ne olduğu kadar hoşgörülü olmadı.

Kamhavi, Ürdün hükümetinin halkın reform taleplerini karşılamak için daha çok adım atması gerektiğini söylüyor.

"Bunlar karşılanmazsa, hükümet daha çok şiddet ve aşırılığa davetiye çıkarmış olacak" diyor.