BIST 10.269
DOLAR 32,27
EURO 34,83
ALTIN 2.434,12
HABER /  GÜNCEL

Sarıgül Baykal'a laf söyletmedi

Sarıgül İngiliz Parlamentosu'nda Türkiye'nin yeni değişim politikasını anlatırken, Deniz Baykal'a tek kelime laf söylemedi ve söylettirmedi.

Abone ol

İngiltere eski Başbakanı Tony Blair'in onursal başkanlığını yaptığı, 1998 yılında eski İngiliz Dışişleri Bakanı Robin Cook tarafından kurulan İngiltere'nin saygın düşünce kuruluşlarından Foreign Policy Centre'in İngiliz Uluslar Topluluğu Parlamanter Birliği Odası'nda düzenlediği konferansta konuşan Mustafa Sarıgül, "Bugün Türkiye'deki tablo cesaret kırıcı ama, yarının Türkiye için umut dolu olduğunu biliyorum" diye konuştu.

Türkiye'nin yeni ilerici politik gücü olarak tanıtılan Sarıgül, AK Parti'nin değişiklik gayretlerinin yarı gönüllü ve Kürt açılımı konusunda ise samimiyetsiz olduğunu söyledi.

Soru cevap kısmında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la ilgili sorulan bir soruya ise Sarıgül, "İçeride sonuna kadar eleştiririm, ancak yurtdışında Deniz Baykal'a laf söyletmem. Bunu Baykal'ı sevdiğim ya da sevmediğim için değil; devlet anlayışım ve Türkiye'de İsmet İnönü mektebinden bir anlayışın temsilcisi olduğum için söylüyorum" diye ifade etti.

"25 yıldır aynı koltukta"

Konuşmasının başında "Deniz Baykal'a laf söyletmem" diyen Sarıgül, konuşmasının sonlarına doğru Baykal'a yüklendi.

Türkiye'de mevcut iktidarın şansının mevcut muhalefet olduğunu belirten Sarıgül, "25 yıldır genel başkan ve başarısı yok. Bir genel başkan, bir genel seçime giriyor başarı yok; ikinci genel seçime giriyor başarı yok; üçüncü ve dördüncüsünde de başarı yok. Aradan 25 sene geçiyor ve hala bu koltukta oturuyor" diye konuştu.

Muhalefetteki liderlerin sadece koltuklarını koruduğunu kaydeden Sarıgül, "Ben Türkiye'yi korumak için yoldayım. Başarısız olduğum yerde bir gün durmam. Benim biyografimde başarısızlık değil, Türkiye için ürettiğim, dünya insanlarının barışı için ürettiğim projeler yazacak. Biz 2011'de iktidar olacağız ve ben buna inanıyorum" dedi.

"En büyük sorun işsizlik"

Türkiyenin en büyük sorunun işsizlik olduğunu belirten Sarıgül, "Son küresel krizden nispeten daha az zararla çıkıyor gibi görünmemize rağmen, Türkiye'nin en büyük sorunu işssizliktir. Özellikle genç ve eğitimli nufusumuzun ekonomiye kazandırılması noktasında daha iyi bir sisteme ihtiyacımız var. İnsan hakları konusunda yasal düzenlemeler yeterli değil. İnsanlar düşündüklerine, söylediklerinde ve yazdıklarında özgür olmalıdırlar. En kısıtlayıcı kanunlar ise siyasi partiler kanunu ve seçim kanunudur. AB üyesi dostlarımız malesef bu konunun üzerinde durmamışlardır. Bu ihtiyaç bizim partimizin bir önceliği olacaktır" diye konuştu.

Türkiye'nın dış politikası

Türkiye'nın dış politikasına da dikkat çeken Sarıgül, "Son zamanlarda bazı uluslararası analistler, Türkiye'nin Doğu'ya kaydığı görüşünü dile getirmektedirler. Türkiye'nin 'komşularla sıfır problem' politikası bu görüşlerleri pekiştirmiştir. Türkiye, yönelttiği ağır eleştirilerle İsrail'in güvenini kaybederken, Suriye ve Hamas ile yakınlaşması, Ermenistan ile aceleye getirilen normalleşme protokolü, niyetleri doğru olsa da zamanlama açısından yanlıştır. Bu girişimler Azerbaycan ve İsrail gibi dost ülkelerle aramızın açılmasına neden olmuştur" dedi.

Anayasa tartışmaları

Anayasa değişikliği tartışmalarına da değinen Sarıgül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1980 askeri darbesi sonrası ara dönemde yapılmış olan şu anki anayasa, Türkiye'nin ihtiyacına karşılık verememektedir. Bir çok değişikliğe uğramış olmasına rağmen mevcut anayasa, günümüz Türkiye'sinin ihtiyacına cevap veremiyor. Anayasa Mahkemesi, kendisini zor durumda bırakacak kararlar alabiliyor. Oysa anayasa bir toplumsal sözleşmedir. Toplumun bütün birimlerinin rızasını sağlamak önemlidir. Anayasa'da dayatma ve dışlama olmamalıdır. Türkiye'nin bugün böyle bir uzlaşma sağlayabileceği bir siyasi anlayış ve arayış yoktur. AK Parti, basir bir siyasal çoğunluğun yeterli olacağını düşünmektedir. Bu anlayış yanlış ve çok tehlikelidir. Türkiye Değişim Hareketi, bu toplumsal uzlaşıyı sağlayabilecek, siyaset ve siyaset dışı herkesi bir araya getirebilecek tek siyasal harekettir"

Türkiye'de milletvekili adaylarını partilerin genel başkanlarının belirlediğini belirten Sarıgül, "Bizim partimizin milletvekili adayları parti üyeleri tarafından belirlenecektir" dedi.