Sabah Fadime Şahin'i nasıl buldu?

Türkiye Cumartesi günü o haberle uyandı. Peki Sabah'ın acar muhabirleri Fadime Şahin'i nasıl bulmuştu?

Sabah Gazetesi'nin özel istihbarat muhabirlerinden Ferhat Ünlü, Türkiye'ye damgasını vuran haberin kamera arkasını şöyle anlatıyor:

- Fadime Şahin, başından beri Özel İstihbarat Bölümü'nün zihin kasasında "bulunacak kişiler listesinde" yer alıyordu. Takriben otuz kişinin adının bulunduğu bu listeye onun ismini de yazmıştık. Çünkü Şahin bir dönemin en önemli tanığı, deyim yerindeyse karakutusuydu. Haber için sahaya çıkmadan önce Genel Yayın Yönetmenimiz Erdal Şafak'ın kapısını çaldık. Erdal Bey, "Büyük haber. Hiç durmayın, hemen başlayın" deyince habere olan inancımız arttı. Kısa bir arşiv taramasından sonra sokağa çıktık. Fadime Şahin, muhtemelen halen yoksul biriydi. Yoksul olmak gündelik yaşantının içinde bulunmayı daha çok gerektirdiğine göre onu bulmanın güç olmayacağına inanıyorduk.

Abdurrahman'la birlikte foto muhabirimiz Korkut (Kalaycı) ve şoförümüz Hakan (Poyraz), 15 gün boyunca her gün sahadaydı. Son beş gün ben de onlara katıldım. Abdurrahman geceleri saat 03.30'da kalkıyor ve ekibi uyandırıyordu. Ama bizi asıl uyandıran her sabah saat 06.00 civarında Fadime Şahin sokağından çıktığında duymaya başladığımız topuk sesleriydi. Topuk sesleri, kudret arayışındaki şehirli kadınların eşit ilişki taleplerindeki cesareti çağrıştırır. Abdurrahman, artık çalışan bir kadın olan Fadime Şahin'in topuk seslerini duyunca bir çalar saatin alarmını işitmiş gibi yerinden fırlıyordu. Mikrofonu 18 Mart günü Fadime Şahin'e uzatabildik. Doğrusu, konuşmak istemese bile en azından "Konuşmak istemiyorum" demesini bekliyorduk. İlginçtir, Fadime Şahin son derece soğukkanlı davrandı ve tek kelime etmedi. Sorularımızı sakince dinledi, yüzünü atkısıyla iyice sakladı ve yürümeye devam etti. Yedi dakikalık bir yürüyüş sonunda şunu anladık: Fadime Şahin, bizden gerçek adını duyduğu andan itibaren ağzını açmama kararı almıştı. Bir taksiye atlayıp uzaklaşana kadar da bu kararını uyguladı.

FADİME ŞAHİN HİÇ ESTETİK YAPTIRMADI!

Ortadan kaybolduğu süre zarfında Fadime Şahin hakkında üretilen şehir efsanelerinden en yaygını, Şahin'in 28 Şubat'tan sonra estetik ameliyatla yüzünü değiştirdiği iddiası idi. Estetik cerrah Zafer Atakan'ın 1998'de Fadime Şahin'in burnuna bir estetik müdahalede bulunduğu doğru. Ancak bu, Fadime Şahin'i gerçek görüntüsünden uzaklaştıracak bir operasyon değil.

AİLENİN KAZANCI SINIRLI

Bir diğer şehir efsanesi de Şahin'in son derece lüks bir hayat sürdüğü iddiasıydı. SABAH'ın araştırmaları, bu iddianın aksine Şahin ailesinin kıt kanaat geçindiğini ortaya koyuyor. Şahin'in ya da yakın akrabalarının -ailenin tüm üyelerinin ortak olduğu birkaç dönümlük tarla dışındamal varlığı yok, ailenin kazancı da sınırlı. Anne G. Şahin, kızı Fadime Şahin ve oğlu M.F. Şahin'in yardımı ile geçiniyor. M.F. Şahin bir ilaç fabrikasında çalışıyor. Edinilen bilgilere göre Fadime Şahin'in diğer kardeşi F. Şahin şu anda işsiz. Fadime Şahin hakkında bunların dışında da pek çok şehir efsanesi üretildi. İşte o şehir efsaneleri ve gerçekler:

Babası yurtdışına iltica etti: Şahin'in babası Hasan Şahin'in 28 Şubat'ın en hararetli günlerinde medyanın ve kamuoyunun ilgisinden bunalıp ABD, İsviçre ve Hollanda'ya iltica başvurusunda bulunduğu yönünde bir iddia var. Ancak böyle bir başvuru yok.

VERİLEN ADRES YANLIŞTI

Evli ve ikiz çocuğu var: Bir gazete, SABAH'ın "Cem Uzan'dan sonra onu da bulduk" anonsunu görünce bu özel haberi sabote edercesine kulaktan dolma bilgilerle bir haber hazırladı. Haberde Şahin'in kaldığı ileri sürülen bir evin neredeyse açık adresi verildi. Ancak adres yanlıştı, Şahin orada yaşamıyordu. Aynı haberde Fadime Şahin'in ikiz çocuğunun olduğu da ileri sürüldü. Halbuki ikizler onun çocukları değil, yeğenleri.

2003'te görüntülendi: Bir başka gazete ise SABAH'ın, 1997'de çektiği bir fotoğrafı sayfalarına taşıyarak "Şahin'i biz 2003'te görüntülemiştik" diye yazdı. Üstelik 1997'de Şahin'in yanına geçici olarak verilen koruma da onun kocasıymış gibi tanıtıldı. Haberdeki iddianın aksine Fadime Şahin 13 yıldır hiçbir basın kuruluşu tarafından görüntülenmedi.