Rusya'da sıcaklar tarihi rekoru kırdı

Sibirya soğukları ve eksi 40'ları bulan kışları ile ünlü Rusya şimdilerde çöl sıcakları ile boğuşuyor.

Rusya'da gün ortasında 38 dereceyi bulan ve artmaya devam eden hava sıcaklıkları nedeni ile Temmuz ayı ortalaması 130 yıllık rekor kırdı.

Ortalama sıcaklıklar 10 derece mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Çevre uzmanlarına göre yaşanan felaket, atmosfere salınan zararlı gaz emisyonlarının artması nedeni ile bozulan iklim yapısından kaynaklanıyor.
Asfaltların eridiği, insanların güneşten korunmak için şemsiye kullanmaya başladığı başkent Moskova'da süs havuzları yüzme havuzlarına dönüşmüş durumda. Kanal ve derelerde suya giren bin 500'e yakın kişi boğularak yaşamlarını yitirdi. Klimacılar, soğuk içecek satıcıları ve dondurmacıların siparişleri yetiştiremediği sıcak havalar nedeni ile ürünler de kurudu.

Dünyanın tarım ambarı olan Rusya'da rekoltenin yüzde 20-25 civarında düşmesi bekleniyor. 17 bölgede olağanüstü hal ilan edilirken, bunun fiyatlara yüzde 20 civarında yansıyacağı öngörülüyor. Rusya'nın tahıl ihracatı da 20 milyon tondan 15 milyon tona gerileyecek.

Moscow Time'a açıklamada bulunan Rusya İklim ve Enerji Programı Başkanı Aleksey Kokorin yaşanan anormalliklerin iklim bozukluklarından kaynaklandığını, önümüzdeki yıllarda bu tür olaylara sıkça rastlanacağı uyarısında bulundu. Kokorin, "Kış aylarında Rusya'da aşırı derecede düşen hava sıcaklıklarından da şikayetçi olmuştuk. 15 yıl önce 150-200 kötü hava koşulu kaydedilmişse, şimdilerde bu durum 350-400'e çıkmış durumda. Aşırı kar yağışları, aşırı yağmurlar, fırtınalar, çok soğuk havalar gibi olağan dışı felaketler iklimlerin bozulmasından kaynaklanıyor..." dedi.
Tek çözüm yolunun insanın tabiata zarar vermeyi durdurması olduğuna değinen uzman, "Ekonomide enerji verimliliğini dikkate alacak çalışmalar bir an önce uygulamaya geçilmeli. Atmosfere salınan zararlı gaz emisyonlarının bir an önce azaltılması gerekiyor." önerisinde bulundu.Rusya halkının değişen iklim şartlarına uyum çabalarından başka yapacak şeyleri olmadığını da itiraf eden uzman, tüm dünya ülkelerinin birlikte hareket etmesinin gerekliliğine dikkat çekti.