BIST 10.277
DOLAR 32,27
EURO 34,79
ALTIN 2.397,28
HABER /  GÜNCEL

RTÜK ve TDKdan Bilgi Şöleni

Başkanı Zahid Akman, ''Günde 5 saat televizyon izlenen bir ülkede televizyonların, insanların sadece diline değil yaşam biçiminin, geleceğinin belirlenmesine, her şeyine etki ettiğini'' söyledi.

Abone ol

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman, ''Günde 5 saat televizyon izlenen bir ülkede televizyonların, insanların sadece diline değil yaşam biçiminin, geleceğinin belirlenmesine, her şeyine etki ettiğini'' söyledi.

Zahid Akman, Türk Dil Kurumu (TDK) ve Kırıkkale Üniversitesi (KÜ) iş birliğiyle düzenlenen Kitle İletişim Araçlarında Türkçenin Kullanımı Bilgi Şöleni'ne katıldı.

Türkiye'de yerel, bölgesel ve uydudan yayın yapan 500'den fazla televizyon, yaklaşık bin radyo kuruluşu bulunduğunu ifade eden Akman, bunların önemli kısmında Türkçenin doğru ve güzel kullanımıyla ilgili sürekli iyi örnekler sergilendiğini belirtti.

Türkiye'de günde ortalama 5 saat televizyon izlendiğine dikkati çeken RTÜK Başkanı Akman, ''Günde 5 saat televizyon izlenen bir ülkede televizyonlar, insanların sadece diline değil yaşam biçiminin, geleceğinin belirlenmesine, her şeyine etki ediyor'' dedi.

Yeni dönemde yepyeni bir proje başlatıldığını ifade eden Akman, ''RTÜK, geliştirdiği yeni teknolojilerle uzman aracılığıyla değil bilgisayar aracılığıyla tarayarak hataları tespit edip gerekli müeyyideleri uygulayabiliyor. RTÜK, takip ve denetim konusunda eskiye göre çok daha etkin bir kurum haline gelmiştir'' diye konuştu.

YAYINCILARIN EĞİTİLMESİ

Bir başka çalışmalarının yayın kuruluşlarındaki sunucu, haber müdürü, genel yayın yönetmeni ve idarecilere eğitim verilmesi olduğunu ifade eden Akman, şu bilgileri verdi:

''Her yıl ülkenin dört bir yanında televizyon yayıncılık teknolojisindeki gelişmeler, Türkçenin doğru kullanımı, idari ve mali konular ve diğer yayıncıları ilgilendiren konularla ilgili eğitimden geçirmekteyiz. İnsanlarımızın ve sunucularımızın doğru Türkçe kullanabilmesi için çok ciddi kitaplar bastırdık. TRT'de çalışan ve ömrünü Türkçenin güzel kullanımına adamış arkadaşlarımızın hazırladığı telaffuz sözlüklerini bastık. Bunları bütün yayıncılara ulaştırdık. Kitaplarla arkadaşlarımızı takviye ederek, sürekli onların doğru ve güzel Türkçe kullanmasını teşvik ediyoruz.''

Kurum olarak Doğru ve Güzel Türkçe Kullanımı Ödülleri'ni verdiklerini hatırlatan RTÜK Başkanı Akman, bu ödüllerin, yayıncıların Türkçeye belirli bir duyarlılıkta olmasını sağlamakla birlikte Türkçenin doğru ve güzel kullanımına katkıda bulunduğunu söyledi.

YAYINLARIN ÇOCUKLARA ETKİSİ

''Çocuklarımız televizyon ve radyo yayınlarına karşı en korunmasız kesim'' diyen Akman, şöyle devam etti:

''Çocuklarımızla ilgili yaptığımız kamuoyu araştırmalarına göre, yaklaşık günün 4 saati ekran başında kalıyorlar. Bu sürede, üzülerek söylemek gerekirse, çocuklara izledikleri programlarla ilgili rehberlik edip izledikleri programlar içindeki yanlışlıklar ve güzellikler konusunda bilgi verecek kimse yanlarında olmuyor. Ekranlardaki içeriği hepimiz tarafından bilinen bu programların çocuklarımız üzerindeki etkisini görmek durumundayız.

Çocukların Türkçeyi doğru anlayabilmesi için veya kitle iletişim araçlarının mesajlarını doğru algılayabilmesi için, onların ciddi bilgilendirme ihtiyacı içinde olduğundan hareketle Milli Eğitim Bakanlığı ile bir proje başlattık: Medya Okuryazarlığı Projesi. 2006'da başlandı, 2008-2009 eğitim-öğretim yılında şu anda ülkemizin dört bir tarafındaki okullarda yaklaşık 4,5 milyon, 6-7 ve 8'inci sınıf öğrencilerinin 1,5 milyona yakını bu yıl bu dersi seçti. Bunu çok önemsiyoruz ve çok anlamlı buluyoruz.''

MEDENİYETLER İTTİFAKI TOPLANTISI

Zahid Akman, önceki hafta İstanbul'da düzenlenen Medeniyetler İttifakı Toplantısı'nda da Türkiye'deki Medya Okuryazarlığı Projesi'nin gündeme getirildiğini ve katılımcı ülkelerin yetkililerinin bu konuyla ilgili sorularına cevap verdiklerini belirtti.

Kitle iletişim araçlarının olumlu yönleri de olduğunu belirten Akman ''Özellikle Güneydoğu'da yerel lehçeyle konuşan ve Türkçemizi bilmeyen annelerin yetiştirdiği çocukların bugün önemli bir kısmının İstanbul Türkçesiyle konuşuyor olmasının tek sebebi televizyon yayınlarıdır. Bu gerçeği de göz ardı etmemeliyiz'' dedi.

'AZERBEYCAN DEĞİL AZERBAYCAN'

RTÜK Başkanı Akman'ın örnek vermek isterken Azerbaycan'ın adını ''Azerbeycan'' olarak telaffuz etmesi üzerine, eski TRT spikeri olan ve iletişim fakültelerinde ''güzel konuşma'' ve ''konuşma sanatı'' dersleri veren H. Rıdvan Çongur, oturduğu yerden ''Azerbaycan'' diye seslenerek Akman'a müdahale etti.

Bunun üzerine Akman, ifadesini ''Azerbaycan'' olarak düzelterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Azerbaycan'da yaşı benden ileri amcayla iletişimi torunu aracılığıyla sağladığımı gördüm, yaşadım. Torunu Türk televizyonlarını çok izlediği için bizim gibi Türkçe konuşuyor ama dedesi Türkçeyi konuşamıyor. Yayınlarımızın ulaştığı her yerde güzel Türkçemizi öğrenen ve bunları hayatlarında etkili şekilde kullanan çok farklı yeni Türkçe kullananların olduğunu da sevinçle müşahede ediyoruz.''

Kitle iletişim araçlarının insan üzerindeki etkilerini asgariye indirmek için RTÜK olarak denetim faaliyetini sürdüreceklerini bildiren Akman, şöyle konuştu:

''Ancak demokrasilerde ve gelişmiş demokrasilerde, kamu kurumları aracılığıyla yapılan denetimden çok yayın kuruluşlarının yayıncı sorumluluğu içinde belli disiplin içinde kendi öz denetimlerini yapmaları zorunluluğu da var. RTÜK olarak bütün televizyonlarda izleyici temsilciliği oluşturduk. İzleyici temsilcilikleri aracılığıyla yayın kuruluşları öz denetimlerini yaparak yayınlarındaki olumsuzlukları bizim müdahalemize gerek kalmadan kendileri düzeltebilmektedir.''

Şölene spor spikeri Tansu Polatkan, spiker ve program sunucusu Canan Kumbasar da konuşmacı olarak katıldı.