BIST 11.017
DOLAR 32,19
EURO 34,99
ALTIN 2.508,27
HABER /  GÜNCEL

PKK o muhatapları böyle temizledi

Hükümet Kürt sorununda 'seçilmişler' ile görüşecek. Peki Güneydoğu'da BDP ve onun arkasındaki PKK'dan başka neden muhatap yok?

Abone ol

Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- Atılacak somut demokratikleşme adımları ve kaçınılmaz hale gelen eş zamanlı askeri başarı, yeni stratejiyi havada bırakmayabilir. Kürt sorununda şu aşamada muhatap olmamasının altında ise, devletin inanılmaz yanlışları ve PKK'nın korkunç baskısı yatıyor.

Hükümetin Kürt sorununa ilişkin yeni stratejisi konuşulmaya devam ediyor. İktidar Kandil ve İmralı'ya dayanmayan siyasi partilerle görüşecek. Seçilmiş siyasetçiler muhatap alınacak. Yeni yol haritasına "balon", "gerçekçi değil" gibi yorumlar da yapılıyor. BDP'den gelen tepkiler, bu partinin Öcalan ve Kandil'e göbekten bağlı olduğunu gösteriyor.

KISIR DÖNGÜ AŞILAMIYOR

Son seçimde Güneydoğu'da yüzde 40'ın üstünde oy almış başka Kürt partisi yok. Daha doğrusu hiç yok. Dolayısıyla muhatap BDP gibi gözüküyor. Hükümet de "iradesini Kandil'e teslim etmiş" bir partiyle görüşmeye yanaşmıyor. Dolayısıyla kısır bir döngü söz konusu. Hükümetin her adımı alanda etkin PKK'nın karşı hamlesiyle bozuluyor.

SAHADA HEP GÜÇLÜYDÜLER

Terör örgütü PKK, tekelinde gördüğü bölgede, başka bir partinin yeşermesine asla izin vermiyor. Kuruluş yıllarında diğer Kürt partilerini silahla ezerek susturan PKK, askeri açıdan etkin olduğu müddetçe, başka bir siyasi aktörün sahne alması mümkün değil. "Ben ne dersem o olur" düşüncesindeler. Dolayısıyla kendileri dışında soruna ilişkin konuşan Kürtler, "kontra", "hain", "ajan" suçlamasıyla karşı karşıya kalıyor. Kürt sorununa çözüm için federasyon öneren Kemal Burkay bile "işbirlikçi" olarak suçlanıyor.

PKK 80 ÖNCESİ KÜRT HAREKETİNİ YOK ETTİ

"Neden BDP'den başka muhatap yok?" sorusuna verilecek cevap için Güneydoğu'nun 80 öncesinin politik ortamına bakmak yeterli. Türkiye Kürdistanı Demokrat Partisi, Türkiye’de Kürdistan Demokrat Partisi, Türkiye Kürdistanı Sosyalist Partisi bölgede canlıydı. Ayrıca Türkiye Komunist Partisi ve Türkiye İşçi Partisi de o dönemde etkindi. Siyasal alanın hayli bereketli olduğu topraklarda ortaya çıkan PKK, hepsini silahla yok etti. 1978'lerden devlete ilk kurşunun sıkıldığı 1984'e kadar PKK, Kürt hareketini temizledi.

BASK'TA SADECE BATASUNA YOK

"Halk bizi destekliyor" söylemi bu veriler ışığında çok gerçekçi olmuyor. Otoriter yapılanmada yöre insanının seçme şansı kalmıyor ne yazık ki... Devletin "korkunç yanlışları" ve 80 darbesinin yarattığı travmanın da yardımıyla inanılmaz bir şekilde örgütlendiler. Ankara'ya duyulan müthiş "güvensizlik" ortamı, PKK'ya can simidi oldu.  BDP'nin dilinen düşürmediği Bask modeli, tam da işte bu "muhatap" tartışmalarına ışık tutuyor.

ETA BAŞKA PARTİLERİN YAŞAMASINA İZİN VERDİ

Ayrılıkçı ETA hiçbir zaman diğer Bask partilerini hedef almadı. Değer milliyetçi partiler son derece etkin. Halk daha bilinçli ve katılımcı. Taban tavanı zorluyor. Seçmen sorgulayıcı ve sabit bir yerde kalmıyor. Örneğin 1990 seçimlerinde, Bask Milliyetçi Partisi (PNV) ilk sırada yer aldı. Sosyalist İşçi Partisi'nin Bask kolu PSE 2009 seçimlerinde en fazla oyunu artıran parti olmuştu. ETA'nın uzantısı olan ve yıllar sonra kapatılan Batasuna ise 3. sırada yer almıştı. Diğer partilerin görüşleri de ETA ile çok farklı değil aslında. Ancak silahtan uzak duruyorlar.

2012 KRİTİK BİR YIL

Örgüt elinde silah olmadan Kürtleri yönetemeyeceğini biliyor şüphesiz. Gücünü silahtan alan PKK için silah, "şantaj", "tehdit" ve "pazarlık" için en temel unsur. Askeri açıdan Kandil'in zayıflatılmasıyla paralel bir şekilde atılacak demokratikleşme adımları, siyasetin önünü açabilir. 2012 yazı bu açıdan kritik önem taşıyor.

Yeni anayasa fırsatından başka hükümetin elinde Avrupa yerel yönetimler özerklik şartı üzerindeki çekincelerin kaldırılması kozu var. Atılacak bu adımlar Ankara'ya karşı duyulan "güvensizliği" de azaltabilir. Hükümetin "samimi" olduğu "tuzak" peşinde koşmadığı, yorumları daha yüksek sesle dile getirilecektir.