Paris'teki olaylara Erdoğan yorumu

Başbakan Erdoğan Fransa'daki olayları nasıl yorumladı? Milliyet Gazetesi yazarı Taha Akyol'dan öğreniyoruz:

Almanya'nın Köln şehrinde kurulan "Avrupa Türk Demokratlar Birliği"nin (ATDB) açılış töreni için Başbakan Erdoğan'la uçakta bir grup gazeteci görüşüyoruz. AKP'nin desteklediği bir sivil toplum kuruluşu. Ön görüşme yapmak için Ankara'ya geldiklerinde Başbakan Erdoğan şunu söylemiş: - Eski ideolojik yaklaşımların dışında bir yapılanma gerçekleştirirseniz, Almanya için de Türkiye için de yararlı olursunuz ve biz de destekleriz. İki ülke arasında köprü görevi yapan bir sivil toplum kuruluşu halinde çalışın... Erdoğan ATDB'nin kurucularını şu nitelikleri ile övüyor: - Almanya'ya entegre olmuşlar, Türkiye sevgisine de sahipler. Çok iyi dil biliyorlar, toplumda iyi yerler edinmişler... 'Tespitimiz doğru çıktı' Başbakan Fransa'daki olayları sorduğumuzda, "Bizim tespitimiz doğru çıktı" diyor: - Biz hep medeniyetler ittifakını savunduk. Türkiye'nin AB üyeliğinin bu bakımdan ne kadar yararlı olacağını anlatmaya çalıştık, ama bazılarına anlatamadık, özellikle Fransızlara. Başbakan, Fransa'da "okullarda başlatılan bir sürecin", yani türban yasağının olumsuz etkileri olduğunu, bu gibi tutumlarla göçmenleri dışlanmanın olayları "fitillediğini" söyledi. Erdoğan, Avrupa'da yaşayan Türklere sükûnet çağrısında bulundu; yaşadıkları topluma "entegre olmalarını" tavsiye ettiğini söyledi. 'Merkel ile sorun olmaz' Erdoğan, Almanya'da hükümet kurma konusunda iki temel sorunun olduğunu söyledi: - Biri Türkiye, biri bütçe üzerinde anlaşmazlık. Ama Türkiye konusunda uzlaşıyorlar. Merkel bana, 'Almanya'nın dış politikası değişmez' demişti zaten, zabıtlarda var. Almanya Dışişleri Bakanı olması beklenen Frank-Walter Steinmeier sosyal demokrat; Schröder'in yakın arkadaşı. Türkiye'ye olumlu bakıyor. Schröder bana bunu açıkça ifade etti. Merkel'le bir sorun çıkar mı? Başbakan buna pek ihtimal vermiyor. Merkel'in bu gezide Erdoğan'la görüşmek istemediği yolundaki haberlerin gerçek dışı olduğunu söylüyor. - Hükümeti kurduktan sonra Sayın Merkel'le oturup konuşacağız tabii. Bir sorun çıkacağına ihtimal vermiyorum. Erdoğan, Almanya'da hükümeti kuracak iki partinin bütçe konusunda da anlaşacağını, hükümet krizi olmayacağını düşünüyor. 'Karamanlis geliyor' Başbakan burada Yunanistan'la ilişkilerimizde bir gevşeme olmadığını, Karamanlis'in gelecek ay sonunda Türkiye'ye geleceğini söyledi. Avusturya'nın dönem başkanlığı AB sürecinde sorun çıkarır mı? "Sanmıyorum, sorun çıkmaz inşallah." 'CIA uçağı doğru değil' Başbakan'a "CIA Türkiye'ye gizli uçak indirdi, bazı insanları yargı kararı olmadan götürdü" şeklindeki haberleri sorduk. Cevabı şöyle: - Nereden çıkarıyorsunuz? Bana intikal eden bir bilgi yok. İçişleri Bakanı ile görüştüm. MİT Müsteşarı ile de görüşeceğim. Şu ana kadar bu haberleri doğrulayan bir şey yok. 'Uygulamada sorun var' İLERLEME RAPORU'nda Türkiye'de reformların yavaşladığı söyleniyor... Başbakan'ın cevabı: - Yavaşlama değil de uygulamanın kaderinde biraz bu var. Meclis'i toplayıp kanunu çıkarıyorsunuz, oluyor. Ama uygulama zihniyet değişikliğini gerektiriyor. Başbakan Erdoğan, bazı reformlara alışmanın zaman alacağını da söyledi. - Bir yerde Kürtçe konuşulması, duvarlara, bilboardlara asılması sıkıntı konusuymuş gibi görülüyor. Bunu sıkıntı gibi görmeye gerek yok. Demokrasilerde normal şeyler bunlar. Başbakan bu konuda demokrasiye atıfta bulunuyor, "alışılacak" diyor. - Marjinal bazı gruplar var. AB sürecini hazmedemiyorlar ama zamanla onlar da alışacak. Alt kimlik, üst kimlik bunlar konuşuldu, literatüre geçti, zamanla oturacak. Erdoğan bu noktada "Kürtçe dil kursları heyecanla, törenlerle açıldı. Ne oldu? Yürümedi. Şimdi hükümetten para yardımı istiyorlar" diye konuştu. 'DEHAP yapıcı değil' Erdoğan, DEHAP'lı belediye başkanlarını da yapıcı davranmadıkları için eleştirdi. Siirt'e gittiğini, DEHAP'lı belediyenin elinde olan Kurtalan ilçesine yaptığı geziyi, halkın gösterdiği ilgiyi anlattı; halka ilgi gösterip hizmet götürdükçe sorunların çözülmekte olduğunu, bölücülüğün zamanla daha da etkisizleşeceğini söyledi: - Ama ana caddeleri yapıyoruz, daha girmediğimiz, yani hizmet götürmediğimiz çok yer var. 'Gettolaşma bitecek' Erdoğan, "Ben üç yıllık başbakanım" diyerek dönemindeki icraatı anlattı, bilhassa toplu konutu vurguladı. - Şu anda 150 bin konut inşa halinde. Bu sayı 2006'da 200 bin, 2007'de 250 bin olacak. Erdoğan toplu konutta "kim isterse" aldığı için etnik gettolaşmanın da önleneceğini söyledi. 'İstanbul'a yeni köprü yapılacak' - İstanbul'un kuzeyinde yeni bir köprü yapacağız. Ben belediye başkanı iken de bu görüşteydim. Kara vasıtaları ve otobüsler bu köprüden geçecek. Avrupa ile Trakya'yı Anadolu'ya ve Karadeniz otoyoluna bu köprü bağlayacak. Çevresinde konuşlanmaya izin vermeyeceğiz çünkü artık İstanbul planlı gelişecek. Erdoğan, ilk iki köprünün aşırı yapılaşmaya yol açmasını, "O zaman İstanbul plansız gelişti" diye izah etti. "Yeni köprüyü 2006 içinde ihale edeceğiz, Japon, İngiliz, Fransız ve Körfez firmalarından talep var" diye konuştu. "Kuzey köprüsü"nün "dikey yollarla" terminale ve diğer merkezlere bağlanacağını, böylece trafiğin büyük ölçüde rahatlayacağını söyledi. Kemer Country için de şöyle konuştu: Altyapısı bile yok. Terkos'a doğru genişliyor. Olmaz bu. Sahibine de söyledim. Lüks, bakımlı gibi görünüyor ama yarın altyapı sorunları patlak verebilir. Erdoğan planlı gelişme ve kentsel dönüşümü vurguluyor. Yarım günlük ziyaret Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ile birlikte Köln'deki Avrupa Türk Demokratlar Birliği Genel Merkezi'nin açılışını yapmak üzere dün Almanya'ya yarım günlük bir ziyarette bulundu. Erdoğan uçakta, yazarlar (soldan sağa) Mehmet Altan, Feraye Tınç, Hayrettin Turan, Bülent Korucu, Taha Akyol ve Fehmi Koru ile görüşüp soruları yanıtladı.