BIST 10.644
DOLAR 32,22
EURO 35,09
ALTIN 2.524,43
HABER /  GÜNCEL

Paris'te yaşanan dehşeti anlattı

Fransa'da 27 Ekim günü polisten kaçarken gizlendikleri elektrik trafosunda elektrik çarpması sonucu 2 arkadaşını kaybeden Muhittin Altun yaşadığı dehşeti anlattı

Abone ol

Fransa'da 27 Ekim günü polisten kaçarken gizlendikleri elektrik trafosunda elektrik çarpması sonucu 2 arkadaşını kaybeden ve kendisi de ağır yaralanan Şanlıurfalı Muhittin Altun başından geçenleri anlattı.

Moritanyalı ve Tunuslu arkadaşlarını kaybeden Muhittin Altun olayı şöyle anlattı: Moritanyalı Traore Bouna ve Tunuslu Zyed Benna ile birlikteyken, bizi kovalayan polisin korkusundan trafoya girmek zorunda kaldık. Elektrik çarptı, sola doğru fırlayan arkadaşlarımın ikinci çarpmada gözümün önünde cansız yere serildiklerin gördüm ve ben hastanede öldüklerini öğrendim. Evimizin bulunduğu Clichy Sous Bois'da futbol sahası olmadığı için yakındaki, olayın meydana geldiği yere yakın olan Livry-Gargan sahasında arkadaşlarla top oynadıktan sonra eve dönmeye hazırlanıyorduk. Ölen arkadaşımız Moritanyalı Bouna, arkamızdan koşarak geldi, 'bize koşun polisler bizi takip ediyor' dedi. Ölen diğer arkadaşım Zyed ise bağırarak 'ne olmuş ki de polisler bizi kovalıyor' diye sordu. Bouna ise 'David'i yakaladılar kimlik kontrolü yapıyorlar bizi de yakalayacaklar deyince hep birlikte bize yakın trafoya doğru kaçmaya başladık, sonuç bildiğiniz gibi oldu"

POLİSLERDE UZUN NAMLULU TÜFEK VARDI
Hastanede kaldığı 2 ay boyunca psikolojik tedavi de gören Muhittin Altun, olayın detaylarını anlatırken hala olayı yaşadığı anın şokunu üzerinden atamamış gibiydi.

Altun olayın ayrıntılarını anlatırken ise şunları söyledi: "Bir polis arabasının aniden yanımızda durduğunu gördük ve ellerinde uzun namlulu tüfekler vardı, ayrıca her tarafta polis sirenlerinin çaldığını işittim, panik olduk ve trafoya doğru koşarak oraya gizlendik ve yaklaşık bir saat kadar sessizce hiç hareket etmeden bekledik. Birden elektrik çarptı ve çarpma ile birlikte arkadaşlarım sol tarafa savruldular, ben ise sağ tarafa kaydım, ama elbiselerimin yandığını gördüm. Olaylar öyle hızlı gelişti ki sanki bir hayal alemi yaşıyordum, arkadaşlarıma doğru baktığımda, düştükleri tarafta ikinci kez elektrik çarptı ve arkadaşım Bouna'nın boynu mosmor olmuştu. Zaten kendime nasıl geldiğimi tam hatırlamıyorum, kendimi bir anda hastanede buldum. Tüm sorgum avukatsız olarak hastanede olayın ertesi günü yapıldı ve polisler diz üstü bilgisayarla gelip yazdıkları ifademin altını, parmaklarımın arasına sıkıştırılan kalemle imzalayabildim. Polis bana gördünüz mü yaptığınızı sizin yüzünüzden çıkan olaylar ve yanan arabalar gibi sözler söylediler, ama ben olayların ne olduğunun tam farkında değildim. Cumhurbaşkanı Chirac'ın hanımı beni hastanede ziyaret etti ve yanımda yatan aynı olaylarda otobüs içerisinde yaralanan bir kızın da ziyaretine gelmiş olduğunu öğrendim. Bizim konsolosluğumuzdan da iki sefer Konsolos, ziyaretime geldi"
Arkadaşlarının bir hiç uğruna öldüklerini belirten Muhittin Altun, üzerinde "Bir hiç uğruna öldüler" yazılı tişörtünü gösterdi.