BIST 10.277
DOLAR 32,26
EURO 34,77
ALTIN 2.393,32
HABER /  GÜNCEL

Parakendeci enflasyona alışamadı

Türkiye'de yıllık cirosu 75 milyar dolar düzeyinde olduğu tahmin edilen perakendecilik sektörü, enflasyonun düşmesi nedeniyle, yeni satış politikaları belirlemeye çalışıyor.

Abone ol

Ankara'da düzenlenen İç Anadolu Bölgesi Perakendecilik Konferansı'nda, sektör temsilcileri, düşük enflasyon ortamında çalışabilmek ve rekabet edebilmek için maliyetlerin düşürülmesinin önemine işaret ederken, perakendecileri ''az stokla çalışmaları'' konusunda uyardılar. Konferansta konuşan Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, şimdiye kadar tüccar olarak hep enflasyon ile kazandıklarını, ama artık düşük enflasyona alışmak zorunda olduklarını söyledi. Maliyetlerin azaltılması için stokların düşürülmesi tavsiyesinde bulunan Aygün, ''Şimdi 18 ay vade yapılıyor. Peşinde yüzde 10-15 indirim uygulanıyor. Bu da kimseye cazip gelmiyor'' dedi. Canerler Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Caner de enflasyondaki düşüş nedeniyle, artık çok ince hesaplar yapmak durumunda kaldıklarını belirterek, ''Maliyetlerde çok küçük düşüş bile çok önemli. Küçük bir mağazada 3 eleman çıkarsanız, yüzde 1 tasarruf sağlıyorsunuz. Artık eski karlar yok. Daha sıkı çalışmak zorundayız. raflara dönmek ve nerelerden kısabileceğimizi düşünmek lazım'' değerlendirmesinde bulundu. Caner, perakende sektöründe 2003 yılına göre bu yılın daha rahat geçtiğini, psikolojik bir rahatlama olduğunu, gelecek yıl daha rahat yatırım yapma olanağı bulacaklarını tahmin ettiklerini söyledi. Makromarket Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Hoşgör de gelecek yıl için daha rahat bir ortam beklediklerini belirtirken, şöyle konuştu: ''Yüksek marj düşük ciro ile hayat mümkün değil. Marjlarımız oldukça iyi. Sektör için, tüketici için iyi bir uygulama olmadığını düşünerek, 12 taksit, 8 taksit uygulamasına biz katılmadık. Rekabet çok arttı. Başka yerlerde olmayan hizmeti vermek gerekiyor. Ancak bazı hipermarketler, 200-300 metrekarelik marketlerle rekabete girip kısa vadeli politikalar uyguluyor.'' Sabun ve Deterjan Sanayicileri Derneği Başkanı Ahmet Pura da konferansta bilgi verirken, ''hızlı tüketim ürünleri'' olarak bilinen gıda ve temizlik maddelerinde vadeli satış yapılmasının çok yanlış olduğunu ifade etti. ''Enflasyondaki düşüş nedeniyle asıl krizi şimdi yaşadıklarını'' ifade eden Pura, raflarda ve depolarda ürün akışında alışılmışın üzerinde durgunluk yaşandığını, ayrıca vergi denetimlerinin artmasının da psikolojik baskı yarattığını kaydetti. Sektörün artık mantıklı ölçüde stok ve üretim planı yapması gerektiğini vurgulayan Pura, ''Enflasyon düşüyor, alım gücü yükseliyor. Teorik olarak ilk etkisini hızlı tüketim mallarında göstermesi gerekir'' dedi. Enflasyondaki düşüş nedeniyle üretici firmaların vadeli satışa yöneleceğini, ayrıca üretim maliyetlerini düşürmek, ambalaj, stok izleme maliyetlerini düşürmek için ürün çeşitliliğini azaltabileceğini anlatan Pura, hep iskonto ve birebir promosyon ile rekabet ve karlılığın mümkün olmadığını, artık müşteri odaklı politikaların önem kazandığını bildirdi. Pura, çok fazla ürün çeşidi bulunan mağazalarda, müşterilerin ürünlerin yüzde 99'u ile ilgilenmediğine işaret ederken, oysa bu malları bulundurmanın mağazanın maliyetini artırdığını kaydetti. AK Parti Bitlis Milletvekili Vahit Kiler de 22 yıl ticaret yaptığını hatırlatırken, ''Gözümüzü yüksek enflasyonla açtık, stoktan kazanç sağladık. Şimdi stok zarar ettiriyor. Enflasyonsuz ortamda çalışmaya alışmamız lazım. Birçok üründe fiyatlar 2003 yılı fiyatları ile aynı hale geldi'' diye konuştu. AMPD BAŞKAN YARDIMCISI ÖZEK Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) Başkan Yardımcısı, Tepe Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Behiç Özek de sektör hakkında bilgi verirken, Avrupa'da 1 milyon kişiye 15 hipermarket, 150 süpermarket, Türkiye'de ise 2 hipermarket, 16 süpermarket düştüğünü, Avrupa'da 73 milyon metrekare olan kiralama alanının da Türkiye'de 1.5 milyon metrekare düzeyende bulunduğunu söyledi. Halen Türkiye'de 25'i İstanbul'da olmak üzere 75 alışveriş merkezi (AVM) olduğunu, 21'i İstanbul'da olmak üzere 35 AVM'nin inşaatının sürdüğünü, 18'i İstanbul'da olmak üzere 35 AVM'nin yapımının planlandığını anlatan Özek, sektörün kalifiye elaman ihtiyacının karşılanması için Sabancı ve Bilkent üniversitelerinde bölüm açılmasının planlandığını açıkladı. Orta büyüklükteki bir AVM'de bin-bin 500 kişinin sürekli istihdam edildiğini, bu merkezler sayesinde, kayıtdışı elektrik, su, enerji kullanımı, kayıtdışı satış ve istihdamın önlendiğini kaydeden Özek, sektörün teşvik edilmesini isterken, ''ABD'de Wal-Mart'a sağlanan destekler ile ABD halkının cebinden 22 milyar dolar daha az para çıkması sağlandı'' dedi.