BIST 10.895
DOLAR 32,23
EURO 35,00
ALTIN 2.506,83
HABER /  GÜNCEL

Papadopulos Türkler'le eşitliğe karşı

Olimpiyat meşalesinin Kuzay Kıbrıs'a gitmesini Rumlar engellemişti. Rum Polititis gazetesinin muhabiri meşale krizinde Rum lideri sorumlu tutunca yaşlı lider öfkelendi.

Abone ol

Kıbrıs Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un Olimpiyat Meşalesinin KKTC'ye geçmemesiyle ilgili olarak kendisinin sorumlu tutulması üzerine, ''Kıbrıslı Türkler tam eşitlik istedi'' dedi. Papadopulos, Politis gazetesi muhabirinin, Kıbrıslı Türklerin Olimpiyat Meşalesinin KKTC'ye geçmemesinden kendisini sorumlu tuttuğu yönündeki sözlerine karşılık, öfkelenerek şunları söyledi: ''İsteyen istediğini söylüyor. Her şey kayıtlıdır. Öneriler de, Türklerin reddetmesi de. Sözde eşitlik nedeniyle aynı muameleyi istiyorlardı. Onlar geri çekildi. Tüm dünya için olan Olimpiyat Komitesi'nin koşullarını kabul edip etmediklerini açıklamaları için önceki akşam saat 20.00'ye kadar kendilerine süre tanındı. Özel muamele istiyorlardı.'' Gazete muhabirinin, ''özel muamele nedir?'' sorusu üzerineyse Papadopulos, ''Kıbrıslı Türkler tam eşitlik istedi. Yani bizim tarafta ne olursa ve ne kadar yetkili meşaleyi teslim alırsa aynı yetkide ve sayıda kişilerin de 'işgal' bölgelerinde meşaleyi teslim almasını istedi'' dedi. ''EVET'' VE ''HAYIR''IN ETKİLERİ Bu arada Papadopulos, Atina Haber Ajansı'na (ANA) verdiği röportajda, ''Annan planına 'evet' yanıtının yaratacağı etkiler, 'hayır' yanıtınınkilerden çok daha acı olurdu'' dedi. ''Referandum öncesinde kendisinin, çalışma arkadaşlarının, Rum ve diğer bilirkişilerin, Annan planına verilecek 'evet' ve 'hayır' yanıtlarının etkilerinin neler olacağını değerlendirdiklerini'' ifade eden Papadopulos, ''evet yanıtının etkilerinin, hayır yanıtının yaratacağından çok daha büyük olacağı değerlendirmesine vardıklarını'' söyledi. Papadopulos, şunları kaydetti: ''Annan planına 'evet' denilmesi halinde, bilindiği üzere, 'Kıbrıs Cumhuriyeti' artık var olmayacak, yerini başka bir yeni duruma bırakacaktı ve (bu yeni oluşum) Annan planının uygulanmaması nedeniyle bir yerlere başvurmak için bile karar alamayacaktı. Şu anda diyebilirim ki 'hayır'ın etkileri daha az acıdır ve çatışmalar hesapladığımızdan çok daha kısa sürelidir.''