Haberin ilk yayınlandığı şeklini unutarak, tartışmayı çarşaflı kadının cinsiyetine taşıyan Altaylı, bu konuda haklı çıktı.
Abone ol 'Çarşaflı Kadın' haberi uzun bir süredir medyanın gündemini oluşturuyor.Haberde; göbeği açık bir kıyafet giyen bayanın öğretmenevine alınmadığı halde çarşaflı bir kişinin öğretmenevine girdiği iddia edilmiş ve kurumun müdürü bu tavrından dolayı görevinden alınmıştı.
Doğan Haber Ajansı muhabirinin yaptığı haberin aynı grubun televizyonlarında ve gazetelerinde yayınlanmasının ardından çarşaflı kişinin erkek ve haberin kurmaca olduğu öne sürülmüştü.
Yalan haber iddiaları üzerine Doğan Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan devreye girerek haberin araştırılmasını istemiş, inceleme sonunda ise çarşaflı kişinin kadın olduğu ortaya çıkmıştı.
Bunun üzerine grubun gazeteleri yaptıkları haberin doğru olduğunu belirterek kendilerine suçlama yönetenleri ağır bir dille eleştirmişti.
Bugün de Kanal D Haber Genel Yayın Yönetmeni ve Hürriyet Gazetesi yazarı Fatih Altaylı kendilerine suçlamalarda bulunanlardan özür dilemelerini bekliyor.
Altaylı ve grubun gazetelerinin gözden kaçırdıkları
bir nokta var.
Haber ilk yayınlandığında çarşaflı kadının öğretmenevinden çıktığı iddia edilmiş hatta kurumun müdürü görevinden alınmıştı. Fakat durumun böyle olmadığı sonradan ortaya çıktığı halde ise hiç kimse çıkıp özür dilememişti.
Haber belki kurmaca değildi ama 'basında güven' ilkesiyle hareket eden ve kendi basın ilkelerini anayasa şeklinde hazırlayan Doğan Grubu, yaptığı hatayı özür dileyerek kapatmak yerine, olayı farklı mecralara yani çarşaflı kişinin cinsiyetine yöneltti.
Şimdi ise Fatih Altaylı özür bekliyor. Tabiki hiç bir dayanağı olmadan çarşaflı kişinin erkek olduğunu iddia ederek suçlamalarda bulunanların özür dilemesi gerekiyor. Ama şunuda hatırlatmak gerekir ki Doğan Grubu yayın organlarının da okuyucularına özür borcu bulunuyor.
Unutmamak gerekirki yapılan bir haber yüzünden bir öğretmenevi müdürü görevinden alındı.
İşte Fatih Altaylı'nın özür bekleyen yazısı:
Bize yalancı diyenler özür dileyecek mi?
İlk olarak Kanal D’de yayınlanan öğretmenevinden çarşafıyla çıkan kadının görüntüleri daha sonra bütün gazetelerde kullanıldı ve kıyamet koptu.
Birileri çıkıp, ‘Bu kurgu bir haber. O kadın aslında erkek’ dedi ve bizimle birlikte bu haberi yayınlayan bütün herkesi töhmet altında bıraktı.
Haber DHA’nın haberiydi ve biz de DHA’ya güveniyorduk.
Hepimiz araştırmaya başladık. Bu itham doğru olabilir miydi?
Habere güveniyorduk ama yine de dedik.
Bu gazetelerin sahibi bile konuya ciddiyetle eğilmemizi ve araştırmamızı istedi.
İhtimal vermiyorduk ama kandırıldıysak bunun bedelini ödemek zorundaydık.
Neyse ki, haklı çıktık. Çarşaflı kadın, onun yanındaki kadın hepsi çıktılar ve gerçeği ortaya serdiler.
Peki şimdi soruyorum, biz bu habere kellemizi koymuştuk.
Bizi yalancılıkla suçlayanlar, aksini iddia edenler de bu işe kellelerini koyabiliyorlar mı?
Çıkıp, ‘Biz alçaklık yaptık. Hiçbir bilgiye dayanmadan kadının tipine bakıp bu erkektir diye çamur attık’ deme cesaretini gösterebiliyorlar mı?
Bu haberi yapan muhabirlerden, Doğan Haber Ajansı’ndan, bu haberi gazetelerine koyan editörlerden ‘Özür diliyoruz’ diyebiliyorlar mı?
Diyemiyorlarsa o çarşafın altına kendileri girsin.
Çünkü çok yakışırlar ve kimse de ‘Çarşafın altında bir delikanlı var’ diyemez.