BIST 10.400
DOLAR 32,23
EURO 34,95
ALTIN 2.412,19
HABER /  GÜNCEL

Özal'a iki suikast daha yapılmış

Hulki Cevizoğlu'nun sunduğu Ceviz Kabuğu adlı programda, Kartal Demirağ suikastından kurtulan Özal'a, benzeri iki saldırıda daha bulunulduğu ileri sürüldü.

Abone ol

İddiaya göre Turgut Özal, kamuoyuna yansımayan bu iki suikast girişiminden kılpayı kurtuldu. Hulki Cevizoğlu, Flash TV'de dün akşam yayımlanan programında, kendisine, 'halen görevde bulunan' ama adını açıklamayan önemli birisinden geldiğini söylediği bir mektubu okudu. İran kökenli grup Hulki Cevizoğlu'nun 'önemli görevlerde bulunduğu anlaşılan biri' olarak tanımladığı kişi mektubunda, Özal'ın Başbakanken bir hafta sonu Okluk'a gitmeyi planladığını, bunun için Orman Bakanlığı'na ait iki helikopter hazırlandığını belirterek, şunları yazdı: '...Özal, ailesi ve doktoru biraz daha konforlu olana bineceklerdi; yani binecekleri helikopter belliydi. Seyahatten bir gün evvel, Özal'a İran kökenli bir grup tarafından suikast yapılacağı istihbaratı geldi. Konuyu alelacele değerlendirdik, veriler İranlılardan çok İran'da üslenmiş PKK uzman militanlarını çağrıştırıyordu. Başbakanlığa, durumu anlatıp gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak için gittiğimde kapıda, aralarında sizin de bulunduğunuz bir grup genç gazeteciye rastladım. Alkışlarla Başbaknlığı protesto ediyor, kalemlerinizi merdivenlere bırakıyordunuz. Biz suikastın Cuma namazında bomba ile geleceğini tahmin ediyorduk ve ona göre tedbir aldık. O gün birşey olmadı. O gece Özal, her nedense ve isabetli olarak, helikopterle gitmekten vazgeçti.' Mektubun devamında, Turgut Özal'ın helikopterin içinde 2.5 saat sarsıntı ve gürültüyle Okluk'a gideceğine özel jet ile Dalaman'a gitmeyi, oradan da helikopterle Okluk'a geçmeyi kararlaştırdığını ifade eden meçhul kişi, ertesi gün meydana gelenleri ise şöyle anlattı: 'Helikopterlerin ertesi sabah Dalaman Havaalanı'na gidip kendisini orada beklemelerini söylemiş. Pilotlar da bu fırsattan yararlanıp boş gideceklerine ailelerini de götürmeye karar vermişler. Helikopterler Etimesgut Türkkuşu Tesisleri'nde, açık parkta hazır bekliyorlardı. O günlerde de aynı yerde Uçak ve Silah Fuarı vardı. İran Pavyonu da çadırlarda, helikopterlerin hemen yanındaydı. İki helikopter ertesi sabah, pilotların aileleriyle birlikte havalandı. Bir süre sonra Özal'ın binmesi planlanan helikopterlerde motor sustu, kumandalar kilitlendi. Helikopter düştü Helikopterlerde motor arızasında, rotor, yani tepedeki pervane bir kavramayla motordan ayrılır ve şayet kumandalar çalışıyorsa, helikopter free-wheeling denilen, rotorun serbest dönüşüyle süzülerek uygun bir yere güvenli bir iniş yapabilir. Görgü tanıklarının sözlerinden ve kaza yerindeki incelemeden çıkan sonuca göre motor sustuktan sonra, hemen yanı başında güvenle inecek o kadar düzlük olmasına rağmen, helikopter kontrolsüz bir şekilde, bir köy evinin damını yalayarak gidip dik bir engebeye çarpmıştır.' Göcek'te üç terörist Bu girişimden Özal'ın 'tesadüfen ve kılpayı' kurtulduğunu ifade eden mektup sahibi, Özal'ın Göcek'e geldiğinde bu sefer kendisini ikisi İstanbul'dan biri Rodos'tan gelen, biri kız üç kişilik bir 'Hoşgeldin-güle güle' komitesinin, ellerinde silahlarla beklediğini öne sürürek, 'Bu plan da gerek Göcek'le etrafını çeviren kalabalık, gerekse güvenlik güçlerinin emniyet ve jandarma dışında- ön istihbaratı ve gizlice gerekli tedbiri almasıyla, sessiz, sedasız önlendi' iddiasında bulundu. MİT el koysun Turgut Özal'ın kardeşi Korkut Özal, suikast iddialarının araştırılması gerektiğini belirtti. Kendisinin bu konuda bir bilgisi olmadığını vurgulayan Korkut Özal, 'Ağabeyimin ölümünün üzerinden 12 yıl geçti. Ama arada bir böyle önemli iddialar ortaya çıkıyor. Bu kadar ciddi iddialar, güvenlik birimlerince bir an önce incelenmelidir. Doğru ise ortaya çıkmalı, gerçek değilse o da anlaşılmalıdır' dedi. İddiaların ortada kalmaması için İçişleri Bakanlığı'nın ve MİT'in bir an önce harekete geçmesi gerektiğini söyleyen Korkut Özal, 'Böylece bunlar ortada konuşulan iddialar olmaktan çıkıp, kamuoyu aydınlatılmış olur' dedi. Korkut Özal, ülkeyi yönetenlerin bu konuda sorumluluk sahibi olduğunu da sözlerine ekledi. Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili kuşkuların da hala devam ettiğine dikkat çeken Korkut Özal, 'Büyük reform süreci onun vefatıyla sona erdi. İnsanın aklına ister istemez 'Acaba onun gidişini hızlandırmak isteyenler oldu mu' sorusu geliyor. Çünkü ondan sonra Türkiye, kelimenin tam manasıyla koalisyonlar ve perişanlıklar yaşadı' diye konuştu. Özal, bu nedenle ağabeyinin ölümünün ve diğer iddiaların araştırılmasının Türkiye'nin yarınları için büyük önem taşıdığını ifade etti. İddialar ciddi Hulki Cevizoğlu, mektubun, alelade bir kişinin elinden çıkmasının mümkün olmadığını belirtti. Özal'ın başbakanlığı döneminde Başbakanlık Muhabiri olduğunu söyleyen Cevizoğlu, 'Mektubun son derece ciddi olduğunu düşünüyorum. Mektupta bana, o dönemde başbakanlık önünde eylem yaptığımızdan bahsediyor. Gerçekten de başbakanlık muhabirleri olarak, Kartal Demirağ suikastından kısa bir süre sonra alınan geniş güvenlik önlemleri nedeniyle çalışamaz hale gelmiştik. Bunu Başbakanlık önünde protesto etmiştik. Bu olayı hatırlatarak, suikastların Demirağ olayından sonra olduğunu düşündürüyor' diye konuştu. Cevizoğlu, Özal Ailesi'nin haberi olmamasının da normal olduğunu belirterek, 'O dönemde Özal'ın gölgesi gibiydik. Biz bile ne haberler atlamışız' dedi. Orgeneral Bitlis için de B Planı vardı Mektup sahibi, dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in öldüğü uçak kazasıyla ilgili de iddialarda bulundu. Bitlis'in suikasta kurban gittiğini ileri süren şahıs, 'Bitlis Paşa tesadüfen o uçaktan sağ kurtulsaydı veya uçak değiştirseydi, varacağı bölgede kendisini bir başka suikast tertibiyle karşı karşıya bulacaktı. Önemli kişilere düzenlenen suikastlar şansa bırakılmaz, alternatif planlar da hazırlanır. Kurtulsaydı, indiği yerde kendisini öldürmek için B Planı uygulanacaktı. ' Gres yağı Eşref Bitlis'in uçağının düşmesinde, uçak sabotajlarında çok yaygın ve basit bir metod olan 'Petroleum Jelly Method' yani Petrol jölesi denilen metodun kullanılmış olabileceğini ileri süren mektup sahibi şu noktalara dikkat çekti: 'Gres bir poşete konulabilir ve poşet yassıltılarak küçük, kalınca bir zarf şekline getirilir. Bu zarf örneğin ceket cebine saklanarak uçağın yanına kadar getirilip yakıt deposuna konulabilir. İlk önceleri gres yakıta karışmaz, motor rahatça çalışır. Gres yumuşamaya, yakıtla beraber motora gitmeye başlar. Bir süre sonra motor durur. Tahkikatta, üste, ana depodaki yakıt incelenmiş, fakat bu gres ihtimali göz önünde tutulmamıştır. Haber: Nasuhi Güngör Kaynak: Akşam