BIST 10.159
DOLAR 32,21
EURO 35,09
ALTIN 2.472,06
HABER /  GÜNCEL

Osmanlı, Türkleri hep aşağıladı

Aydın'a göre, Fatih'in annesi Sırp asıllı Madam Mara Despina'ydı. Diğer şok iddialara gelince..

Abone ol

Milliyet Gazetesi'nden Önay Yılmaz'ın haberine göre, daha önce Ulubatlı Hasan ve Fatih'in İstanbul'un fethi sırasında gemileri karadan yürüttüğü gibi olayların yaşanmadığını ileri süren tarih araştırmacısı ve yazarı Erdoğan Aydın, İstanbul Uluslararası Kitap Fuarı'nda önceki gün verdiği konferansta, yine büyük tartışma yaratacak iddialar ortaya attı. Aydın, Osmanlı'nın kendini Türk saymadığını iddia etti. Hatta, Osmanlı bürokrasinin Türkler'i küçümseyen pek çok deyim ürettiğini öne sürdü. Osmanlıların Türklerin atası olmadığını öne süren Aydın, "Osmanlı sanıldığı gibi en fazla Sırplar ve Macarlarla değil, Türklerle savaşmıştır. Anadolu tarihi Türkmen ayaklanmalarıyla doludur" dedi. Aydın, Beyazıt, Yavuz, Kanuni gibi padişahların yazdıkları yazı ve şiirlerde Türkleri sürekli aşağıladığını belirterek, "Bunu padişahların yazdıkları şiirlerde görmek mümkün. Ayrıca Kapıkulu askerleri de Türkleri sürekli aşağılarlardı. Örneğin 2. Beyazıt şöyle demiştir; "Türkler ne anlar aşktan Adli (Padişahın kendisinin kullandığı takma ad) Aşkın sırrını anlamaya epeyce akıl gerek" diye konuştu. Türkler Akdenizli Aydın, ırkçıların ve tarihçilerin aksine Türklerin Akdenizli olduğunu iddia ederek, şöyle konuştu:"Türkler ana damar olarak Orta Asya'dan gelmektedir ama Akdenizlileşmişlerdir. Yapılan gen araştırmaları da bunu ortaya koymaktadır. Yunanlılar, Bulgarlar genetik olarak bizimle hemen hemen aynı gibidir. İstanbul Üniversitesi'nde kemik yapısı üzerinde yapılan bir GENOM araştırmasına göre Türkiye'de yaşayan Ermeniler de genetik olarak bizimle aynıdır. Araştırmalarda Kırgız, Türkmen ve Özbeklerin ise genetik yapıları bizden farklı çıkmıştır. Orta Asya'dakiler de Türk ama bizler başka başka Türkleriz." Fatih'in annesi... "Fatih ve Fetih" adlı kitabında, Fatih'in annesinin hıristiyan inancıyla ölmüş Sırp asıllı Madam Mara Despina olduğunu ve manastıra gömüldüğünün özenle saklandığını savunan Aydın, resmi tarihçilerle hesaplaşma zamanının geldiğini söyledi. Resmi tarihin koşullandırmak için yazıldığını öne süren Aydın, şöyle dedi: "Nitekim resmi tarihlerden bilgi almaya kalktığımızda pek çok soru yanıtsız kalır."

HEP