BIST 10.046
DOLAR 32,39
EURO 34,55
ALTIN 2.377,98

Onlar niye öyle, biz niye böyleyiz?

Mehmet Akif Ersoy’un ne demek istediğini daha iyi anlıyorsunuz değil mi?

İstiklal Marşı şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy, Avrupa seyahati dönüşünde Avrupa’nın nasıl bir yer olduğunu soran dostlarına şu veciz cevabı verir: “İşleri dinimiz gibi, dinleri işimiz gibi...”

Bugünlerde Mehmet Akif Ersoy’un bu veciz sözünü bütün çıplaklığı ile yansıtan manzaralar yaşıyoruz maalesef. Bizim göstermemiz gereken hoşgörü ve anlayışı Avrupalılar sergilerken, biz ise hoşgörü ve anlayış dini olan İslam’a zıt hareketlerde bulunuyoruz.

Ramazan ayında oruç tutmak her Müslümanın üzerine farz. Bu dünyanın neresinde olursa olsun böyle. Bu bilinçte olan Müslümanlar da Yaratıcının emri olan İslam’ın ana şartlarından oruç ibadetini yerine getirmeye çalışıyorlar.

Ramazan’da özürsüz oruç tutmamanın günahı büyüktür. Nefsin ya da masivanın orucun önüne koyduğu engeller iman/amel denkleminde ölçüye tabi tutulur.

Efendimiz Hadis-i şerifte: “Özürsüz olarak Ramazan’da bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazan’daki o bir günkü sevaba kavuşamaz” diye buyurur.

Zor işlerde çalışanlar ya da sıcak altında ter atmak zorunda kalarak çalışanlar yaptıkları işin/mesleğin bir özür olmadığını gayet iyi bilirler.

Ancak gelin görün ki bir İslam beldesi olan (en azından hüsn-ü zannımız bu şekilde) ülkemizde oruç ibadetini yerine getirmek isteyen insanlar çeşitli zorluklarla karşılaşılıyorlar. Bunların en başında ise sporcular geliyor.

Geçtiğimiz günler içinde bu konuda bir olay yaşandı. 

Spor Toto 1. Lig play-off yarı final ilk maçında Hatay Sporla 0-0 berabere kalan Adana Demirspor'un Teknik Direktörü Ümit Özat, Pote'nin oruç tutmasını eleştirerek; "Pote'nin durumu ortada. ‘Oruç tutma!’ dememize rağmen maalesef oruç tutuyor. Orucun telafisi var ama maçın telafisi yok. Kendisiyle birebir konuşacağım. Hiçbir şey ekmeğini yediğin yerden önemli değildir" dedi.

Ekmeğini yediğin yer mi yoksa aldığın nefesi ve yaşam sürecinde sana rızkı verenin emri mi daha önemli?

Bu konudaki diğer bir olayda Fatih Terim imzalı. 

Fatih Terim, 2016 yılında Türkiye Futbol Direktörü olduğu zamanda Fransa’da yapılacak Avrupa Futbol Şampiyonası’na ilişkin yaptığı açıklamada şunları söylemişti: “Benim antrenörlüğüm dönemimde böyle şeyler hiçbir zaman sorun olmadı. Fransa’da tek Müslüman takım biz olacağız. Ramazan ayı bizim için bu anlamda çok önemli. Eğer maça uzun zaman varsa, oyuncular oruç tutabilir. Ama iş varsa, sonra tutarlar. Bu sağlıkları için önemli çünkü. Biz onların yerine tutarız, zaten hep birlikte tutuyoruz. O sıcak ortamda iki antrenmanın olduğu günde oruç tutmak, sağlıklı olmayacaktır. Ama bizim arkadaşlarımız, futbolcularımızın manevi ortamını çok iyi sağlayacaktır.”

Kefaletle Hac hariç; Oruç, Namaz, Zekât ve İman/Amel bir başkasının yerine ne zamandan beri yapılabiliyor? Ya da Allah’ın emirleri ve izinleri arasında bir başkasının yerine ibadet etmek nerede yazıyor?

Peki, bizim ülkemizde bütün bunlar yaşanırken Avrupa’da bu konuda ne oluyor dersiniz?

Bırakın oyuncuların oruç tutup tutamayacağı tartışmalarını maç oynanırken hakem maçı durdurup oruç tutmakta olan Müslüman oyuncunun orucunu açması için fırsat veriyor. Oyuncu orucunu açtıktan sonra maç devam ediyor.

Olay, Fransa’da yaşandı.  Nice ile Monaco arasında oynanan maçta hakem Nice’in Cezayirli futbolcusu Youcef Attal’ın orucunu açması için maçı durdurdu. Attal’ın kenara gelip su içmesinin ardından maç kaldığı yerden devam etti.

Avrupalı sporcuların gösterdiği bu ve benzeri hoşgörü ve yardımlaşma örneği tek değil. Ramazan ayının başlangıcında ünlü futbolcu Christiano Ronaldo, Filistinli Müslümanların iftar yapabilmeleri için 1,5 milyon Euro bağışlamıştı.

Mehmet Akif Ersoyun ne demek istediğini daha iyi anlıyorsunuz değil mi?

Bir sözüm de federasyonlara.

Gerek futbol federasyonu gerekse basketbol federasyonu Ramazan ayındaki maçları iftar saatine koymak zorundalar mı?

Maçları 30 dakika sonra başlatsalar kıyamet mi kopar?

Bütün bu yaşananlar karşısında insan sormadan edemiyor: “Onlar niye öyle, biz niye böyleyiz?”

facebook.com/msbeser

twitter.com/msbeser

instagram.com/msbeser