BIST 10.311
DOLAR 32,21
EURO 34,72
ALTIN 2.449,36
HABER /  GÜNCEL

Öğretim üyelerinin YÖK rahatsızlığı

Üniversitelerde çalışan akademisyenlerden oluşan Tüm Öğretim Üyeleri Derneği, yeni bir 'YÖK Raporu' hazırlayarak, hükümeti YÖK Kanunu'nda değişikliğe çağırdı.

Abone ol

Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Genel Başkan Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, Dernek Genel Başkan Yardımcıları Abant Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kaptan Kaptangil ve Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Bahir Türközer, Hacattepe Üniversitesi öğretim görevlisi Suay Karaman, Muğla Üniversitesinden Prof. Dr. M. Zafer Sunu, Gazi Üniversitesinden Prof. Dr. Bedriye Saraçoğlu ve Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İlhan Tomanbay tarafından hazırlanan raporda, 'YÖK bugün etkisini yitirmiştir' denildiğini bildirdi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın üstüne düşeni yapmayarak bu konuda ürkek ve çekingen davranmakta olduğu belirtilen raporda, ilgisizliğin ve çekingenliğin üniversite kamuoyunu üzdüğü belirtildi ve "Bakanlık, YÖK yasasıyla ilgili tavrını kamuoyuna açıklamalıdır" denildi. YÖK'ün kuruluşun itibaren güven duyulmayan ve aşınan bir kurum olduğu vurgulanan raporda, YÖK ile ilgili şu tespitlere ve rahatsızlıklara dikkat çekiliyor: "YÖK, rektörlerle ilgili bir işlem yapmaktan kaçınmaktadır. Sonuçta, rektör diktatörlükleri koyulaşmış ve keyfi yönetim artmıştır. Bu arada öğretim üyeleri mağdur olmaktadır. Bugünkü sistem içinde YÖK'ün, öğretim üyelerinden yana tavır alarak, rektörlerin öğretim üyeleri üzerindeki tahakkümünü kırmasını istiyoruz." Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Hatipoğlu, daha önce hazırladıkları bir raporu Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e sunduklarını, ancak aradan 2 yıl geçmesine rağmen yükseköğretim sorunlarına ilişkin en ufak çözüm getirilemediğini yeniden rapor hazırlanarak, Bakan Çelik'e sunulmasına karar verildiğini bildirdi. YÖK'TE ÇÖZÜLMESİ GEREKEN İVEDİ SORUNLAR Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan YÖK raporu, 18 maddeden oluşuyor. Rektörlerin yönetimdeki sultasından duyulan rahatsızlıkların belirtildiği raporda, acil olarak çözülmesi gereken konular şu başlıklardan oluşuyor: - YÖK Yasası'nın kısa sürede toptan değiştirilmesi olasılığı zayıftır. Bu durumda yasada ivedilikle düzeltilmesi gereken maddelere ilişilmeli ve çağa uygun değişiklikler yapılmalıdır. - Rektörlerin yetkileri azaltılmalıdır. Rektör süresi 4 yılla ve bir dönemle sınırlandırılmalıdır. Aynı bilim alanlarından iki dönem üst üste rektör seçilmemelidir. Alanlar her üniversiteye göre Üniversitelerarası Kurul tarafından saptanmalıdır. - Fakültelerde yetkili kurul Fakülte Kurulu olmalıdır. Bu kurulun üye sayısı en çok 50 olmalıdır. Oluşumunu her üniversite kendisi belirlemelidir. Bu kurul kadro belirleme, atama ve yükseltme ve diğer akademik konularda yetkili olmalıdır. - Dekanlar en çok üst üste iki dönem görev yapmalıdır. Kadrosunda 50'den fazla öğretim üyesi olan fakültelerde seçilen iki adaydan birisi YÖK tarafından atanmalıdır. - Üniversite içi bütün seçimlerde doçentler ve profesörlerle, yardımcı doçent ve öğretim yardımcılarının temsilcileri oy kullanmalıdır. - Dekan ve rektör seçimlerinde iki tur uygulanmalıdır. İkinci turda en yüksek oy alanlar seçilmeli ya da önerilmelidir. - Vakıf üniversiteleri Türkiye'nin gerçeği olmuştur. Ancak, bunların işleyişleriyle ilgili yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Ücretlerine üst sınır getirilmelidir. - Kamuoyunda sürgün maddeleri olarak bilinen 7/L ve 13/b.4 maddeleri kaldırılmalıdır. - Yeni üniversiteler açılmalıdır. Bunlar için gelişmiş illerimiz yeğlenmelidir. - Gelişmiş üniversitelerde doçent ve profesör kadrolarına atanacak olanlar, kadroları saklı tutulmak koşuluyla, her unvan dönemi için, birer yıl gelişmekte olan üniversitelerde zorunlu hizmet yapmalıdırlar. Öğretim üyesi sorununu çözmenin tek koşulu budur. Sırf bunun için özel yasa çıkarılabilir. - Üniversite kontenjanları artırılmalıdır. Zorunlu hizmet nedeniyle öğretim üyesi sorunu çözülürse, yerel üniversite kontenjanlarında önemli artış sağlanabilir. - Üniversiteye giriş fırsat ve olanak eşitliğini sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Meslek Liselerini bitirenler için "lise denklik sınavı" uygulanmalı ve bu sınavı başaranlara üniversite sınavına girme hakkı tanınmalıdır. - Meslek Yüksekokulları yeniden yapılandırılmalıdır. Bunlar nüfusu 50 bini geçen kentlerde açılmalıdırlar. YÖK'e bağlı olarak "Yüksekokullar Üst Kurulu" oluşturulmalıdır. Bu okulların öğretim elemanları için özel unvan ve koşullar belirlenmelidir. Birkaç yıldır uygulanmakta olan "sınavsız geçiş" yöntemine ivedilikle son verilmelidir. - Üniversite disiplin yönetmeliği yeniden gözden geçirilmelidir. - Öğrencilere üniversiteden çıkarma cezası verilmemelidir. Bunun için YÖK'ün 54/g fıkrası ivedilikle kaldırılmalıdır. - Üniversite merkezi dışındaki fakülteler merkeze çekilmelidir. - Üniversite yöneticiliklerine atananlara sağlanan ek gelir olanakları kaldırılmalıdır. Üniversiteyi yozlaştıran şimdiki sisteme son verilmelidir. - Tıp Fakültelerinde olduğu gibi bütün fakültelerde araştırma görevliliğine giriş 'merkezi sistemle' olmalıdır. Kaynak: www.mynet.com