BIST 10.209
DOLAR 32,41
EURO 34,80
ALTIN 2.397,14
HABER /  GÜNCEL

'Oda Tv Davası'na uluslararası ilgi

Gazeteci Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın'ın da aralarında bulunduğu 14 kişinin yargılandığı 'Oda Tv Davası'nın ilk duruşmasında basın örgütlerini, uluslararası kuruluşlar ve Avrupa Parlamentosu heyeti hazır bulundu.

Abone ol

Gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın'ın da aralarında bulunduğu 12'si tutuklu 14 sanık hakkında açılan davanın ilk duruşmasına bugün başlandı.

Basın örgütlerinin, uluslararası kuruluşların ve Avrupa Parlamentosu heyetinin de takip ettiği duruşmada sanık avukatlarının Mahkeme Başkanı Resul Çakır hakkında reddi hakim taleplerine ilişkin beyanları alındı.

Ardından, sanıkların avukatları tahliye talebinde bulundu ve duruşmaya 13:30'a dek ara verildi.

Türkiye saatiyle 11:00'de başlayan, Çağlayan Adliyesi 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ilk duruşmasına, "içeride yer olmadığı" gerekçesiyle, birçok gazeteci ve destek için gelen siyasetçiler alınmadı.

Tutuklu gazetecilerin yakınları dışında sınırlı sayıda kişi duruşma salonuna alındı.

Duruşmada sanıklara destek olmak üzere, Ahmet ve Nedim'in Gazeteci Arkadaşları (ANGA), Avrupa Parlamentosu heyeti, Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ile 94 basın meslek örgütünü temsil eden Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) yetkilileri hazır bulunuyor.

Destek mesajları

Duruşma öncesinde adliye önünde Ahmet ve Nedim'in Gazeteci Arkadaşları (ANGA) adına basın açıklaması yapan Eren Eğilmez, Şık ve Şener'in gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklu olduklarını vurguladı.

Eğilmez "182 gün sonra yazılan iddianamenin 270 gün sonra başlayan yargılamanın sadece sanık sıfatındaki gazetecilere değil, halkın haber alma özgürlüğünü yerine getiren tüm meslektaşlarımıza yönelik bir tehdit ve sindirme aracına dönüştüğüne tanık oluyoruz." dedi.

Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) Başkan Yardımcısı Philippe Leruth ise yaptığı açıklamada, basın özgürlüğünün olmadığı yerde ifade hürriyetinden ve demokrasiden söz edilemeyeceğini söyledi.

Leruth "Türkiye, Arap Baharını ve bunların gerçekleştiği ülkelere model olmayı tartışıyor; eğer gerçekten böyle bir niyeti varsa, Türkiye gerçekten demokrat olmalıdır" dedi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi ise Türkiye'deki tutuklu gazetecilerin sayısının 76'ya ulaştığına dikkat çekti.

İddianame

"Oda Tv Soruşturması" diye anılan süreç sonucunda hazırlanan iddianamede, sanıkların 7,5 ile 43 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması isteniyor.

Davanın 134 sayfalık iddianamesinde, ''Ergenekon" diye anılan örgüte yönelik yapılan soruşturma kapsamında örgütün yönetici kadrosunda olduğu tespit edilen Prof. Dr. Yalçın Küçük'ün, ''silahlı terör örgütü kurma'' suçundan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince 2009'da açılan davada tutuksuz yargılandığı hatırlatılıyor.

Soner Yalçın'ın örgütsel talimatlarının yazılı olduğu birçok belgede, Ahmet Şık'ın örgüt faaliyetleri kapsamında yapması gereken görevlerin yazılı olduğu belirtilen iddianamede, Ahmet Şık'a 'İMAMIN ORDUSU' isimli örgütsel dokümanın hazırlatıldığı kaydediliyor.

İddianamede ayrıca, Nedim Şener'in Soner Yalçın'ın talimatı ile Hanefi Avcı ve Ahmet Şık'ı yönlendirdiği öne sürülüyor.

Davanın sanıklarından Kaşif Kozinoğlu, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinde 12 Kasım'da rahatsızlanmış ve daha sonra hayatını kaybetmişti