BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

O bayrak bizim namusumuz onurumuzdur

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Lice’deki olaylara ilişkin, “Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. 76 milyon yurttaşıma sesleniyorum. O ba...

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Lice’deki olaylara ilişkin, “Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. 76 milyon yurttaşıma sesleniyorum. O bayrak bizim namusumuzdur, bizim onurumuzdur. Bayrak benim bayrağım olduğu kadar sizinde bayrağınız. Sizin bayrağınız olduğu kadar Abdullah Gül’ün de bayrağı olmak zorundadır” dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı süreci ile ilgili ziyaretleri çerçevesinde Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal’ı ziyaret etti. Kılıçdaroğlu’na ziyarette TBMM CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Genel Başkan Yardımcıları Erdoğan Toprak ile Aytun Çıray eşlik etti. Görüşme sonrası Kılıçdaroğlu ve Uysal gazetecilere açıklamada bulundular.

“BÜTÜN BU GÖRÜŞMELERDEN BÜYÜK BİR UMUT ORTAYA ÇIKTIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
Cumhurbaşkanlığı seçimleri dolayısıyla yapılan temasların sonuncusunu DP ile gerçekleştirdiklerini bildiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Yaptığımız temaslar izlediğimiz yolun ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Çünkü cumhurbaşkanı olarak, cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak kişinin büyük bir toplumsal uzlaşmayla seçilmesi en büyük arzumuz. Güzel bir görüşme oldu. Bütün bu görüşmelerden büyük bir umut ortaya çıktığını düşünüyorum. Umuyorum önümüzdeki süre içinde cumhurbaşkanı adayımızı belirlediğimizde o büyük toplumsal uzlaşmanın gerçekleştiğini hepimiz göreceğiz. Büyük bir toplumsal uzlaşmayla bu ülkeye cumhurbaşkanı seçmeliyiz. Hepimizin kabul ettiği, sevdiği, saydığı, güven duyduğu, demokrasimizi geliştiren, insan haklarına değer veren, bizi uluslar arası arenada yetkinlikle temsil edecek olan bir cumhurbaşkanı adayıyla önümüzdeki süreç içinde karşınıza çıkacağız.”
MHP ile ikinci görüşmenin takviminin belli olup olmadığı sorusuna Kılıçdaroğlu, “Takvimi belli görüşeceğiz” dedi.

“O BAYRAK BİZİM NAMUSUMUZDUR, BİZİM ONURUMUZDUR”
Diyarbakır Lice’de Türk bayrağının indirilmesiyle ilgili soruya Kılıçdaroğlu, “Bu manzarayı kabul etmiyoruz. Ülkenin içinde bulunduğu şartların iyi olmadığını defalarca ifade ettim. Demokrasi konusunda büyük aşmazlarımız var. Devlet yönetimi konusunda da büyük aşmazlarımız var. Eğer bir ülkede siz o ülkenin bayrağını indirecek kişilerin arkasında duracak onlara moral verecek bir sessizliğe bürünüyorsanız bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. 76 milyon yurttaşıma sesleniyorum. O bayrak bizim namusumuzdur, bizim onurumuzdur. Her ülkenin bayrağı öyledir, bizim bayrağımızda öyledir. Bayrak indirilecek. Bu yeni bir şey değil yalnız, ikinci kez oluyor, üçüncü kez oluyor bu ülkede. Bu ülkenin Başbakanı sessizliğini koruyacak, ülkenin Cumhurbaşkanı sessizliğini koruyacak. Biz bunları kabul etmiyoruz. Bayrak benim bayrağım olduğu kadar sizinde bayrağınız. Sizin barağınız olduğu kadar Abdullah Gül’ün de bayrağı olmak zorundadır. Anayasa da yemin içtiniz. O yemin sıradan bir yemin değildir. O yemini çıkıyorsunuz bu milletin önünde yapıyorsunuz. Ben bunlara sadakatle bağlı kalacağım diyorsunuz. Sizin sadakatinizi biz sorgular hale geldik benim üzen bu. Bunu kabul etmiyorum” diye konuştu” diye konuştu.

“TEMEL PRENSİPLERİ İTİBARİYLE BÜYÜK ORTAK MÜŞTEREKLİKLERİN OLUŞTUĞU GÖZLENİYOR”
DP Genel Başkanı Uysal, CHP’nin bu süreçlere Meclis içi Meclis dışı sivil aktörleri dahil etme gayretlerinin büyük önem taşıdığını belirterek, “Burada karşılıklı olarak Türkiye’nin yüksek gerilim hattında seyreden gündemini de göz önünde bulundurarak, bir tarihsellik içerisinde yeniden belki de Cumhuriyet ve demokrasi temelinde fabrika ayarlarına döndürülecek bir manivela fonksiyonu görme hüviyetiyle cumhurbaşkanlığı seçimlerini ele aldık. Bu anlamda temel prensipleri itibariyle büyük ortak müşterekliklerin oluştuğu gözleniyor. Bu sürecin oluşmasında ve Türkiye’nin dışında içinde gelişen hadiselerle beraber sağlıklı zeminde ilerlemesi noktasında DP olarak koyduğumuz prensipler ölçüsünde olumlaştırıcı, olumlu bir istikamete yön alabilmesi adına katalizör vazifesi görmek adına olumlu tekliflerimizi paylaşma gayreti içerisindeyiz. Türkiye’nin geldiği eşikte ifade ediyoruz. Kendisine yeni bir rol tarifi yapmalı. Bu anlamda yargının işlemediği, demokrasinin askeri düzeyde bile işlemediği noktada yeniden yerli yerine koyabilmek adına yeni bir mutabakat zemininde Türkiye’nin müştereken bütün sivil siyasi aktörleriyle beraber geleceğini kuşatacak siyasal hakkı ortaya koymak mecburiyetimiz vardır. Bu iklimin değişmesi noktasında cumhurbaşkanlığı seçiminin göreceği önemi biliyoruz” şeklinde konuştu.
(İHA)