BIST 10.269
DOLAR 32,24
EURO 34,77
ALTIN 2.439,13
HABER /  GÜNCEL

Nouma Paris'in varoşlarını anlattı

Pascal Nouma Beşiktaş tribünlerinin sevgilisi. Çılgınlıkları ile anılan futbolcu bu kez düşündürdü. Nouma Fransa'daki isyan olaylarına dair çarpıcı tespitlerde bulundu.

Abone ol Fransa’da doğdu, Beşiktaşlı oldu, helal olsun sana Pascal Nouma’ tezahüratıyla taraftarın İnönü Stadı’nı inlettiği bir futbolcuydu. Sahaya koyduğu mücadeleci oyunun yanı sıra tavırlarıyla gündemde kalmayı başarırdı. Ancak bir maçta attığı gol sonrası yaptığı ‘çirkin’ hareket onu çok sevdiği Kara Kartal’dan ayırdı. İskoçya’nın Livingston kulübüyle bağlarını koparıp Türkiye’ye gelen Nouma, ‘Beşiktaş çağırsın, Dolmabahçe’den Boğaz’ın sularına atlarım.’ diyor. Paris’teki göçmen ayaklanmasına ise ilginç bir yorum getiriyor: “Eğer futbolcu olmasaydım, polis istasyonuna molotofkokteyli atan isyancılardan biri olacaktım. Fransa’da iki seneden beri göçmenler iş bulmak için CV’lerini fotoğrafsız gönderiyor.”  Nouma Zaman gazetesine ilginç açıklamalarda bulundu.

Beşiktaş’tan koptuğun için çok üzüldün mü?

Hayatımda hiçbir dönem kendimi bu kadar kötü hissetmemiştim. Paris’e dönerken uçakta hıçkırıklarla ağlıyordum. Bir anlık yanlış hareket beni bitirmişti. Hoş bir durum değildi Türk insanına, kulübüme ve ülkem Fransa’ya ayıp ettim. Çok pişmanlık duydum. Zaten o hareketi yaptıktan sonra hemen basın toplantısı düzenleyip özür diledim. Türk milletinden bir kez daha af diliyorum.

Türk insanında kendinde bulduğun benzer yanların var mı?

Türk insanı çok dürüst. Her şeyi yüzüne söylüyor, saklamıyor. Ya seviyor ya da nefret ediyor. Bunun ortası yok. Ben de onlar gibiyim. Seversem tüm kalbimle severim, eğer nefret edersem o insanı bir daha görmek istemem..

Neden Beşiktaş taraftarı seni bu kadar çok seviyor?

Çünkü sahada kalbimle oynuyordum. Top oynarken önce Beşiktaş taraftarını düşünmelisin. Beşiktaş’ta attığım bir gol, diğer kulüplerde attığım on gole bedeldi. Beşiktaş’ta gol attığım zaman kendimi göklerde gibi hissediyordum.

Unutamayacağın bir maç var mıydı?

Şu anda tam olarak hafızamı toparlayamıyorum. Aklıma birçok önemli kare geldi, ancak birleştiremiyorum. Çünkü birçok maçta heyecanlı dakikalar yaşadım. UEFA Kupası’nda Dinamo Kiev maçı galiba en heyecanlısıydı. O maça kadar yedekteydim. Lucescu bana çık oyna dedi. Ben hem oynadım hem de golümü attım. Maçı da 3-1 kazandık. Golden sonra da gidip Lucescu’nun elini öptüm.

Lucescu nasıl bir hocaydı?

Tanıdığım en profesyonel teknik direktördü. Üst düzeyde futbol bilgisi olan, bize hoşgörüyle yaklaşan bir adamdı. Lucescu ve Nevio Scala ile en iyi sezonlarımı yaşadım

Fransa’da doğdun. Göçmen bir aileden geliyorsun. Fransa’da kültürel bir eziklik hissettin mi?

Hıristiyan olduğum için Fransız kültürüne daha kolay uyum sağladım. Müslümanlar için bu durum daha zor oluyor.

Fransa’da bu ayın başında göçmenlerin çıkardığı bir isyan vardı. Paris’ten birçok şehire yayıldı. Anelka’nın Paris’te yaşadığı semti Trappes de olayların içinde kalmıştı...

St. Dennis benim semtim. Aynı Trappes gibiydi, sokaklarda arabalar yanıyordu. Eğer futbolcu olmasaydım, ben de belki polis istasyonuna molotof kokteyli atıp bu isyancılardan biri olacaktım. Bu çok normal bir şey. Anelka ve diğer siyahi oyuncular için de bu durum geçerli.

İnsanlar neden isyan etti?

İşsizlik ve göçmenlere karşı yapılan ayrımcılık. Özellikle Afrikalı göçmenler, Cezayirliler ve Faslılar çok dışlandı. Adam işsiz, gazeteden iş ilanına bakıyor. Telefonla iş için arıyor. Sesin zenci olduğunu anlayan telefonu kapatıyor. Fransız aksanıyla konuşursan gel konuşalım diyor. Fransa’da Afrikalı ya da Müslüman isen çok zor iş buluyorsun. Mesela Afrikalı ya da Arap asıllı Fransız vatandaşısın, ülkenin en iyi üniversitesini en yüksek dereceyle bitiriyorsun. Bir iş için CV’ni yolluyorsun, işveren seni değil senden daha düşük derecesi olan beyaz Fransız’ı tercih ediyor. Son iki seneden beri Fransa’da göçmenler CV’lerini fotoğrafsız gönderiyor. Fransa’da artık insanların kalitesine değil, rengine önem veriliyor.

Beşiktaş senin için ne ifade ediyor?..

Beşiktaş benim kariyerimdeki en önemli nokta. Beşiktaş formasını giymek benim için bir gururdu. Siyah-Beyazlı formayı giydiğim zaman başka bir insan oluyordum. Kendimden geçiyordum. Beşiktaş’a şimdi gelsem yedek olurum. Çünkü çok iyi oyuncular var. Önce kulübede oturmam gerekir. Beşiktaş beni şimdi çağırsa, sevinçten üzerimdeki elbisemle beraber Dolmabahçe’de Boğaz’ın sularına atlarım.

Kulüpte kimlerle görüştün?

Futbolcu arkadaşım Bayram’la görüştüm. Ahmet Dursun’la daha sonra görüşeceğim. Kulüpte kimse benimle ilgilenmedi. Sadece Beşiktaş’ın doktoru Ayhan Optur’la görüştüm. Sağlık taramasından geçtiğimi düşündüm.

G.Saray Ribery’i Marsilya’ya kaptırdı. Onunla ilgili ne düşünüyorsun?

Frank Ribery, süper bir oyuncu. Bu senenin sonunda Fransa Milli Takımı’nın kadrosuna girer, 2006’daki Dünya Kupası’nda forma da giymesini bekliyorum.

Anelka da Türkiye’de forma giyen diğer ünlü bir Fransız yıldız. Milli takım formasını da yeniden aldı. Anelka ile aran nasıl?

Anelka, benim Paris’ten arkadaşım. PSG’nin PAF takımında onunla beraber oynadık. Anelka, F.Bahçe’deki futboluyla Fransa formasını hakkıyla kazandı.

Türkiye’den herhangi bir kulüpten teklif aldın mı? İyi bir teklif gelirse başka takımda oynar mısın?

Evet, şu anda üç kulüple görüşüyorum. Anlaşırsak yeniden Türkiye’de oynayacağım. Ancak kulüplerin isimlerini kesinlikle söyleyemem.

Türkiye, 2006 Dünya Kupası’nda yok. Son İsviçre maçını izledin mi?

Dünya üçüncüsü Türkiye’nin Almanya’daki Dünya Kupası’nda olması gerekiyordu. İsviçreli futbolcuların maçta yaptıkları hoş değildi. Türk futbolcularını çok iyi anlıyorum. Ben de Türk Milli Takımı’nda oynasaydım maçtan sonra ben de İsviçrelilere saldırırdım. Türk futbolcuları tepkilerinde haklı.

43 yaşına kadar oynayacağım

Şu an Fransa’dayım. Cannes’da oturuyorum. Antrenmanlarıma devam ediyorum. Futbolculuğu bırakmak çok zor. Her sene, ‘Artık bu iş bitti’ diyorum, ama futbolu bırakamıyorum. 43 yaşına kadar futbol oynamayı düşünüyorum. Beşiktaş’ta en azından bir sezon daha kalıp futbol oynamayı çok isterim. Beşiktaş beni bir dakikalığına bile çağırsa oynarım. Türk insanından şunu istiyorum. Pascal’ı iyi yönleriyle hatırlasınlar, geçmişte yaptığım o talihsiz hareketi unutsunlar. Akıllarda ahlaksız bir futbolcu olarak kalmak istemem.