BIST 10.895
DOLAR 32,19
EURO 34,95
ALTIN 2.503,77
HABER /  EKONOMİ

Nereden çıktı bu 5,5 milyar dolar?

Milliyet Gazetesi'nde yer alan "Nereden çıktı bu 5,5 milyar dolar?" başlıklı haber ve o haberdeki iddialar çok konuşulacağa benziyor. dünyasında çok konuşulacağı

Abone ol

Merkez Bankası'nın verilerine göre cari açık şubatta dış ticaret açığındaki artışın etkisiyle yüzde 127 artışla 6.13 milyar dolar oldu. Ödemeler dengesi verilerinde, Türkiye'ye 2011'in ilk iki ayında net hata noksan kaleminden giren 5.5 milyar doların, 'Ortadoğu'daki karışıklık sırasında kayıt altına girdi' iddia ediliyor.

Verileri değerlendiren Milliyet Gazetesi bugünki sayısında "Nereden çıktı bu 5,5 milyar dolar?" sorusu ele alıyor. Haberde, ödemeler dengesi verisi, Türkiye'ye 2011'in ilk iki ayında net hata noksan kaleminden 5.5 milyar dolarlık para girişi olduğunu ortaya çıktığına dikkat çekilerek, Ekonomistlerin, 'kayıtdışındaki döviz veya altın gibi varlıkların Ortadoğu'daki karışıklık sırasında kayıt altına girdi' iddiaları ortaya atılıyor.

2010'un ilk iki ayında cari açık 5.8 milyar dolar olmuştu. Aradan geçen bir yılda yaklaşık iki kat artış yaşanması, Türkiye'nin artan emtia fiyatından olumsuz etkilenmeye devam edeceği ve dış ticaret açığının süreceği yorumlarına yol açtı. Verinin en çok dikkat çeken yönü ise iki ay içerisinde kayıt altına alınamayan ya da herhangi bir alt kalem içerisinde gösterilemeyen net hata noksanda oluşan 5.5 milyar dolarlık giriş oldu.

UZMANLAR NE DEDİ

Şubat ayında 3.3 milyar dolarlık giriş yaşanan net hata noksanla ilgili BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ, "Bu kalem, döviz girişinin kayıt altına alınamayan bölümünü gösteriyor ve portföy yatırımlarıyla birlikte cari açığın en önemli finansman kaynağı olduğunu görüyoruz. Bunun aynı zamanda en az güvenilir kalem olduğunu belirtmek gerek" dedi.

3.8 MİLYAR DOLAR PORTFÖYE

HSBC Stratejisti Fatih Keresteci ise "Bu rakam oldukça büyük. TL'de ciddi anlamda değer kaybı yaşanan ocak-şubat döneminde yurtiçi yerleşiklerin kayıt altına almadıkları döviz ya da altın gibi varlıklarını satmak suretiyle sisteme dahil ettikleri kanaatindeyiz" derken bu tür eğilimlerin daha önce de belirsizlik dönemlerinde olduğunu vurguladı.


Merkez Bankası, Türkiye piyasalarına para girişinin vadesini uzatmak amacıyla politika faizinde indirim yoluna gitmişti. Ancak net hata noksan gibi belirsizliği yüksek bir kalemdeki girişin portföy yatırımlarını bile geride bırakmış olması, bu noktada çok ilerleme olmadığına işaret ediyor. Merkez Bankası verilerine göre, 2011'in ilk iki ayında 3.8 milyar dolarlık net portföy yatırımı girişi gerçekleşti.


Finansbank ekonomisti Cevdet Çağdaş Ünal, "Cari açığın finansmanının net hata noksan kaleminden yapılması Merkez Bankası'nın işini kolaylaştırmıyor. Merkez finansmanın daha uzun vadeli kalemlerden yapılmasını istiyor" dedi.
Ünal, net hata noksandaki girişin nereden kaynaklandığına dair kesin bir şey söylemenin mümkün olmadığını, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan olayların etkisi olmuş olabileceğini de ekledi. Verilerde bir başka dikkat çeken nokta ise banka dışı kesimin yurtdışındaki mevduatının 6 milyar dolarının Türkiye'ye geri dönmüş olması. Bu kalemin içinde yerli bankaların yurtdışındaki offshore şubelerinden çekilen mevduatın da yer alması, yine bölgedeki ülkelerde yaşanan karışıklığın Türkiye'ye dönüşü teşvik ettiği şeklinde yorumlanıyor.

SIKI PARA POLİTİKASI LAZIM

Şubat ayı ödemeler dengesi verilerine göre banka dışı sektörün efektif ve mevduatı şubat ayında rekor seviyede artarken, ekonomistler cari açıktaki genişlemenin daha sıkı para ve maliye politikasının gerekliliğini gösterdiği görüşünde. JP Morgan Türkiye başekonomisti Yarkın Cebeci, "TCMB'nin yeni politika bileşiminin etkinliğine yönelik soru işaretleri ve cari açığa yönelik yatırımcı endişelerine rağmen borçlanma ihtiyacındaki azalma TL'de görülen direncin ana nedeni olurken, cari açıktaki genişleme bir kez daha, daha sıkı mali ve para politikası ihtiyacını ortaya koyuyor" dedi.


Verinin aynı zamanda bankacılık sektörünün kısa vadeli borçlanmasında sert bir yavaşlamaya işaret ettiğini, bunun da Merkez Bankası'nın politika bileşiminin etkinliğinin bir işareti olarak görülebileceğini kaydeden Cebeci, bu verinin Merkez'i beklemede kalma konusunda teşvik edeceğini söyledi.