Ne IMF bizi, ne de biz IMF'yi...

Devlet Bakanı Ali Babacan, hükümetin en byük hedefinin IMF’siz başarılı olabilmek olduğunu söyledi.

Babacan ayrıca, “Hedeflerimizi tutturursak, ne Türkiye IMF'ye ihtiyaç duyacak, ne de IMF Türkiye'de kalmak zorunda kalacaktır” dedi. Devlet Bakanı Ali Babacan, ‘‘Ekonomik program sapmadan yürüyecek. Nihai hedefimiz IMF'siz kendine yeter ülke olmak. Bu hedefe ulaşıldığında ne Türkiye IMF'ye ihtiyaç duyar, ne de IMF Türkiye'de bulunmak zorunda kalır’’ dedi. Devlet Bakanı Ali Babacan, ‘‘Son günlerde IMF ile ilişkiler konusunda yapılan yorumlar gerçeği yansıtmıyor. Ekonomik programımız hiçbir gevşemeye izin verilmeden mutlaka sürdürülecek. Ancak, nihai hedefimiz Türkiye'nin kendine yeter hale gelmesidir. IMF'nin de nihai hedefi budur’’ dedi. Ali Babacan, İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) aylık meclis toplantısında, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile ilişkiler konusunda şunları söyledi: ‘‘IMF ile ilişkilerimizde şu boyutun kesinlikle bilinmesi gerektiğini düşünüyorum; Türkiye'nin de IMF'nin de nihai hedefi Türkiye'nin kendi kendine yeter bir ülke haline gelmesidir. Bu hedefe ulaşıldığında ne Türkiye IMF'ye ihtiyaç duyacak, ne de IMF Türkiye'de kalmak zorunda kalacaktır. Hükümet olarak amacımız ekonomik programımızı hiçbir sapma olmadan yürütmek, aynı zamanda da bir an önce kendi kendine yeterli ve istikrarlı bir Türkiye hedefini tutturmaktır. Bunun yakın bir zamanda gerçekleşecek olması tedirgin edici bir durum değil, hepimiz için aslında sevindirici bir durum olması gerekmektedir.’’ 5'inci gözden geçirmeye ilişkin tereddütlerin de yersiz olduğunu dile getiren Babacan, ‘‘TBMM, çok yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Öyle ki temmuz ayı artık tatil ayı değil bu sene. Yapısal reformlar bu süreçte hızla devam edecek. Tarihteki bazı kaymalar TBMM'nin demokratik ve tabii ki sağlıklı bir şekilde işlemesinden kaynaklanmaktadır’’ diye konuştu. Kurtarıcı değiliz Babacan, en çok üzerinde durdukları konunun Türkiye'de vaatler ve nutuklar döneminin bittiği, artık ülkenin baştanbaşa bir şantiye haline dönüştürülmesi gerekliliği olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti: ‘‘Bunu yaparken bizler kurtarıcı psikolojisine girmek istemiyoruz. Çünkü tüm kurtarıcılar yalnızdırlar ve yapacakları bir hata tüm toplumu etkiler. Oysa bizler politika ve projelerimizi hayata geçirirken ilgili tüm tarafların görüşlerini, önerilerini, eleştirilerini dikkate almak, girişimlerimizi bu çerçevede şekillendirmek istiyoruz. Türkiye'de sanayici ve işadamlarının tüm olumsuzluklara, zorluklara, hatta tüm engellemelere rağmen bugünlere ulaşmış olması, bugün dimdik ayakta olması kim ne derse desin takdire şayan bir başarıdır.’’ Diyet borcumuz yok Devlet Bakanı Ali Babacan, hükümetin başarılı olmasının güven ve samimiyetine bağlı olduğunu vurgulayarak, ‘‘Hiçbir zümreye, gruba, kesime diyet borcumuz yoktur. Dönüş gemilerini yakarak biz başarıya kilitlenmiş durumdayız’’ diye konuştu. Babacan, Türkiye'yi en kısa zamanda düzlüğe çıkarmak için mücadelelerini sürdüreceklerini dile getirerek, şunları kaydetti: ‘‘Gereksiz tartışmalarla kaybedecek artıkbir saniyemiz bile yok. Kalkınma yarışından kopmuş bir Türkiye'yi yeniden ait olduğu kulvara sokmak, yeniden raylarına oturtmak iyi bir başarı olacaktır. ’’ Kaynak : Hürriyet