BIST 10.159
DOLAR 32,21
EURO 35,07
ALTIN 2.471,21
HABER /  GÜNCEL

Mumcu'dan Unakıtan'a ağır niteleme

Anavatan Partisi Lideri Erkan Mumcu AK Parti Hükümeti'ne yaptığı eleştirilerde hız kesmiyor. Mumcu, bugünkü bombardımanından Maliye Bakanı Unakıtan nasiplendi.

Abone ol

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, dün TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmelerinde, vatandaşın umutla beklediği çözüm önerileri yerine bir "ağız dalaşının" yaşandığını ifade ederek, "Uzun yıllardır, seviyenin bu kadar düştüğü ve bu kadar ağız dalaşının yaşandığı bir bütçe görmedim" dedi. Mumcu, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, dün yapılan bütçe görüşmelerinin, Başbakan ve Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı arasında yaşanan bir kişilik testine dönüştüğünü ileri sürdü. Vatandaşların, bütçe görüşmelerini izlemek için, önemli çözüm önerileri ve ülkenin geleceği açısından umutlu mesajlar beklentisiyle televizyonlarının başına oturduğunu ifade eden Mumcu, "Dünkü görüşmeleri, özellikle hükümet sözcüleri açısından hiç olmamış kabul etmek, galiba en hayırlısı olacak" dedi. AK Parti ve Ana Muhalefet Partisi genel başkanları arasında, "Değiştin, değişmedin" ya da "30 yıldır hiç değişmedim" gibi kişilik testine yönelik anlamsız tartışmaların yaşandığını öne süren Mumcu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Vatandaş, ’tencere dibin kara, seninki benden kara’ söylemlerini dinlemek için oturmadı televizyonlarının başına... Dün yaşananlar, maalesef millete bir umut ışığı vermiyor. Biz Anavatan Partisi olarak, bu süreçte çözüm önerileriyle elimizden geldiği kadar katkıda bulunmaya çalıştık. Ancak bu yaklaşımımız dahi Başbakanın, ’Hiçbir çözüm önerisinde bulunmuyorlar’ eleştirileriyle karşı karşıya kaldı. Ama artık burada durmak lazım. Sen hem iktidar koltuğunda oturacaksın, hem de çözüm önerilerini muhalefetten bekleyeceksin. Böyle bir şey yok. Kaldı ki muhalefet çözüm önerilerini ortaya koyunca da anlamayacaksın, idrak edemeyeceksin ve bir kahve üslubuyla yanıt vermeye kalkacaksın. Nedir bu hırçınlık, nedir bu tafra; neyin bedelini istiyorsun bu halktan... Bu, sokakta bile yadırganacak bir ağızdır. 12 yıldır bu Meclisteyim ve 20-25 yıldır bütçe görüşmeleri izlerim. Ama seviyenin bu kadar düştüğü ve bu kadar ağız dalaşı yaşanan ve Türkiye’nin sorunlarından bu kadar uzak bir bütçe görmedim." Mumcu, Başbakan Erdoğan’ın dünkü konuşmasında, kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt vermek yerine polemiği tercih ettiğini ileri sürerek, "Çünkü verilecek cevabı yok. Beceriksizliğini, yeteneksizliğini itiraf etmekten başka bir sözü yok. Karşısına CHP’yi muhatap alıp, ağız dalaşına girmekten başka yapacağı bir şey yok" diye konuştu. "Vatandaşın hamdını ve şükrünü sömürmeye kimsenin hakkı olmadığını" ifade eden Mumcu, kendilerine yönelik "sanal muhalefet" eleştirilerini hatırlatarak, "Asıl sanallık iktidarda, bu ülkenin gerçeklerini görmeden sanal iktidarı oynuyorlar. Bu umursamazlık daha ne kadar sürecek, onu milletin vicdanına bırakıyorum. Yazıklar olsun" dedi. Başbakan Erdoğan’ın, yoksul ve yetim sofralarını sessiz, sedasız ziyaret edip, onların dertlerini dinleyerek efsane olduğunu söyleyen Erkan Mumcu, söyle konuştu: "Başbakan, şimdi 40 kamera ile devlet olanaklarını kullanarak iftar sofralarına katılıyor. AK Parti, kimsesizlere sahip çıkacağını söyleyerek iktidar oldu ama şimdi Başbakan onlarla alay ediyor. Malatya’da işkence gören çocuklara sahip çıkacağına, bakanına sahip çıkıyor. İşte ahlak ve seviye bu... Başbakan, Kemal Unakıtan’a da sahip çıkıyor. Tabii ki ağa, kahyasına sahip çıkacak; bunda şaşılacak hiçbir şey yok. Çünkü Kemal ağabeyi, aslında Başbakanın kahyasıdır. Devletin yediemini olarak, milletin yediemini olarak, oraya kendisini oturtanın kahyasıdır. Bunlar, ’yolsuzluk, yoksulluk’ diye geldiler, şimdi haram sofralarından kalkmak bilmiyorlar. Oraya oturmayanları da birtakım imalarla tehdit ediyorlar. Siz, bugüne kadar kime ne hesabı sordunuz? Bu, omzu aşağıya düşürüp, takındığınız sahte kabadayı pozlarına kim inanır. Bir kez daha söylüyorum; ima, korkakların dilidir. Sayın Başbakan korkma açık konuş, delikanlı gibi konuş. Herkesi korkutmaya çalışabilirsin ama beni korkutamazsın. Kimin sorulacak hesabı varsa buyursun sorsun. Hiç kimsenin korkaklığın arkasına sığınarak ortaya attığı imalar, bizi yolumuzdan döndüremez."