BIST 10.471
DOLAR 32,74
EURO 35,15
ALTIN 2.441,75
HABER /  GÜNCEL

Mumcu'dan tehdit gibi uyarı...

Erkan Mumcu, TÜPRAŞ'ın satışında usülsüzlük yapıldığını iddia edip, bu yüzden Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın bir gün mutlaka Yüce Divan'da yargılanacağını ileri sürdü...

Abone ol

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, TÜPRAŞ'ın yüzde 14.7'lik hissesinin satışı ile ilgili olarak Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın günün birinde mutlaka Yüce Divan'da yargılanacağını iddia etti. Mumcu, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) Meclis Salonu'nda sivil toplum örgütü temsilcileriyle biraraya geldi. Mumcu burada yaptığı konuşmada, özelleştirme fikrini Türkiye'ye getiren bir partinin genel başkanı olduğunu ifade ederek, "Özelleştirme varlık satışından başka bir şeydir. Özelleştirme varlık satışı değildir. Varlığın el değiştirmesi de değildir. Özelleştirme bir işletmenin rekabete açılmasıdır. Devlet işletmeciliği, doğası gereği rekabete açık olmadığı için mülkiyet el değiştirir. İşin özü rekabete açarak daha verimli hale getirmektir. Yoksa bunu varlık olarak satmak, devlet işletmeciliğinden çıkarıp gelir elde etme işi değildir" dedi. Mumcu, "Türkiye'de son dönemde özelleştirmeye açılan işletmelerin, o işletmeleri rekabete açıp açmadığına bir bakalım. TÜPRAŞ rekabete mi açıldı? Hayır. Devlet tekeli özel tekel haline geldi. Telekom rekabete mi açıldı? TÜPRAŞ'ın yüzde 14.7'lik kısmının satışı tam usulsüzlüktür ve hükümetin tam suçüstü yakalandığı bir iştir. Onun hiç lamı cimi yoktur. Kemal Unakıtan bundan dolayı günün birinde kesinlikle Yüce Divan'da yargılanacaktır ve mahkum olacağına da kalıbımı basarım. Suç işledi ve suçüstü yakalandı. TÜPRAŞ'ın yüzde 14.7'lik satışı tam bir usulsüzlük, hukuksuzluk ve tam bir yolsuzluktur. Bu kadar iddialı konuşuyorum ve bu kadar iddialı konuşmam karşısında söyledikleri tek şey yalan söylemektir. Cesareti olan Erkan Mumcu'yu mahkemeye verir. Erkan Mumcu da mahkemeye gider bunları ispat eder. Böylece dokunulmazlığımın kaldırılmasına gerek kalmadan ben bunları yargı kanalıyla ispat etmiş olurum" şeklinde konuştu. "HÜKÜMET KIBRIS KONUSUNDA NE YAPACAĞINI BİLMİYOR" Türkiye'deki sorunun adını "Kürt sorunu" koymanın Türkiye'ye ihanet olduğunu iddia eden Mumcu, "Çünkü Türkiye'yi etnik bir toz küresine dönüştürmek Osmanlı bakiyesinin tamamını sömürgeleştirmek isteyen küresel emperyalizmin 150 yıllık oyunudur. Buna gerçekten çok sinirleniyorum, çünkü ortada tam bir aptallık var. Elma ile armudun birbirinden ayırt edilmeyeceği kadar ortada tam bir aptallık var. Ve bu aptallık işi ihanete götürüyor. Sosyolojik anlamda kimlik başka bir şeydir. Siyasal anlamda kimlik başka bir şeydir. Irkçılık bizim içimize sokulmuş bir nifaktır. Sosyolojik manada kimlik ile siyasal manada kimliği birbirinden ayırt edememek, bunu birbirinin altına üstüne koymak aptallığın daniskasıdır, cahilliğin daniskasıdır. Bu Türkiye'yi bölmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmektir. Bu cahillik başımıza bela açar" ifadesini kullandı. Kıbrıs sorununa da değinen Mumcu, "Kıbrıs meselesi her geçen gün içinden çıkılmaz hale geliyor. Hükümet de bu konuda ne yapacağını bilmiyor. Bu sorunun çözümü için dirayetli bir hükümete ihtiyaç var" şeklinde konuştu. Türkiye'nin uluslararası rekabet liginde 42. sıradan 56. sıraya düştüğünü öne süren Mumcu, "Türkiye merkezden yönetilmeyecek kadar büyük bir ülke. Potansiyelini harekete geçirip açılması lazım. Gelir adil paylaşılamıyor. Devlet borçlanıyor. 5 yıldan bu yana yapılan bu. Türkiye'nin küresel ölçekte rekabet gücüne kavuşabilmesi için sektörel kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşlarına görev düşüyor" dedi. İşsizlik sorunun çözümü için gerçekçi bir kur politikası uygulanması gerektiği görüşünü savunan Mumcu, "İstihdam vergi dışı bırakılmalı, özel sermaye ve özel sermaye yatırımlarının önü açılmalı vergi politikaları oluşturulmalı ve orta sınıf güçlendirilmelidir" dedi.