Muhalefeti temsil eden İktidar!
Herkesin kazanacağı bir siyasi zemin var mıdır ?
İlk bakışta saçmalık gibi görünen bu durumun, ironi de olsa taraflarınca mümkün kabul edildiği bir yer var.
Her nedense bu ülkede belki de yüzyıllar boyu süren yenilgilerin acısının bir sonucu olarak mıdır bilinmez kimse yenilgi lafını etmek istemiyor.
Yaslandığı kurulu düzenin verdiği hava ile kendini bir türlü mağlup hissetmeyen siyaset içi ve dışı kurumların eski rollerini devşirme çabalarını izliyoruz hayretle.
Takım tutar gibi parti ve ideoloji tutma devrinin gerilerde kaldığı, toplumun büyük çoğunluğunun hizmete onay ya da red verme eğilimde olduğu artık aşikâr.
Küreselleşen dünyada kabına sığmayarak konsept dışı işler başaran ve bu ülkenin yapısal zeminine 3-5 numara büyük gelen insanının zorlaması ile yakalanan bir süreç bu.
Bunu anlamamak için kör olmak ya da gözünü kapayarak konuya arka dönmek lazım.
İktidar ve muhalefeti ile herkesin kazanmasının milletin topluca kazanması ile mümkün olacağı gerçeğinden hareketle şunu ifade edebilirim.
İktidarın belli olduğu ama muhalefetin tam olarak belli olmadığı bir süreçten geçiyoruz.
Hatta diyebilirim ki ele aldığı inisiyatifle çoğu zaman toplumsal muhalefeti, kurulu düzen denilen statükoya karşı temsil etmesi ile iktidar partisi AKP, bir çeşit toplumsal muhalefeti de temsil ediyor.
Şu ezberin artık iyi bilinmesi ve anlaşılması lazım.
Parlamenter demokrasiye en az iktidar kadar lazım olan muhalefettir.
Hatta iktidara da en lazım olan ciddi bir muhalefettir.
Sabahtan akşama kadar beyinlerimizin ütülendiği haber bombardımanlarında, normal hayatta rakiplerimiz için bile rahatlıkla kullanmaktan içtinap edeceğimiz ithamları diğerleri için kullanan siyasilerimizden rahatsız olmaya başladık.
Sorumluluk sahibi herkes bu ülkenin insanını hadiseleri okuma ve hükmünü verme noktasında ciddiye almalıdır.