BIST 10.740
DOLAR 32,21
EURO 35,00
ALTIN 2.513,44
HABER /  GÜNCEL

Morg görevlisi çileden çıkardı

Hastane morglarında yaşanan skandallara bir yenisi daha eklendi.

Abone ol

Bursa'nın Karacabey ilçesinde, hastane morgunda cenazelerin karıştığı ortaya çıkınca, ilçeye bağlı Göynü köyüne defnedilmek üzere götürülen cenaze, son anda geri getirildi.  

Alınan bilgiye göre, Mehmet Karamat (93) tedavi gördüğü Karacabey Devlet Hastanesi'nde sabah saatlerinde hayatını kaybetti. İlçeye bağlı Göynü köyünde aniden rahatsızlanarak saat 05.00 sıralarında aynı hastaneye getirilen Ömer Kaydı (83) da müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Karamat ve Kaydı'nın cenazeleri, hastane morguna konuldu.

Öğlen saatlerinde ilk olarak morga gelen Ömer Kaydı'nın oğlu İskender Kaydı, teslim aldığı babasının cenazesini, ikindi namazını müteakip toprağa vermek üzere Göynü köyüne götürdü.

Mehmet Karamat'ın oğlu M. Ali Karamat da yine ikindi vakti toprağa vermek üzere babasının cenazesini almak için geldiği morgda büyük şaşkınlık yaşadı.

Sabah babasının cenazesini koydukları yerde bulamayan Karamat, ''belki morgdaki yeri değişmiştir'' diye düşünerek diğer bölmeye baktığında başka birinin cesedini gördü.

Karamat, durumu bildirdiği morg görevlisinin, ''Yanlışlık olmuştur, gidin cenazenizi Göynü köyünden alın'' demesi üzerine sinir krizi geçirdi.

Yanlış cenazeyi alan İskender Kaydı'ya haber verilmesiyle, Mehmet Karamat'ın cenazesinin Göynü köyünde defnedilmesi son anda önlendi. Karamat'ın cenazesi tekrar Karacabey Devlet Hastanesine getirilerek yakınları tarafından teşhis edildi.

Ailesi tarafından sakinleştirilen Karamat, ''Altı üstü iki tane cenaze varken nasıl olur da cenazeler karışır? Ya geç kalsaydık o zaman babam Gönü köyünde toprağa verilecekti. Böyle sorumsuzluk olmaz. Neden cenazelerin üzerine isim yazılmıyor ya da numaralandırılmıyor'' diye tepki gösterdi.

HIRSIZDAKİ PİŞKİNLİK VE CESARETE PES DOĞRUSU. AYRINTILAR SONRAKİ SAYFADA 

[PAGE]



Kahramanmaraş'ta beyaz eşya satan bir mağazadan 200 lira çalan kişi, bir süre sonra döndüğü mağazadan beğendiği fırını satın aldı. Güvenlik kameraları tarafından kaydedilen hırsızlık zanlısının yakalanması için çalışma başlatıldı.

Alınan bilgiye göre, Şeyh Adil Caddesi'nde bulunan mağazaya müşteri olarak giren bir kişi, mağaza görevlisinden mini fırınların fiyatı hakkında bilgi aldı. Mağazada bir süre kalan kişi, beğendiğini ve satın almak istediği fırını hazırlamasını ve o esnada da kendisinin yemek yiyip döneceğini söyleyerek, mağazadan ayrıldı.

Görevlinin mağazanın üst katına çıkmasının ardından tekrar girdiği iş yerindeki masanın çekmecesinden 200 lira alan zanlı, mağazadan ayrıldı. Bir süre sonra tekrar mağazaya dönen zanlı, 110 lira vererek, beğendiği fırını satın aldı.

Yaşanan ilginç soygun ise akşam kasa hesabında 200 lira açık çıkmasıyla ortaya çıktı. Ortağı Yusuf Ergin'le birlikte kasa hesabında açık olduğunu gören Alper Sünbül, inceledikleri güvenlik kamerası görüntülerinden hırsızlık olayını tespit ettiler.

Olayı polise bildirdiklerini anlatan Sünbül, şunları söyledi:

''Hesabı kontrol ederken 200 lira eksik olduğunu gördüm. Sağı solu aradık fakat parayı bulamadık. Hatta fazla para üstü vermiş olabileceğini düşünerek, bir müşterimize de telefon açtık. Ardından kamera kayıtlarını izledim. Kayıtlarda ise müşteri olarak mağazaya giren bir şahsın, önce fırın beğenip kutulatmak istiyor. Daha sonra lokantaya gitmek için iş yerinden ayrılan bu kişi, arkadaşım fırını hazırlamak için mağazanın üst katında çıktığında ise iş yerine dönüp soğukkanlılıkla kasadan 200 lirayı alıyor ve dışarı çıkıyor. Arkadaşım fırını kutuladıktan 10 dakika sonra da tekrar mağazaya gelen zanlı, 110 liraya fırını satın almış. Yani bizim paramızla bizden mal alıyor. Hırsızlığı polise ihbar ettik. Polisler elimizdeki kayıtları aldı. Şahsın yakalanmasını bekliyoruz.''

GÖRME ENGELLİ ÖĞRETMENİ ESNAF NEDEN DÖVDÜ? CEVABI SONRAKİ SAYFADA

[PAGE]



Afyonkarahisar'da bir esnaf tarafından darp edildiğini iddia ederek 5 gün iş göremez raporu alan görme engelli öğretmen, esnaf hakkında suç duyurusunda bulundu.

Görme engelli öğretmen Mustafa Başyiğit, yeni çimento dökülen yeri görmeyip bastığı gerekçesi ile esnaf tarafından darp edildiğini iddia etti. Altınokta Körler Derneği Afyonkarahisar Şubesi'nde görme engelli öğretmen Mustafa Başyiğit ile bir basın toplantısı düzenleyen Şube Başkanı Mesut Yurt, Başyiğit'in 17 Ocak 2011 tarihinde Kadınana İlköğretim Okulu arkasındaki bir sokakta esnaf Z.İ. tarafından hakarete uğradığını ve darp edildiğini söyledi.

Yurt, görme engelli öğretmen Başyiğit'in esnaf Z.İ. hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve olayın yargıya intikal ettiğini belirtti. Darp yüzünden Başyiğit'in 5 gün iş göremez raporu aldığını kaydeden Yurt, "Derneğimize kayıtlı halihazırda 8 görme engelli öğretmenimiz var. Arkadaşlar özveriyle Afyonkarahisar halkının çocuklarına eğitim veriyorlar ve yılmadan çalışıyorlar. Bu öğretmenlerimizden biri de Mustafa Başyiğit. Başyiğit'e yapılan bu darp bizi gerçekten çok üzmüştür" dedi.

Engelli öğretmen Mustafa Başyiğit ise yaşadığı olayı şu sözlerle anlattı: "17 ocak günü, her gün olduğu gibi yine mesai bitimi eve gidiyordum. Gittiğim yol her zaman kullandığım yoldu. Oradaki yolda bir beton çalışması varmış. Vatandaşın birisi bana yardım etmeye çalıştı, o sırada iş yerinden dışarı çıkan Z.İ. isimli esnaf, 'Bırak onu, o kör değil. Numara yapıyor' diye bağırdı. Ben önce umursamadım. Gittikçe üslubunu arttırınca ben yanına giderek derdinin ne olduğunu öğrenmeye çalıştım. Ben derdini öğrenmeye çalışınca önce beni itti, sonra da darp etti. Ben de karşılık verdim. Z.İ. ifadesinde, 2 aydır yoldan geçerken dükkanının camına vurduğumu ve küfür ettiğimi söylemiş. Benim buradan geçmemden rahatsız olmuş. Ben yüzde 10 görüyorum. Benim görmediğime inanmıyormuş. Ben ona kızgın değilim. Onun cehaletine, anlayışsızlığına kızgınım. Gerekli işlemler yapıldı. O gün oradaki esnaf bize yardımcı olmadı ve hiçbir müdahalede bulunmadılar. Beni asıl üzen ve acıtan da bu olmuştur."


İNTİHAR ETMEK İSTEDİ SONRASI ONUN İÇİN HİÇ DE İYİ OLMADI. NEDEN Mİ? AYTINTILAR SONRAKİ SAYFADA


[PAGE]



Şanlıurfa'da 3 çocuk babası 18 yıllık evli olan bir kişi, 7 katlı bir apartmanın çatı katına çıkıp intihar etmek isteyince ağabeyinden dayak yedi.

Edinilen bilgiye göre, Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan 7 katlı bir apartmanın çatı katına çıkan Ahmet K., geçtiğimiz Salı gününden itibaren eşinin çocuklarını alıp evden kaçması iddiasıyla intihar etmek istedi. Durumu gören çevredeki vatandaşlar hemen polis ve 112 ekiplerine haber verdi.

Olay yerine giden polis ekipleri çatı katına çıkarak, Ahmet K.'yi ikna etmeyi başardı. Polis ekipleri, Ahmat K.'yi aşağı indirdiği sırada haberi alan ağabeyi İhsan K. olay yerine gelerek kardeşine, 'niçin' intihar etmesi konusunda bağırıp çağırmaya başladı. Olay yerinde hazır bulunan ambulansa bindirilmek istenen Ahmet K. ambulansa binmemek için direnmeye başladı.

'Çocuklarımı istiyorum' diye bağırıp çağırmaya başlayan Ahmet K.'yi polis ve sağlık görevlileri sakinleştirmeye çalıştı. Ambulansın demirlerine tutunup içeri girmek istemeyen Ahmet K. zorluk çıkarınca, bu sefer ambulansın yanına gelen ağabeyi İhsan K., kardeşine tokat atarak ambulansa binmesini istedi. Büyük güçlüklerle ambulansa bindirilen Ahmet K. daha sonra Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Öte yandan kardeşine tokat atan İhsan K.'ye vatandaşlar tepki gösterdi.


DÜDÜKLÜ TENCERE AZ DAHA ÖLDÜRÜYORDU. AYRINTILAR SONRAKİ SAYFADA

[PAGE]



Kayseri'de 48 yaşında bir kadın, yemek pişirdiği düdüklü tencerenin patlaması sonucu yüz, kol ve ayaklarından yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Melikgazi ilçesi Battalgazi Mahallesi Silifke Sokak'taki evinde yemek pişiren 48 yaşındaki ev hanımı Şerife A., düdüklü tencerenin patlaması sonucu yaralandı. Yemeğin yüzüne, kollarına ve ayaklarına sıçramasıyla yanarak bayılan Şerife A., yakınlarının yardımıyla Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisine kaldırıldı.
Tedavi altına alınan Şerife A.'nın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.



Sakarya'nın Kocaali ilçesinde bir kişi, kavga ettiği dayısı tarafından av tüfeği ile vurularak öldürüldü.

Edinilen bilgiye göre Gazanfer T. (46) isimli şahıs, dün akşam Görele köyü meydanında karşılaştığı yeğeni Mustafa Cebecioğlu ile tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine, Gazanfer T. yanında bulunan av tüfeğiyle yeğenine ateş etti. Kanlar içinde kalan Cebecioğlu olay yerinde hayatını kaybetti. Zanlı ise olayda kullandığı tüfekle birlikte jandarma tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Jandarma olayla ilgili soruşturma başlattı.

PENDİK'TEKİ KADIN CİNAYETİNİ JANDARMA NASIL ÇÖZDÜ?

[PAGE]



Pendik'te geçtiğimiz Ağustos ayında öldürülen Gürcistan uyruklu bayanın katil zanlısı yakalandı. Cesedin kimliğini belindeki dövmeden yola çıkarak tespiteden jandarma ekiplerinin sıkı takibi sonucu yakalanan zanlı, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Kurtköy Çataldağ mevkiinde tanınmayacak halde bulunan kadın cesedinin, Gürcistan uyruklu N.Y.'ye ait olduğunu belirledi. Jandarma ekipleri, cesedin kimliğine, belindeki dövmeden yola çıkarak ulaştı. N.Y.'nin tırnak aralarındaki doku inceleme altına alınırken, son yaptığı telefon görüşmeleri de tespit edildi.

Tırnak aralarındaki doku örneklerinin, "adam öldürmek", "kasten yaralamak" ve "kalpazanlık" suçlarından kaydı bulunan H.Ç.'ye ait olduğu belirlendi.
Maktülün son telefon görüşmesini de H.Ç. ile yaptığı ortaya çıktı. Geniş çaplı soruşturma başlatan polis, H.Ç.'yi takibe aldı.

Sahte kimlik kullandığı ve Düzce'deki bir evde saklandığı belirlenen şüpheli, düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. N.Y.'nin telefonunu cinayetten 4 gün sonra Pendik'te sattığı tespit edilen şüpheli, sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

12 YIL SONRA GELEN MUCİZE

[PAGE]

1300 ve 1200 gram dünyaya gelen ikizler 40 gün sonra anneleriyle buluştu

Antalya'da evlendikten 12 yıl sonra tüp bebek yöntemiyle hamile kalan 34 yaşındaki Serap Gökçe'nin 7,5 aylık dünyaya getirdiği ikizler, kuvözde 40 gün süren yaşam mücadelesini kazandı.

Kepez İlçesi Odabaşı Köyü’nde oturan Serap ve İbrahim Gökçe çifti, 12 yıllık çocuk hasretlerine tüp bebek yöntemiyle son vermeyi başardı. Hamileliğin 7'nci ayına kadar her şey normal giderken sancıları birden artan kadın, apar topar özel bir hastaneye kaldırıldı. Kadın Doğum Uzmanı Seyide Soysal, hamileliğin 30'uncu haftası olmasına rağmen doğuma karar verdi. Bebeklerden biri 1300 gram, diğeri 1200 gram olarak dünyaya geldi. Doktorlar Seyide Soysal ve Muzaffer Koçak, aileyi karşılarına alarak, bebeklerin yaşama şansının çok az olduğunu, ancak ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti. Bu andan itibaren her iki bebek için zorlu bir yaşama tutunma mücadelesi başladı. Kuvözde geçen 40 gün boyunca her iki bebek de solunum yetmezliği ve ağır bağırsak hastalığı ile boğuştu. Emekler boşa çıkmadı ve Elif ile Esra bebekler hayatlarının ilk yaşam mücadelesini kazandı. Korku dolu 40 günü anlatan anne Serap Gökçe, çocukları için her gün dua ettiğini ve kucağına verildiği andan itibaren emmeye başladıklarını söyledi.