BIST 9.645
DOLAR 32,55
EURO 34,90
ALTIN 2.429,52

Momo tehlikesi!

Momo tehlikesi malum! Peki çocuklarımızı internetteki zararlı içeriklerden korumak isterken doğru şeyler yaptığımıza emin miyiz?

Bir Momo kabusudur sürüp gidiyor!

Okulda, yolda, televizyonda herkes Momo tehlikesinden bahsedip duruyor. Amaç çocukları Momo ve benzeri zararlı internet içeriklerinden korumak gibi görünse de konuşulanların çoğu çocuklar hatta biz yetişkinler için Momo'dan daha tehlikeli durumlar yaratıyor. 

Momo'nun fotoğrafını çocuğuna gösterip 'Bak bu telefonda çıkarsa hemen bana söyle' dediğini anlatan annelere rastlayınca yazmak farz oldu.

Öncelikle Momo sadece bir örnek. İnternet; adı, içeriği ve amacı farklı olan milyonlarca zararlı içerikle dolu. Yani çocuğunuza Momo'nun fotoğrafını göstermek onu zararlı içeriklerden korumaya yetmez, daha fazla korku ve endişe duymasına, biraz daha cesur bir çocuksa da internette Momo'yu aramaya başlamasına neden olmaktan öteye gitmez. 

İnternet artık hayatımızın büyük bir parçası. Onu yasaklamak yada yok saymak çocuğunuzu tehlikelerden korumaz. Önce siz iyi ve bilinçli bir internet kullanıcısı olmalısınız ki çocuğunuzdan bir adım önde olun. İnternet konusunda çocuğundan yardım isteyen bir ebeveynseniz çocuğunuzun interneti ve sanal dünyanın gücünü size karşı kullanması muhtemeldir. Sizin bilmediğinizi bilmesin, siz de kendinizi geliştirin. 

Şunu hatırlayın!

Doğrudan Momo'nun direktifleri nedeniyle zarar görmüş, hayatını kaybetmiş kimse yok. Ancak Momo gibi korku içeren figürlerden kaynaklı spekülasyonlardan etkilenen çocuk ve yetişkin sayısı fazla. Yani yaşadığımız ve kendi ellerimizle yarattığımız korku Momo'dan daha tehlikeli. Bu nedenle her durumda çocuklara sakin ve güven verici bir iletişim kurmak çok önemli. Eğer ebeveyn olarak biz çocuklardan daha kaygılı bir tavır sergilersek onların kaygı ve korkularını kontrol etmelerini imkansızlaştırırız. 

Yapılması gereken ilk şey internette kendisini korkutan yada rahatsız eden içerikler olduğunda bunu sizinle paylaşmasını sağlamanız. Bu yolla korktuğunda içine kapanmasını önleyebilirsiniz. 

İzledikleri, oynadıkları ve internette gördükleri hakkında konuşmasına izin verin ve onu dikkatle dinleyin. Detaylarda çocuğunuzun duygu dünyasında bir şeylerin ters gittiğini anlamınıza yardımcı ipuçları olabilir. Bu da çözüm için size yol gösterir. 

Çocuğunuzun içerikleri seçerken yaşına uygun olanlar ve olmayanlar konusunda otokontrol geliştirmesini sağlayın. İnternette ve televizyonda yaş kısıtlamasını gösteren sembolleri hem siz öğrenin hem de çocuğunuza öğretin. Yetişkin olarak çocuğunuzun yaşına uygun olmayan televizyon ve internet içeriklerini onunla beraber izlemeyin. Yetişkinlerin yanlış tavırları çocukların da aynı yoldan gitmelerinin en büyük nedenidir.

Otomatik video içeriklerinin geldiği siteler konusunda bilgi sahibi olun ve çocuklarınızın yetişkin gözetimi olmadan bu içerik sağlayıcılardan video izlemesine izin vermeyin. 

Aile koruma filtrelerini mutlaka aktif edin. Bu konuda bilgi sahibi olun. 

Çocukların yalnız oldukları ortamlarda internete erişimlerini engelleyin. Ailenin ortam kullanım alanlarında, gündüz saatlerinde internet erişimini düzenleyin. 

Çocukların kullandığı bilgisayar ve diğer dijital araçlarda gezinme geçmişini gösteren ayarları sık sık kontrol edin. Çocuğunuzun hangi içerikleri takip ettiğini öğrenin. 

Çocukların internet kullanımı süresini kısıtlamak ilk bakışta mantıklı bir çözüm gibi görünsede çoğunlukla aile içi krizden başka bir işe yaramamaktadır. Bu nedenle saat odaklı kısıtlama yerine çocukların farklı aktivitelere yönlendirmek en doğrusudur. Eğer çocuklar için internette dolaşmaktan daha keyifli bir alternatif yoksa saat kısıtlaması çözüm getirmeyecektir. Alternatifi olmayan çocuklar her gün daha fazla sanal dünyada zaman geçirmeye başlayacaktır. 

Zararlı içerikleri ihbarweb.org.tr adresine şikayet edebilirsiniz.

BİR ÖNERİ DE HABSBURG'DAN

Da Vinci Televizyon Kanalı CEO'su Ferdinand Habsburg da Momo ve internetteki diğer zararlı içeriklerden korumakla ilgili bir kaç öneri sundu. Doğruda çocuklara yönelik yayınlar hazırlayan bir ekibi yönettiğinden Habsburg'un önerilerini de paylaşmaya değer gördüm. 

"Kendimizi geleceği daha iyi bir şekilde inşa etmek ve tasarlamak için sürekli geliştirmeliyiz. Çocuklarımıza makinalarla ya da yeni teknolojilerle rekabet etmeyi öğretemeyiz ancak değerlerini korumayı, inançlı olmayı, özgür düşünceyi, takım çalışmasını, başkalarını önemsemeyi, müzik ve sanat gibi eşsiz şeylerin önemini öğretebiliriz. Çocuklarımıza öğrettiğimiz şeyler makinaların bildiklerinden daha farklı ve fazla olursa makinalar bize asla yetişemezler.” 

Deniz Temur'u sosyal medyadan takip etmek için...

instagram.com/obenimannem

facebook.com/obenimannem

youtube.com/deniztemur