BIST 9.916
DOLAR 32,53
EURO 34,93
ALTIN 2.443,60
HABER /  DÜNYA

Merkel o konuda çark etti!

Mahkemenin sünnet yasağına Müslüman ve Yahudilerden ortak tepki gelince Merkel geri adım attı...

Abone ol

Almanya'da bir eyalet mahkemesinin sünneti "bedensel yaralama" sayan kararına rağmen Alman hükümeti Yahudi ve Müslüman grupların bu geleneğe devam edebilmesi gerektiğini açıkladı.

Başbakan Angela Merkel'in sözcüsü bunun dini özgürlükleri korumak için olduğunu belirtti.

BBC Türkçe Servisi'nin derlediği habere göre Steffen Seibert, “Uygun biçimde yapılmış sünnete ceza uygulanmaması lazım” dedi.

Avrupa'daki Müslüman ve Yahudi gruplar, Köln’deki mahkemenin sünnetin "bedensel yaralama" sayan kararını ortak bir bildiriyle kınamıştı.

Köln eyalet mahkemesinin kararı, 4 yaşındaki bir Müslüman çocuğa sünnet yapan doktorla ilgili davada alındı. Çocukta sünnetten sonra kanama olmuş ve hastaneye kaldırılmıştı.

Eyalet mahkemesince verilen hükümde sünnetin yaralamaya girdiği ve ceza gerektirdiği belirtilmişti. Mahkeme, "çocuğun kendi bedeni üzerindeki tasarruf hakkının, dini haklardan ve alenin çocuk üzerindeki haklarından daha ağır bastığına" hükmetmiş; tıbbi gerekçelerle yapılan sünnetler ise bu durumun dışında tutulmuştu.

Ama Seibert “Hükümetteki herkes Almanya’da Yahudi ve Müslüman dinin olmasını istiyor” dedi.

Kendisi, hükümetin ivedilikle konuya “yasal açıklık” getirmek için çalışacağını söyledi.

Sözcü “Bunun geçiştirilecek bir mesele olmadığı kesin. İbadet özgürlüğüün yasalardaki yeri çok büyük” dedi.

YAHUDİ VE MÜSLÜMANLAR BİRLEŞTİ

Almanya’nın Tıp Derneği, mahkeme kararının ardından doktorların sünnet yapmamasını istemişti.

Mahkeme, “doktorun yaptığı işin hukuka uygun olduğunu sanması ve ceza gerektirdiğinden haberdar olmaması” gerekçesiyle doktorun suçsuzluğuna hükmetmişti. Fakat mahkeme kararını eleştirenler, bunun diğer Alman mahkemelerinde benzer kararlar alınmasına yol açabilecek bir emsal teşkil etmesinden kaygılanıyordu.

Avrupa Yahudi ve Müslüman grupları da sünneti savunmak için birlik olmuştu.

Kınama bildirisini, Avrupa Hahamlık Merkezi, Avrupa Yahudi Parlamentosu, Avrupa Yahudi Birliği, Almanya Diyanet İşleri Türk İslam Birliği ve Brüksel İslam Merkezi'nin de aralarında bulunduğu grupların başkanları imzalamıştı.

Bildiri, “Bizler bu kararı temel dini ve kişisel haklarımıza yönelik bir hakaret olarak algılıyoruz” diyordu.