BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

'Memuriyet uğruna' kendilerini yakanlar

Son aylarda, pek çok bölge ülkesi gibi Fas'tan da kendilerini yakan eylemcilerle ilgili haberler geldi. Eylemler, devlet memurluğunun ülkedeki cazibesini tartışmaya açtı.

Abone ol

2010 Aralık'ında Tunuslu işportacı Muhammed Buazizi'nin yaşam koşullarına tepki olarak kendisini ateşe vermesi ve Arap Baharı eylemlerinin de fitilini tutuşturması ardından kendini yakmak, Arap dünyasında sıkça rastlanan bir protesto şekli oldu. BBC Muhabiri Nora Fakim, Fas'ta ise Buazizi'den ilham alan eylemcilerin daha dar kapsamda tanımlanan bir amaçları olduğunu anlatıyor.

26 yaşındaki Mahmud, Casablanca'daki İbn Rüşd Hastanesi'nde başı ve boynu yakında geçirdiği deri nakli ameliyatı dolayısıyla sargılı halde, kımıldayamadan yatarken zorlukla konuşuyor.

O, sene başında, Fas'ın başkenti Rabat'ta 'hükümete ihtar olması' için dört kişiyle birlikte kendisini ateşe vermiş, işsiz bir hukuk mezunu.

Eylemcilerden biri öldü. Mahmud, kurtulduğu için şanslı.

Fas hükümetinin kendisi ve diğer eylemcileri hayalkırıklığına uğrattığını söylüyor.

Bir devlet dairesini işgal ettikleri sırada yandaşlarının kendilerine ekmek getirmesine polisin engel olduğunu öne sürüyor.

Durumu karşısındaki isyan hissi benzer olsa da Mahmud'un vakası, Tunuslu eylemci Buazizi'ninkinden farklı. Mahmud ve meslekdaşlarının mücadelesi devlet memuru olabilmek için.

Güçlükle de olsa anlatıyor: "Biz Fas'ta çok kalifiye işsizleriz."

"Eylemlerimiz yasal, hükümetten belli sayıda kalifiye mezuna iş için öncelik verilmesini istiyoruz."

İşsiz mezunlar 'puan' karşılığı eylemde

Mahmud'un da üye olduğu İşsizler Hareketi adlı grup, ülkenin dört bir yanında kamu sektöründe iş isteyen Faslı üniversite mezunlarını temsil eden dernekleri bir araya getiren bir federasyon.

Devlet memurluğu ömür boyu iş sahibi olmak demek. Özel sektör daha iyi ücretler sunsa da işler genellikle yarı zamanlı ya da süreli.

Bu eylem hareketi son 20 yıldır Rabat'ta yaşamın bir parçası. Eylemcilerden davaya büyük bir bağlılık talep edildiği için üyelik tam zamanlı mesai gibi.

Hareketin katı bir kural ve ödüllendirme sistemi var. Organizatörler, eylemlere katılım karşılığı puna verip çetele tutuyor, polisle arbedeye girişenler ek puanlar kazanıyor.

Kimin listenin başına geçip memuriyet hakkı kazanacağını bu puanlar belirliyor.

'Tembellik'

Faslı ve Amerikalı yazar Samia Errazzuki devletin işleri kısmen bu duruma getirdiğini söylüyor.

"Son 20 yılda kamu sektöründeki büyüme verimlilik doğrultusunda değil, siyasi ayrıcalıklar doğrultusunda oldu" diyor.

"Sonuç olarak kamu sektörü bu işsiz mezunlarınki gibi grupları teskin etmek uğruna vasıfları sınırlı kişilerin işe alınmasıyla şişti" diye ekliyor.

Bazı gençlerse kamu sektöründe iş beklentisinin tembellikten kaynaklandığı görüşünde.

25 yaşındaki Leyla Abbas, işsiz bir güzel sanatlar mezunu ve aile bütçesini destekleyebilmek için herhangi bir iş yapmaya hazır:

"Bu mezunlar nasıl her gün iş aramak yerine gidip protestolar düzenleyebiliyorlar, anlamıyorum" diyor.

"İster özel sektörde ister kamuda olsun, bir iş bulabilirsem iki elle sarılacağım."

Resmi verilere göre gençler arasındaki işsizlik yüzde 25-35 arasında. Ülkede her yetişkine karşı dört genç bulunduğu düşünülürse, bu hükümet için ciddi bir sorun.

Rabat'taki gözde bir özel Arap okulunun yöneticilerinden Jessica Freeland, işsiz mezunlar özel sektörde iş bulsa bile, pek çoğunun devlet memuriyetinde onları bekleyen bir iş olması umuduyla bir süre sonra ayrıldığını tespit etmiş:

"Bazen hükümet büyük dalgalar halinde kadro açıyor. O kadar ki en iyi öğretmenlerimizin yarısına birden kadro tefklif ediliyor" diyor.

"Bu gibi durumlar bizim için tam bir felaket demek, çünkü ya öğretmenleri kalmaya ikna etmek için büyük teşvikler önermek zorunda kalıyoruz, ya da sınıflarımızın yarısını deneyimsiz öğretmenlere teslim etmek zorunda kalıyoruz."

Peki yeni mezun öğrenciler çaresiz olsalar, ne iş olsa yapmayacaklar mı? Neden kendileri için doğru işin memuriyette olduğunu düşünüyorlar?

Sosyolog Abdülrahni Mundib, bunun bakış açısıyla ilgili olduğuna inanıyor.

Ona göre, "Faslılar için iyi iş demek iş güvenliği dolayısıyla memuriyet demektir. Ancak ikinci faktör de gençlere hakikaten cazip işler önerebilecek bir özel sektör olmaması."

II. Hasan Tarım ve Hayvancılık Enstitütüsü'nden ekonomist Necip Ekesbi, çözümü ekonominin çok daha hızlı büyümesini sağlamakta görüyor.

Sorunun ekonominin yılda sadece yüzde 3-4 büyümesinde yattığını, bunun yüzde 8'e yükselmesi gerektiğini düşünüyor.

"Devlet asla bu sorunu kendi içinde çözemez. Tek çözüm gençlerin geçimleri için kamuya ya da özel sektöre bağımlı kalmayacağı serbest meslek mekanizmaları oluşturmak" diyor.

Ülkenin yeni hükümeti, gençler arasındaki işsizlik sorununu çözmek için 26 bin kişiye yeni istihdam sağlama sözü verdi. Ancak işsizlere her yıl 250-250 bin arasında mezun katılıyor.

Bu nedenle hükümet, zor bir görevle karşı karşıya...