BIST 10.267
DOLAR 32,26
EURO 34,76
ALTIN 2.407,92
HABER /  GÜNCEL

Mehmet Eymür MİT belgesini yayınladı

Arşimidis Olayı'yla ilgili MİT'teki belgeyi eski MİT'çi Mehmet Eymür yayınladı. Belgede cinayet ayrıntıları ile raporlanmış. Suçlanan kişiler ise bakın kimler;

Abone ol

Arşimidis Olayı, kamuoyunda 1.nci MİT raporu olarak bilinen ve 1987 yılında basına yansıyarak uzun süre gündemde kalan "Banker Bako Olayı, Polis İçindeki Çekişme ve Yeraltı - Polis - Kamu Görevlileri İlişkileri" isimli istihbarat raporunda ve eklerinde geçiyor.

İşte bu raporu eski MİT'çi Mehmet Eymür bugün köşesinden yayınladı. Arşimidis Olayı ile ilgili esas bilgiler raporun 125 sayfalık ekleri arasında olup, “Belge 3” olarak yayınlanmı. Kaynağı ise MİT Müsteşarlığı değil, o tarihlerde MİT’le koordineli olarak çalışan Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık Daire Başkanlığı.

Arşimidis olayına gelmeden önce “Belge 1’de, olaylara adı karışanlardan Mustafa Ercan’ın anlattıklarına bir bakalım:

Mit raporu ekleri
Belge 1
Mustafa Ercan ‘Kimseye güvenim yok...’

"Bunlar … ayrıca Erdoğan Demirören'in Arşimidis işini de bizimkiler kapattılar. Erdoğan Demirören’le araları çok iyidir. Onun silahına ruhsatı da bizimkiler aldı. Bu işi Haluk bizzat takip etti. Haluk’un da birçok bildiği var.”

(Yukarıda Haluk olarak ismi geçen kişi, Bodrum Yalıkavak'ta oturan ve 29 Mart 2011’de esrarengiz bir şekilde öldürülen Haluk Akder’dir.)

Arşimidis Olayı İle İlgili Polis İstihbarat RAPORU;
“Belge 3

YORGİ PAPADOLOS’UN ESRARENGİZ ÖLÜMÜ...

KAÇAKÇILIK İSTİHBARAT ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ’NE
Makamın 12.11.1984 tarih ve 94 sayılı olurları ile İstanbul ve civar illerde yaptığımız istihbarat ve topladığımız bilgilerde;
(...)

Yorgi Papadolos adındaki Rum asıllı şahıs 1939 yılında İstanbul’da ...... Arşimidis adında bir şirket kurduğu, 1967 yılına kadar devam ettirdiği bu dönemlerde bu şirketin hukuk müşavirliğini Necdet Çobanlıoğlu, Erdoğan Demirören, Adnan Başer Kafaoğlu ve Vural Arıkan’ın yaptığı ancak Yorgi Papadolos adındaki şahsın Mersin’de Sıtkı Arabulan’la evli bir kız kardeşinin olduğu ve bağlarının kopuk olması nedeniyle birbirlerini tanımadıkları ancak 1967 yılının 11’inci ayında akrabayı talukatını araştıran Yorgi’nin, Sıtkı Arabulan ile evli kız kardeşi Zeynep Aslan’ın kardeşine bir mektup yazdığı, bu mektubun Necdet Çobanlıoğlu tarafından verilen cevapta Yorgi Papadolos’un 13.12.1967 tarihinde Cenevre’de vefat ettiğini belirten ölüm ilanının olduğunu yazar, ancak Yorgi’nin ölümünden 4 yıl önceki tarihle ve sahte vesikalarla Yorgi’nin tüm varlıklarının Necdet Çobanlıoğlu’na devir edildiğine dair sahte vesikaların halen devam etmekte olan dava dosyasının, halen İstanbul Adliyesi’nde mevcut bulunduğu, Necdet Çobanlıoğlu’nun Yorgi’den kalan varlığı da Erdoğan Demirören’e devir ettiği, buraya kadar olan tüm sahte belgelerin tahkikat neticesinde şirketin hukuk müşavirleri Erdoğan demirören, Vural Arıkan, Necdet Çobanlıoğlu ve Adnan Başer Kafaoğlu tarafından düzenlediği, bu şirkete ait Türkiye ve Amerika’daki milyarlar değerindeki mallara el koydukları, bu hususların dosyadaki bilirkişi raporlarının tetkikinden anlaşıldığı, durumu haber alan Yorgi’nin akrabası Sıtkı Arabulan’ın İstanbul’a gelerek Erdoğan Demirören’i aradığı ve miras davası açtığını söylediği, E. Demirören’in de Sıtkı Arabulan’a Kürt İdris (İdris Özbir) benim adamım, seni öldürtürüm diye tehdit ettiği, bunun üzerine Sıtkı Arabulan’ın ...........caddesi...........(Yeşilköy) ikamet eden İnayet Esen adlı bayanı da alarak İdris Özbir’in yanına gittikleri, Erdoğan Demirören’in savurduğu tehdidi İdris’e anlattıklarını, bunun üzerine İdris Özbir’in Erdoğan’ı telefonla arayarak; ben senin fedainmişim birilerine öyle demişsin, o zaman senin fedain olduğuma göre, şirketin ortağı olmam lazım geldi diye cevap verdiğini, Kürt İdris’in de Erdoğan demirören’i tehdit ederek, seninle sonra görüşürüz diye söylediği, bilahare İdris Özbir, Dündar Kılıç ve Şahin Cizrelioğlu’nu yazıhanesine çağırarak durumu anlatıp, Erdoğan Demirören’in Silivri’deki villasına giderek Erdoğan Demirören’den 300 milyon lira para aldıkları, bunun üzerine Necdet Çobanlıoğlu’nun Amerika’ya kaçarak buradaki şirketin mallarına el koydurduğu, Erdoğan Demirören’in de Türkiye’deki mallarına (Yorgi Papadolos’a ait) el koyduğu, Vural Arıkan ve Adnan Başer Kafaoğlu’nun da külliyetli miktarda para zoru ile şirketin hukuk müşavirliğinden azledildikleri varislerin iddiasında ve yaptıkları araştırmalarında, Yorgi Papadolos’un Vural Arıkan, Erdoğan demirören, Adnan Başer Kafaoğlu ve Necdet Çobanlıoğlu tarafından kravatla boğularak öldürüldüğü, tüm bu olayların aydınlığa kavuşması için; 1. Sıtkı Arabulan, 2. İnayet Esen, 3. Dündar Kılıç, 4. Şahin Cizrelioğlu, 5. İdris Özbir, 6. Recai Erkli, 7. Yüksel Çınkoçak, 8. Avukat Şükran Ergun, 9. Avukat Mualla Selçuk, 10. Avukat İlhan Sipahioğlu, 11. Osman isimli (Öldürülme hadisesini yakından bilen) isimli şahısların sorgulamaları ve dinlenmelerinin yararlı olacağı, bahse konu şirketin adresinin İstanbul Karaköy Bankalar caddesi............................olarak tespit edildiği. Ayrıca yaptığımız istihbarat çalışmalarında Vural Arıkan’ın 4 no’lu SYNT. Mahkemesi’nde uyuşturucu madde ve silah kaçakçılığı suçundan yargılanan ve dairemiz arşivlerinde kaydı bulunan Sefer Bezal adlı kişinin de şirketinde müşavir olarak çalıştığı halk tarafından da bilindiği ve tarafımızdan istihbar edildiği, yine konu ile ilgili yaptığımız istihbarat çalışmalarında öteden beri İstanbul yeraltı dünyasının önde gelen Mafya babalarından Hüseyin Cevahiroğlu, İbrahim Cevahiroğlu ve Dündar Kılıç’ın yakınlarının maddi ve manevi tüm destekleri ile İstanbul İlinden Halkçı Parti’den milletvekili olarak seçtikleri İbrahim Ural vasıtası ile Vural Arıkan’a baskı yapıldığı, bu baskının eski İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı ve gazinocular kralı unvanı ile anılan Fahrettin Aslan’ın da desteklediği, Kapıkule Gümrük hadisesinde, Vural Arıkan tarafından Meclis’e getirilmesine sebep bunların baskılarından kaynaklandığı, … Bilgilerinize arz ederiz. 23.11.1984”