BIST 10.644
DOLAR 32,25
EURO 35,08
ALTIN 2.523,84
HABER /  GÜNCEL

Loizidu'ya var Adil'e yok!

Güney Kıbrıslı Loizidu'nun Türkiye aleyhine açtığı tazminat davasını jet hızıyla sonuçlandıran Avrupa, benzer uygulamaları görmezden geliyor.

Abone ol

Hürriyet gazetesinden Çiğdem Toker'in haberine göre Türk vatandaşı Adil Buyan, dedesinin yıllar önce Gümülcine'de bıraktığı 35 milyon metrekarelik arazi için, tam 30 yıldır hukuk savaşı veriyor. Yunanlılar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde, benzer konuda açtığı davayı kazanan Güney Kıbrıslı Titina Loizidu'yu alkışlarken, Adil Buyan'ın mahkemesinde yıllardır karar bile vermiyorlar. Ankaralı fizik mühendisi Adil Buyan, Gümülcine'de dedesinin 1. Dünya Savaşı sırasında bırakmak zorunda kaldığı 35 milyon metrekarelik gayrimenkul için 30 yıldır hukuk savaşı veriyor. 1973 yılında açtıkları davayı Gümülcine mahkemesinde kazandıklarını, ancak 1974 Kıbrıs Harekátı sırasında ‘‘dosyalarının kaybolduğunu’’ söyleyen Adil Buyan, olağanüstü çabalarla davanın yeniden ‘‘canlandığını’’, ancak Atina'daki Temyiz Mahkemesi'nin yıllardır karar vermediğinden yakınıyor. Buyan, geçen hafta Strazbourg'da sonuçlanan ve Türkiye'nin tazminat ödemeye mahkûm olduğu ‘‘Loizidu davası’’yla karşılaştırıldığında, uğradıkları haksızlığın açık olduğunu belirterek ‘‘Kimse bize sizin böyle bir hakkınız yok demiyor. Ama karar da bir türlü çıkmıyor. Hakkını arayan bir Yunanlı olunca, Türkiye'ye baskı uygulamayı biliyorlar’’ diye konuştu. Adil Buyan'ın anlatımına göre, adını taşıdığı büyük dedesi Adil Ağa, sahibi olduğu Büyük ve Küçük Kavala çiftliklerini, 1. Dünya Savaşı sırasında terk etmek zorunda kalıyor. Yunanistan Hükümeti'nin 1953 yılında arazi üzerinde yaptığı kamulaştırmadan sonra, 1973 yılında ailenin hakkı olan ödemelerin yapılacağı duyuruluyor. Bundan sonra dava süreci başlıyor. Gümülcine'de kazanılan dava dosyasının 1974'te kaybolmasının ardından Adil Buyan davaya müdahil oluyor. Atina Barosu'ndan bir avukatın çabalarıyla, dosya bulunuyor ve dava yeniden canlanıyor. Ancak veraset davalarının, usul hukuku yönü ağırlık taşıdığı için, Buyan'ın bu davaya taraf olabilecek hayattaki bütün hissedarlarını tek tek bulması ve kendileri değilse bile vekaletlerini getirmesi isteniyor. Buyan, 24 varisin 22'sine ulaştığını, ancak iki kişiye bir türlü ulaşamadığını anlatırken önemli bir noktayı ekliyor: ‘‘Temyiz Mahkemesi'nde bir dava senedi en çok bir kez görülebilir. Karar çıkmazsa otomatik olarak bir yıl sonrasına gün veriliyor. Ve evraktaki bir virgül hatası bile ertelemeye gerekçe oluşturabiliyor. İstenen de zaten bu galiba.’’ Buyan, geçmişi neredeyse bir yüzyıla yaklaşan uyuşmazlığın çözülmesi için, kendi tasarrufundan ciddi paralar harcamış. Ancak yılmak üzere. 35 milyon metrekarelik bi arazinin bugünkü rayicinin 100 milyon dolara yaklaştığını belirterek ‘‘Ya toprağımızı, ya da paramızı versinler’’ diyor. Kaynak: Hürriyet