BIST 10.159
DOLAR 32,21
EURO 35,08
ALTIN 2.471,33
HABER /  DÜNYA

Loğoğlu TSK’nın açıklamasını değerlendirdi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, TSK’nın ‘Suriye’den gelen saldırılara misliyle karşılık veriliyor’ yönündeki açıklamalarını eleşt...

Abone ol

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, TSK’nın ‘Suriye’den gelen saldırılara misliyle karşılık veriliyor’ yönündeki açıklamalarını eleştirerek, "Nedir bu? Çocuk mu kandırıyorsunuz? Karşı tarafa silahlı karşılık vermek bir sonuç alma şekli değil ki" dedi.
Loğoğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında son günlerde Suriye’de yaşananlara değindi. Suriye’deki çatışmaların Türkiye’nin sınır boyunu etkilediğini belirten Loğoğlu, “Suriye’deki bütün bu gelişmeler Adalet ve Kalkınma Partisi’nin izlediği politikanın bir sonucudur" dedi. Yaşanan gelişmelerin kendilerinde Suriye’ye müdahale zemini hazırlanması izlenimi uyandırdığını belirten Loğoğlu, Başbakan’ın ‘Sabrımız taştı’, ‘Son 2 senedir bıçak kemiğe dayandı’ yönündeki sözlerinin arkasının gelmediğini söyledi. Loğoğlu, “Bu kadar güçlü, bu kadar iddialı, herkese meydan okuyan, her konuda her şeye akıl vermek zorunda olan Türkiye vatandaşlarını niye koruyamıyor? Bugün Türkiye-Suriye sınırı buharlaşmış bir sınırdır” dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ‘Suriye’den gelen saldırılara misliyle karşılık veriliyor’ yönündeki açıklamalarını da eleştiren Loğoğlu, “Nedir bu? Çocuk mu kandırıyorsunuz? Karşı tarafa silahlı karşılık vermek bir sonuç alma şekli değil ki. Yani meselenin gerektiği hareket tarzı değil karşılık vermek. Karşılık vermeden sen sınır güvenliğini koruyacaksın, vatandaşların can güvenliğini sağlayacaksın. Türkiye-Suriye sınırı artık kontrolden çıkmıştır” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’a “Resulayn’da ölen El Kaide militanlarının üzerinde Türkiye Cumhuriyeti kimlikleri çıktı mı?” diye soran Loğoğlu, basın toplantısında soruları da yanıtladı. Bir gazetecinin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Suriye’de yaşananların ardından BM Güvenlik Konseyi’ni göreve çağırmasını nasıl değerlendirdiğine ilişkin sorusu üzerine Loğoğlu, şunları söyledi:
"Suriye’ye yönelik bir yaptırım veya müdahale içeren bir kararın çıkması hala zor. Dolayısıyla Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun bu bağlamda yaptığı çağrı sadece bir çaresizliğin ifadesi ve kendi izlediği politikanın kendisini soktuğu çıkmazın bir ifadesidir. Güvenlik Konseyi’nden böyle bir adım atılacağını beklemek hayalciliktir. Böyle bir adımın atılması mümkün değildir. Ama bunun altında madem Güvenlik Konseyi bir şey yapmıyor, onun için ben kendi çıkarlarım, kendi halkımı korumak için Suriye’ye şöyle yaparım böyle yaparım gibi ikinci düşünce yatıyor ise bunu da biz tehlikeli buluruz."
Başka bir gazetecinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ’Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde özerk yönetim kurulmasına askeri güçle mücadele edeceğini açıklamalıdır’ sözünü nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Loğoğlu, "Diğer siyasi partilerin görüşlerine saygımız var, yalnız biz diyoruz ki Suriye’deki gelişmelerin önlenebilmesi ve Türkiye’ye olumsuz yansımaların önünün kesilmesi için atılacak temel adım ya Dışişleri Bakanını değiştirip yeni bir Suriye politikası oluşturacaksın, onu yapamıyorsan bu bakanla birlikte yepyeni bir Suriye politikası çizeceksin. Hedef Suriye’deki çatışmaları azaltmak, şiddete son vermek. Daha geniş hedef bölgedeki bütün ülkelerin toprak bütünlüğü, bağımsızlıklarının korunması esastır. Türkiye’nin Suriye’ye yönelik politikası da bu esasa yönelik olmalıdır. Askeri müdahale ettiğiniz takdirde ne olacak, ne yapacaksınız, işgal edip orada oturacak mısınız? Bunun Türkiye’deki çözüm arama sürecine nasıl bir etki yapabileceğini düşünüyor musunuz?" yanıtını verdi.
Bir gazetecinin "Abdullah Öcalan basın toplantısı düzenlemek istiyor, nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna ise Loğoğlu "Bu hükümetin izlediği ve tekrar ediyorum mahiyetini bilmediğimiz çözüm sürecinin bana göre danışıklı bir cümlesidir. Yani bunu Öcalan kendi aklından, gönlünden geçen bir arzu olarak ifade etmemiştir. Göreceğiz, önümüzdeki günlerde böyle bir şey olabilir. Biraz mizahi bir anlamda söylüyorum, belki ortak basın toplantıları da yapılabilir" karşılığını verdi.
(İHA)