BIST 10.677
DOLAR 32,22
EURO 34,94
ALTIN 2.418,47
HABER /  GÜNCEL

Kürt açılımının ucu gözüktü

Hükümet Kürt açılımının içeriğini açıklamadı. Üslup ve yönteme ilişkin verilen mesajlar içeriğe ışık tuttu.

Abone ol

Hükümetten Kürt açılımının içeriğine dair açıklama gelmedi ama üslup ve yönteme ilişkin açıklamalar geldi.

Atalay alınan önlemler "devlet politikası" olarak kısa-orta-uzun vadede hayata geçirileceğinin altını çizdi.

"Milletimize ağır bedeller ödeten sorunu hep birlikte çözelim diyoruz" diyen Atalay, tüm kesimlerin mutabakatını arayacaklarının altını çizdi.

Herkesi süreci sabote etmemesi konusunda uyaran Atalay, konuşmasında demokrasi, demokratikleşme ve insan hak ve hürriyetlerine vurgu yaptı.

Kameralar karşısına geçen Atalay, Türkiye'nin gündemine oturan konuyla ilgili şunları söyledi:

ÜSLUP VE YÖNTEM

Bu sorunun artık çözülmesi gerekiyor. Biz bunun için kararlı, azimli ve cesur adımlar attık, atmaya da devam edeceğiz. Bugün başlatmış olduğumuz çalışmaların üslup ve yöntemi konusunda bilgilendirmek istiyorum.

İÇERİK HAKKINDA BİLGİ VERMEYECEĞİM

Çok hassasiyetleri olan bir konunun çalışmalarını yürütüyoruz. Bugün size işin özüyle ilgili bir şey söyleyecek değilim. Ama süreç ve zamanlamayla ilgili bilgiler vereceğim. Çünkü gördük ki çok değişik söylentiler oluyor.

ÇALIŞMALAR SONUÇLANMADI

Belirtmek isterim ki, başlatılan çalışmalar henüz bir sonuca ulaşmamış ve bakanlığımızca yürütülen bu çalışmanın içeriğine ilişkin hiçbir açıklama yapılmamıştır.

ÖZE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR İÇİN ÇOK ERKER

Zaten öze ilişkin açıklamalar yapmak için daha çok erken. Bazen görüyoruz basınımızda bir söylenti şeklinde geliyor, bunun bizimle ilgisi yok. Ancak bu haber üzerine siyasetçiler çıkıyorlar, yorumlar yapıyorlar.

TİTİZ VE ÇOK HASSAS KONUŞUYORUZ

Hepimizin yakından takip ettiği gibi biz bu konuda çok titiz, çok hassas konuşuyoruz. Böyle olunması gereken bir çalışma bu. Onun için benim dileğim herkes tabi yorumlar yapabilir, beklentileri değerlendirebilir ama buradan açıklama yapılmadıkça, söylentiye dair haberler yapılmaması.

GEÇMİŞE SAPLANIRSAK

Terör sorununun sonlandırılmasına ve toplumsal mutabakatın başlatılması için Cumhurbaşkanımız'dan Başbakanımıza, yazarlarımızdan vatandaşlara kadar bütün çevrelerce olumlu söylemler gerçekleştirilmektedir. Geçmişe saplanıp kaldığımızda geleceği kaybederiz. Sürecin en önemli özelliği, geçmişten ders alıp geleceği birlikte kurmaktır.

DEMOKRATİKLEŞME ÖNÜNDEKİ ENGELLER

Bizim hükümet olarak siyasi meseleleri çözüm yolumuz bilinmektedir. Biz hükümet programında, demokratikleşme, insan hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri kaldırararak, politikaların hayata geçirilmesi açısında önemli taahhütleri ortaya koyduk ve uygulamaya koyduk.

BUGÜN FARKLI BİR İVME

Yürüttüğümüz süreç aslında bizim hükümet olarak, başından beri kendi programlarımızın icraatımızın bir devamı. Partimizin programında bakarsanız görürsünüz. Açıklamalarımızda icraatımızda bunu görürsünüz. Bugün farklı bir ivme kazanılmıştır ve bunu biz iyi değerlendirmek istiyoruz. Belki daha olumlu bir safha olarak buna bakılabilir.

DEVLETİN EŞİT VATANDAŞI

Bilindiği gibi sürekli programlarımızda, demokratikleşme ve insan hak ve özgürlüklerin engelleri kaldırarak, insanı esas olan hedeflerimiz konusunda önemli taahhütlerde bulunduk. Vatandaşlarımızın demokratik haklarının genişletilmesiyle, her vatandaşımızın kendisini devletin eşit vatandaşı olarak sağlanarak çözüleceğine inanıyoruz. Çözüm sürecinin yönü demokratikleşmedir.

TOPLUMUN TÜM KESİMLERİ

Demokratikleşme adımlarını toplumun tüm kesimleriyle birlikte atmak istiyoruz. Bu konu tüm toplumun meselesidir. Herkesin bu süreçte yapıcı olması, çözüme katkı sağlayıcı bir tutum içinde olması gerekir ve biz bunu bekliyoruz.

ÇÖZELİM DİYORUZ

Bunu bir devlet politikası olarak yürütme çalışması ve kararlılığı içindeyiz. Gelin bu sürece katılın. Milletimize çok ağır bedeller ödeten, geleceğimize hipotek koyan bu sorunu çözelim diyoruz.

Şimdi insanımızın hak ettiğine inandığımız, başlattığımız çalışmaların çerçevesini ve yöntemini açmak istiyorum. Bu süreci yürütürken nelere öncelik veriyoruz, hangi üslup ve yönteme ağırlık veriyoruz?

ERDOĞAN'IN DİYARBAKIR KONUŞMASI

Sayın Başbakanımızın 2005 yılında Diyarbakır konuşmasında başlattığı açılımda kararlı adımlar atmak niyetindeyiz.
İlgili kamu kurum ve kuruluşlarından katkı sağlamaları istenmiştir.

İLGİLİ KURUMLARIN GÖRÜŞLERİ

İlgili bakanlıklarımızı ve bütün kamu kurumlarının görüşleri istenmiştir. Kendileriyle toplantılar yaptık, katkılar istedik. Bunlar geliyor. Biz bunların hepsini değerlendiriyoruz. Ayrıca tabi bu konuda yazılan kitap değerlendirme yapılan konuşmalar her tür değerlendirmeyi de göz önüne alıyoruz.

MUHALEFETLE GÖRÜŞÜLECEK

Bu çalışmayı yürüten mümkün olan en yüksek katılımı hedefledik. Bütün siyasi partilerin katkı ve destekleri istenecektir. Kendileriyle görüşülecektir. Muhalefetin konuyla ilgili olumlu açıklamalarını mutabakat açısından çok önemsiyoruz. Zaten kendileriyle de görüşeceğiz, paylaşacağız.

STK VE MESLEK ÖRGÜTLERİ

Başta sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, yazarlarımızdan görüşlerini alma yönünde çalışmalarımız olacak. Bu çalışmayı, herkesi kucaklayacak bir zihniyet içinde yürütüyoruz.

TÜRKİYE MODELİ

Hiçbir ülkenin benimsediği yöntemi ülkemizde uygulama niyetimiz yok zaten mümkün de değil. Biz kendimize özgü, ülkemize uygun, kendi modelimizi uygulamaya çalışıyoruz. Türkiye’ye ve kendimize güveniyoruz. Lütfen güvenelim.
Bu çalışmaların sonucunda çözüm konusunda dünyaya model olacak bir Türkiye modeli de biz oluştururuz.

Hepimizin büyük bir özveri dikkat ve kararlılık içerisinde hareket etmelidir. Beklentilerle ilgili gereksiz ve erken ifadelerden kaçınmak durumundayız. Bu süreci sabote edecek davranışlardan uzak duracağına inanıyoruz.

ÇALIŞMALAR HERHANGİ BİR TARİHE ENDEKSLİ DEĞİL

Yaşadığımız süreç böyle bir süreçtir. Bizim çalışmalarımız herhangi bir tarihe bağlı değildir. çalışmalar ve süreç kendi şartları içinde devam etmektedir.

Aceleye getirmeden ancak kararlı bir şekilde süreci yönetmek istiyoruz. Ayrıca bizim çözüm sürecine ilişkin çalışmalarımız yeni başlamış değil. İktidara geldiğimiz andan itibaren demokratikleşme adımlarımız, ülkemizin problemlerini çözmek olmuştur.

MEDYANIN DESTEĞİ

Önümüzdeki dönemde de medya temsilcileri ve yazarlarla görüşeceğiz. Herkesin yazdığı, değerlendirdiği hususları biz takip ediyoruz. Bugüne kadar bu konuda yazılmış kitaplar makaleler araştırmalar hepsi arşivimizde, değerlendiriyoruz.

Basında katkı veren olumlu atmosfere bakarak, ülkemizde çok zengin çoğulcu bir basın yapısı var. Üretken zengin basınımız ve entelektüel birikimimiz var.

Bu süreçte medyamızın her türlü yapıcı desteğini bekliyoruz. Lütfen diyorum, bu konuda ülkemizin insanımızın geleceğine hizmet için hepiniz katkı verin. Yani bu süreci hepimiz böyle görelim.

ERKEN AÇIKLAMA YAPILMAYACAK

Titiz yürütülmesi gereken bir süreçtir. Sizin açıklama beklentileriniz oluyor. Zaman zaman bu açıklamalar yapılacak. Ama erken açıklama yapmayacağız. Seçilecek her kavram önemlidir. Gereksiz siyasi malzeme olarak kullanılmasını arzu etmiyoruz. Biz samimi, ülkemizin geleceği için olanca dikkati göstereceğiz ve herkesten bu dikkati bekliyoruz.