BIST 10.173
DOLAR 32,28
EURO 34,96
ALTIN 2.446,09
HABER /  GÜNCEL

Küçük kız konuştu büyükler kapıştı

Vali: Çocuğunun sırtından para kazananlar var... Kaymakam: Aileye 2006, 2007 ve 2008 yılı ayni kömür yardımı yapıldı...

Abone ol

Bursa'nın Orhangazi ilçesinde, karnelerin dağıtıldığı 22 Ocak günü sınıfta yaptığı konuşması öğretmeni tarafından videoya alınıp sosyal paylaşım sitesi Facebook'da yayınlandıktan sonra ilgi odağı olan Gizem Bera Yüksel'in babası Salih Yüksel, “Kızım İstanbul’da televizyon kanallarının ilgi odağı oldu. Beyazıt Öztürk ve Acun onunla özel ilgileniyor. Reklam filminde oynatacaklar. Bu çikolata veya kola reklamı olabilir” dedi.

Atatürk İlköğretim Okulu üçüncü sınıf öğrencisi kızının konuşmasından önce evindeki bir çuval kömürün şimdi 80 çuvala ulaştığını söyleyen Yüksel, kırmızı yırtık botlarıyla ayakları ıslanan Gizem'in giymesi için kargoyla dört çift yeni bot gönderildiğini belirtti. Telefon eden çok sayıda insanın banka hesap numarasını istediğini belirten Salih Yüksel, yapılacak yardımlarla çocuklarının hayatının kurtulacağını vurguladı.

Vali 'Kalıbınıza tüküreyim'e şaşırmış

Bursa Valisi Şahabettin Harput, dün düzenlediği basın toplantısında Gizem Bera Yüksel'in "Beyaz Show"da kendisine "Kalıbınıza tüküreyim" demesine şaşırdığını ancak bunları bilinçli olarak söylemediğini kaydetti. Valilik tarafından çocuğun her türlü ihtiyacının karşılandığını anlatan Harput, “Çocuk ruh halini en saf haliyle, biraz da ailenin etkisiyle dışa vuruyor” dedi.

Görüntülerdeki Gizem Bera Yüksel ve Havva Mutlu'nun içlerinden gelen saf ve samimi duyguları aktardığını, çok akıllı ve kendini ifade edebilen çocuklar olduğunu, onlara sahip çıkılacağını söyleyen Harput, İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar'a talimat verdiğini, Gizem ve Havva’nın yatılı veya başka bir okulda okumaları için elinden geleni yapacağını kaydetti.

Yardım sessizce yapılmalı

Cep telefonu ile çocukların görüntülerini çeken öğretmeni kınayan, okul müdürü ve öğretmen hakkındaki soruşturmanın devam ettiğini belirten Harput, şöyle dedi: “Öğretmenler, anne babaları gibi onların her sorunuyla ilgilenmeli. Burada yanlış olan öğretmenimizin çocuğun durumunu tespit ettikten sonra müdürü bildirmemesi. Sosyal Yardımlaşma Vakfı'na haber vermeli, sesizce, çocuğun onuru kırılmadan yardım alınmalıdır. O görüntüyü çekip bazı kanalları kullanarak medyaya teşhir etmek, hem sosyal hem de çocuğun psikolojik yönü itibariyle kabul edilemez bir durum.” Çocuğunun sırtından para kazananlar Öğrencilerin medyada teşhir edilmesinin yanlış olduğunu, Yüksel'in 15 yıl sonra kendisinin nasıl istismar edildiğinin farkına varacağını ve üzüleceğini kaydeden Harput, "Üzüm yemek mi, bağcı dövülmek mi isteniyor” diye sordu.

Toplumda “Medya ile kendimizi göstererek bazı ihtiyaçlarımızı giderebiliriz” düşüncesinin ortaya çıktığını anlatan Harput, sosyal devlet anlayışının yok edildiğini, çocuğunun sırtından para kazanan aileler olduğunu söyledi.

Kaymakamlık yardımı basına açıkladı

Orhangazi Kaymakamı Ertan Peynircioğlu, Gizem’in ailesinin 2006'dan bu yana kömürden eğitim yardımına kadar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın tüm desteklerinden yararlandığını, kömür yardımı için kaymakamlığa başvuruda bulunmasına rağmen kendilerine yardım edilmediği şeklindeki iddiaların gerçek dışı olduğunu kaydetti.

Peynircioğlu, baba Salih Yüksel’in ilk olarak 25 Ocak 2006'da başvurmasının ardından ailenin başvurularının hiç geri çevrilmediğini belirterek, basına şunları açıkladı: "İlgiliye vakfımızca bugüne kadar ayni, nakdi, yakacak ve eğitim yardımları olmak üzere defalarca yardımda bulunulmuştur. Öğrenim gören dört çocuğu için her ay düzenli olarak eğitim destekleri kapsamında Şartlı Nakit Transfer yardımından faydalandırılmıştır ve halen devam etmektedir. Ayrıca Vakfımızca yapılan genel eğitim yardımlarından faydalandırılmışlardır. Aileye 2006, 2007 ve 2008 yılı ayni kömür yardımı yapılmıştır. 2009 yılı kömür yardımı 2009 Ağustos ayı itibariyle dağıtılmaya başlanmıştır. İlgilinin 2009 yılında vakfımıza kömür yardımı başvurusu olmamıştır. İlgilinin kömür yardımı talebini içeren dilekçesi, 28 Ocak 2010'da posta yoluyla vakfımıza intikal etmiştir." Yüksel’in, görüntülerin yayınlandığı 26 Ocak Salı günü dilekçesini posta yoluyla gönderdiğini belirten Peynircioğlu, Yüksel’in Kaymakamlık binası karşısında bulunan PTT Binası’na kadar gelmesine rağmen dilekçeyi neden kendilerine doğrudan vermediğini anlamadığını söyledi.