Küçük kazalar büyük dertler açar

Otomobille seyir halinde iken araç içi tatsızlıklar bazen can sıkıcı sonuçlar doğurabiliyor. Hatta ölümle sonuçlananları da var. İşte küçük kazaların büyük dertleri.

Bazen de “Tek eliyle tuttuğu direksiyon aniden dönünce sürücünün kolu kırıldı. Camdan başını çıkaran çocuğun boynu zedelendi” türünden haberler çıkınca ilgi çekiyor. Araç içinde içilen bir sigaranın yangına yol açması ya da bir kenarda duran çayın bacak üzerine dökülüp yanığa yol açması olmayacak türden tatsızlıklar değil. Bu tatsızlıklar dikkatsizlikle olduğu kadar ‘acelecilik’le de ortaya çıkıyor. Her sürücünün en azından ‘acemi’lik döneminde böyle tecrübesi olmuştur. ‘Benim olmadı’ mı diyorsunuz; maddelere bir göz atın, sonra tekrar düşünün. Efendim!.. 1) Son dönemde en çok gördüğüm tatsızlıklardan biri; genellikle otomobilin sağ koltuğunda oturan kişi indikten sonra ‘görüşürüz’ demek için tekrar kokpite eğiliyor, ancak araba içinde bitirilemeyen sohbet bu şekilde bir süre daha devam ediyor. Dalgın yolcu hem içeri bakıp hem de kapıyı kapatmaya çalışırken ön kapının sivri ucu kafaya ya da yanaklara çarpıyor. Aynı durum arka kapılarda da gerçekleşiyor. 2) Özellikle yeni nesil otomobillerde bagaj kapağı kademeli olarak açılıyor. Sürücü aceleyle bagaj kapağını açıp ve bagaja eğilmek istediğinde yukarı doğru yavaşça hareket eden kapıya kafasını çarpıyor. 3) Sürücü bazen alışkanlık bazen de diğer eliyle telefon, içecek vs. gibi işlerle uğraştığı için direksiyonu tek eliyle kullanıyor. Sürücü bu durumda aracı iyi kotrol etmek için direksiyon kollarından birini iyice kavrıyor. Lastiğin kaldırım gibi sert bir yere vurması halinde ise direksiyon sert bir harekete maruz kalarak aniden tur atarak parmak ya da kola zarar veriyor. 4) Acele sürüşte ortaya çıkan bu durumda, arkaya oturan yolcunun tam oturduğunu anlamadan sürücü hareket ediyor. Sürücünün bir ayağı, paltosu, çantası vs. dışarıda kalıyor. Eğer açık kapıya dışarıdan bir şey çarparsa ayak kırılmasına kadar gidecek bir yanlışlık yapılmış oluyor. Ayak, lastiğin altında kalabiliyor. 5) Dur-kalk trafiğinde ön tarafta oturan yolcu bazen ayakkabı bağlamak, zeminden bir şey almak ya da üzerine oturduğu paltoyu çekmek için ön cama doğru eğiliyor. Kemerini de takmıyor. Bunun farkında olmayan sürücünün ani fren yapması yolcunun kafasını cama ya da kokpite çarpıp yaralanmasına yol açabiliyor. 6) Elektrikli olarak kontrol edilen yan camlarda yaşanan sıkışma bazı modellerde önlenebilirken birçoğunda farklı kazalara yol açabiliyor. Sürücünün farkında olmadan bu düğmeleri kumanda etmesi yanda ya da arkada oturan yolcuların parmaklarının zedelenmesine ya da kırılmasına neden olabiliyor. 7) Sunroof’lu otomobillerde de benzer bir kaza yaşanabiliyor. Sıkışmayı önleyici sisteme sahip olmayan sunroof’larla çocuk ölümleri bile yaşanabiliyor. Araç park halindeyken içinde oynayan çocuk kendi kendini sunroofda sıkıştırabiliyor. 8) Sigara içen sürücü ya da yolcuların araç içinde her zaman daha dikkatli olması gerekiyor. Çünkü, genellikle sigara külü koltuğa ya da içenin üzerine düşerek araçta yangın çıkmasına bile neden olabiliyor. Haber: Memduh Taşlıcalı Kaynak: Zaman