BIST 10.006
DOLAR 32,38
EURO 34,78
ALTIN 2.440,04
HABER /  GÜNCEL

KPSS hırsızlığı suç değil mi?

Kopyacılık, 2011 yılında "Suç" olarak kabul edildi. Peki 2010 yılında KPSS sorularının çalınması suç değil miydi?

Abone ol

2010 yılında KPSS sorularının çalınmasıyla patlayan skandaldan sonra 17 kişi gözaltına alındı. Ancak kopyacılığı "suç" kapsamına alan yasal düzenleme 2011 yılında yapıldı. Peki 2010 yılında yapılan soru hırsızlığı "suç" teşkil etmiyor mu? İşte sorunun cevabı...

2010 yılındaki “KPSS sorularının çalınmasıyla” patlak veren skandalın ardından, sınava giren 10 binlerce kişinin kamuya yerleştiği ortaya çıktı. Devlet kadrolarını ele geçirmeye yönelik bir eylem olarak değerlendirilen organize hırsızlığın o tarihte yasal olarak suç olmadığı iddia edildi. 

KOPYA ÇEKMEK SUÇ DEĞİL Mİ?

Prof. Dr. Ersan Şen hukuki mütalaasında, “KPSS sınavının yapıldığı tarihte kopya çekmenin suç olmadığı, kopyayı suç sayan sayılı yasanın, 2010 KPSS sınavından sonra (tarihinde) yürürlüğe girdiği, bu kanunun, geçmişe yürümeyeceğini, kanunun yürürlük tarihinden önce işlenen eylemlere uygulanamayacağı” iddiasına yer verdi.

2011 YILINDA ÖZEL KANUN ÇIKARILDI

Hukukajansı.com'dan Avukat Cüneyt Toraman konuya açıklık getiren yazısında, 2010 yılında yapılan “KPSS’de kopya” tartışmalarının yoğunlaşması üzerine hükümetin, bu ve benzeri sınavları gerçekleştiren ÖSYM için, “özel kanun” (17.02.2011 tarihinde, 6114 sayılı Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun) çıkardığını belirterek şunları yazdı;

"2010 KPSS hırsızlığının, bireysel sahtecilik suçu dışında, devletin önemli kurumlarını ele geçirmek suretiyle anayasal düzeni kendi amaçları doğrultusunda kullanmak (anayasal düzeni kısmen veya tamamen işlemez hale getirmek) amacıyla yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, soruları, bu amaç doğrultusunda, çalanlar, dağıtanlar, sınava girenler, “bu suçun failleri” olarak sorumlu olacaktır. KPSS hırsızlığının, çıkar sağlamak amacıyla örgüt kurup (en az 3 kişi), bu örgüt tarafından işlenmesi halinde, eylem, TCK 220. maddede yazılı olan suç tipine uyacaktır. Bu suç örgütünü kuranlara (220/1) 2 yıldan 6 yıla kadar hapis, kurulmuş olan örgüte üye olanlara (220/2) ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. 

FETHULLAH GÜLEN'İN DOSYASI NEDEN AYRILDI?

2010 KPSS hırsızlığı soruşturmasını yürüten savcı, bu eylemi, anayasal düzene karşı işlenen suç kapsamında değerlendirmiş ve bu eylemi organize ettiği (ve yararlandığı değerlendirilen) Fetullah Gülen’i, soruşturma dosyasından tefrik etmiş, anayasal suç soruşturma dosyasına göndermiştir. 2010 KPSS hırsızlığı, iddia edildiği gibi, suç teşkil etmese idi, savcı, 2011 yılında, suç teşkil etmeyen bir eylem hakkında soruşturma açar mıydı?!? HSYK, yıllar sonra, bu soruşturmayı yürüten savcı hakkında, (soruşturmayı etkisiz hale getirdiği, bazı delilleri kararttığı, örtbas ettiği iddiasıyla) soruşturma açması, bu eylemin, 2010 yılında da suç olduğunu kanıtlamaktadır. Dolayısıyla, kamu personeli sorularının çalınması, dağıtılması, 6114 sayılı kanunun yürürlük tarihinden önce de suçtur, bu kanunun yürürlük tarihinden sonra da suçtur! 6114 Sayılı kanun sadece, genel kanun özel kanun açısından hüküm ifade etmektedir. Soru hırsızlığı, 6114 sayılı kanundan önce de suçtur, sonra da suçtur! Keza, soru hırsızlığının, “başka suç tipleriyle” birleşmesi halinde, çalanın, dağıtanın, kullananın/yararlananın, suç tarihine bakılmaksızın, bu suçlarla ilgili sorumlulukları da söz konusu olacaktır.

MEMURİYETLER İPTAL EDİLEBİLİR

Yukarıda, KPSS hırsızlığı, sadece “cezai sorumluluk” açısından ele alınmıştır. Bu eylemin, hukuki ve idari sonuçlarına da değinmek gerekir. 2010 KPSS sınav sonuçları, sınav sorularının, sınavdan önce ve çok sayıda kişiye verildiğini kanıtlamaktadır. Sınav sorularının çok sayıda kişiye verilmesi, sınav güvenliğinin tamamen ortadan kalktığını göstermektedir. Bir kişinin sınavının iptalinin bile on binlerce kişinin sıralamasını değiştirdiği dikkate alındığında, yüzlerce kişinin sınavının iptal edilmesinin, sınavın tamamının iptalini gerektireceği tabiidir. Sınavın iptali, bu sınav sonucunda elde edilen memuriyetlerin de iptalini gerektirmektedir. Sahte olduğu tespit edilen bir diploma, nasıl müktesep hak oluşturmazsa, sahte sınav sonuç belgesi de müktesep hak oluşturmaz. Sahte sınav cevap belgesiyle elde edilen memuriyetlerin de (geçmişe yürürlü olarak) iptal edilmesi gerekir. Devlet, 2010 KPSS sorularını ele geçirmek suretiyle memur olduğu tespit edilenlerden, memuriyetleri süresinde aldıkları maaşları da (faiziyle birlikte) geri isteyebilir.