BIST 9.717
DOLAR 32,49
EURO 34,98
ALTIN 2.434,97
HABER /  GÜNCEL

Kontrollü darbe iddiasını boşa çıkaran 4 neden

15 Temmuz darbe girişimi için kontrollü darbe iddiasını ortaya atanlara, Milliyet gazetesi yazarı Nihat Ali Özcan köşesinde yanıt verdi.

Abone ol

15 Temmuz darbe girişimi hükümetin kontrolünde mi gerçekleştirildi. FETÖ söylemine sarılmakla suçlanan CHP'nin dilinden düşürmediği iddiayla ilgili dikkat çeken analiz güvenlik uzmanı Dr. Nihat Ali Özcan'dan geldi.

Milliyet'teki köşesinde kontrollü darbe iddiasının inandırıcı olmadığını yazan Özcan, görüşüne dair 4 neden sıraladı:

İŞTE DÖRT NEDEN

15 Temmuz darbe girişiminin daha ilk saatlerinde TSK’nın meşru emir komuta sisteminin çöktüğünü biliyoruz. Zincirin ana halkalarını oluşturan kuvvet komutanları, darbeye karşı koyması muhtemel generaller/subaylar FETÖ’cü darbeciler tarafından enterne edildiler. Başka bir ifadeyle, 10-12 saatlik süre boyunca TSK’da emir komuta zinciri parçalandı ve hükümetin TSK üzerindeki kontrolü kayboldu. “Kontrollü darbe” iddiasının geçerliliği için bütün bunların hükümet tarafından bilerek ve isteyerek uygulanması gerekir.   

Öte yandan, darbecilerin harekete geçtikleri 15 Temmuz, saat 21.00’den kontrolü kaybettikleri ertesi günü saat 06.00’ya kadar hükümetin yanında yer alan, ayaklanmacıları bastırmak üzere harekete geçen askeri birliklere de tanıklık etmedik. Sonuç olarak, TSK üzerinde kontrolünü kaybeden, darbeyi bastırmak üzere hiçbir hazırlığı olmadığı ortaya çıkan bir hükümetin, “kontrollü darbe” yaptığını iddia etmek inandırıcı olmaktan uzaktır.   

“Kontrollü darbe” iddiasının diğer cephesini istihbarat teşkilatlarının faaliyetleri oluşturuyor. Ortaya çıkan bilgiler, İstihbarat’ın bir hareketlenmenin olabileceğini beş saat önce öğrendiği, sağlıklı analiz yapılamadığı ve doğru reaksiyon gösteremediği yönünde. Durum böyleyken, iki üç yıl önce planlaması başlayan bir darbenin tüm yönlerine hâkim olmuş, gelişmeleri yönlendirmiş, darbeyi “kontrollü” hale getirdikten sonra, uygun zamanda ve makul ölçülerde hasarla sonlandırmış bir istihbarat teşkilatından söz etmek, “gerçek zamanlı” fantezi üretmek anlamına gelir.

Ayrıca “darbenin kontrollü” olabilmesi, istihbarat teşkilatlarının FETÖ cephesindeki tüm gelişmeleri yakından izlemesi, duruma göre yönlendirmesi ve buna karşılık FETÖ’cülerin izlendiklerini ve yönlendirildiklerini fark etmemeleriyle mümkündür. Mükemmel bir istihbarat kapasitesi ve İstihbarata Karşı Koyma yeteneğinden söz ediyoruz. FETÖ’nün siyasi, sivil ve askeri bürokrasideki gücü, bağları ve yetenekleri dikkate alındığında, iddiaların naifliği daha iyi anlaşılmaktadır.

NEDEN BAŞARISIZ OLDULAR?

Sonuçta darbe başarısız oldu. Fikrimce, başarısızlık “kontrollü darbe” olduğundan değil, darbecilerin kamu vicdanında karşılığının olmamasından, Erdoğan’ın liderliğinden, bazı general ve subayların şahsi gayretlerinden, TSK’nın çoğunun FETÖ muhalifliğinden ve örgütün yapısal arızalarından kaynaklandığıdır.