BIST 10.478
DOLAR 32,64
EURO 34,93
ALTIN 2.443,46
HABER /  GÜNCEL

Kısır olmak tarihe karıştı

Kısırlığın önemli nedenlerinden embriyonun ana rahmine tutunamayıp düşmesi şu yöntemle giderildi.

Abone ol

Dünyanın ilk tüp bebeği Louise Brown'ın doğumunun üzerinden bugün 25 yıl geçti. Dünya üzerinde 1 milyonun üzerinde bebek bu yöntemle dünyaya geldi. Tüp bebek yöntemi bugün kısırlık tedavisi gören ebeveynlerin en büyük umudu. Yöntem bugün artık o kadar gelişti ki çok yakında rahatça "kısırlık tarihe karıştı" diyebileceğiz. Türkiye'nin ilk tüp bebeği Ece Coker.. Onu Ege Tıp Fakültesi'nde dünyaya gelen Kenan ve Evren Vatan izledi. Bu ilk örneklerin ardından bebek sahibi olan ailelerin sayısı çığ gibi arttı. O dönemde her yüz denemeden ancak üç tanesi başarılı olabiliyordu. Bugün bu rakam yüzde 60'lara ulaştı. Türkiye'de ilk tüp bebek yöntemini uygulayan isimlerden Prof. Dr. Teksen Çamlıbel'e göre, bebek isteyen ailelerin ısrarlı talepleri bu konuda her gün yeni bir adım atılmasını sağlıyor. Örneğin ABD'de bir ay önce uygulanan yapıştırma yöntemi birkaç ay içinde Türkiye'ye de gelecek. Bu yöntem kısırlık tedavisinde yeni bir devrim olarak nitelendiriliyor. Yaklaşık her dört gebelikten üçünün "tutunma başarısızlığı" ile sonuçlandığı düşünülürse, bu ilk kritik basamağın aşılmasının başarı oranını artıracağını anlatan Prof. Dr. Teksen Çamlıbel'e göre, bu yöntem kısırlık sorunu ile savaşan aileler için kazanılmış bir zafer anlamını taşıyor. GEÇ KARAR VERMEYİN Türkiye'de her yedi aileden birinin kısırlık sorunu ile karşı karşıya kaldığı düşünülürse, talep her geçen gün artıyor; bu da yeni teknolojilerin olanca hızıyla Türkiye'ye gelmesini sağlıyor. Prof. Dr. Çamlıbel'e göre bir aile bir yıl boyunca hiç korunmadığı halde çocuk sahibi olamıyorsa, kısırlık sorunu ile karşı karşıya. Kadınların geçmişte rahim içi alet kullanmaları, düzensiz âdet görmeleri, enfeksiyonel bir hastalık geçirmeleri, rahmin doğumsal anomalileri, ileri yaş, alkol, uyuşturucu bağımlılığı hep kısırlık nedeni olabiliyor. Doğum kontrol hapları ise genel inancın aksine, kısırlık tedavisinde olumlu etki yapıyor. Günümüzde kadın kısırlığının artmasının en büyük nedenlerinden biri de kadınların anne olmaya çok geç karar vermesi olarak gösteriliyor. Kadınların büyük bir bölümü kısırlık ihtimali bulunduğunun, bu durum ortaya çıkıncaya kadar, farkına varmıyor. Pek çok kadın vücutlarındaki biyolojik saatin çalıştığını zannediyor; oysa saat çoktan durmuş oluyor. TEKNOLOJİ GELİŞTİ Anne olmak için en ideal yaş 20-25 arası gösteriliyor. Bu yaşlar arasındaki kadınların yumurtlama gücü yüzde 80. Bu oran 35 yaşından sonra yarıya iniyor. Kırk yaşından sonra ise yüzde 25'e düşüyor. Doktorlara göre, kırk yaşından sonraki her yıl, doğurganlık olasılığı bir yıl öncesine göre yarı yarıya azalıyor. Kısırlık tanısının ardından, her çifte uygun bir tedavi yöntemi seçiliyor. "Aşılama" ilk sırada. Yeterli sayıda sağlıklı sperm doğrudan rahim içine yerleştiriliyor. Başarı şansı yüzde 20 olan bu yöntem, hormon ilaçlarının az miktarda kullanılması, tedavinin kısa sürmesi nedeniyle tercih ediliyor. Fakat başarılı olmazsa, çiftler diğer tedavi yöntemlerini uyguluyor. Bir diğer tedavi yöntemi ise mikro enjeksiyon. Tek bir sperm, laboratuar koşullarında bir yumurtanın içine enjekte ediliyor. Laboratuarda anne rahmi kadar uygun bir ortam yaratılarak birkaç gün embriyonun gelişmesi sağlanıyor; sonra en sağlıklı embriyolar annenin rahmine saç telinden daha ince enjektörler yardımıyla yerleştiriliyor. Kalamış Tıp Merkezi Tüp Bebek Ünitesi Psikiyatristi Gülcan Özer, kendisi de kısırlık sorununu yaşadıktan sonra tüp bebek yöntemi ile ikiz bebek sahibi olmuş bir anne. Bugün kısırlık tedavisine giren çiftlere psikolojik destek veriyor. Özer, çiftlere öncelikli olarak şu önerilerde bulunuyor "Öncelikle kendinizi sonra çevrenizdeki kişileri kısırlık ve tedavisi hakkında bilgilendirin. Korku ve kaygılarınızı düzenli aralıklarla eşinize anlatın. Aranızdaki dostluğu geliştirmeye çalışın. Zaman zaman depresyon ve kaygı dönemleri olabileceğini unutmayın." Kenan ve Evren kardeşler arkadaşları için sıradan birer delikanlı. Ama onlar Türkiye'nin ilk tüp ikizleri. Nermin ve Münir Vatan çifti, yıllarca kısırlık tedavisi gördükten sonra onlara kavuştu. O dönemde tüp bebek yöntemi tüm dünyada tartışılıyordu. Kimilerine göre doktorlar, Tanrının işine karışıyordu! İlk tüp bebek Ece Coker'in ardından Ege Tıp Fakültesi'nde dünyaya gelen Evren ve Kenan kardeşler bugün Anadolu Liseleri Sınavları'na hazırlanan birer delikanlı. Kendilerini özel hissetmediklerini ısrarla söyleseler de, onların ardından Türkiye'de binlerce tüp bebek dünyaya geldi. Bu bebeklerin her biri kısır aileler için bir umut anlamını taşıyor. ANNE OLMAK İÇİN 22 YIL BEKLEDİ Sibel Tuzcu, 41 yaşında anne olana kadar tam 22 yıl beklemiş. 20 yaşında evlenen ancak rahmi küçük olduğu için anne olamayacağını öğrenen Tuzcu, hormon tedavisi görmüş. 24 yaşında ilk eşinden ayrılmış. 13 yıl bekar kalan Tuzcu, ikinci kez evlenmiş ve minik oğlu Fuat'ı kucağına almış. 40 yaşında menopoza girdiğini öğrenmiş. Ancak yine anne olmak istiyormuş. Uygulanan tedaviyle bu kez kızı Melissa (üstte) dünyaya gelmiş. Şimdi, internette bebekistiyorum.com adresinden çocuk sahibi olmak isteyenlere yardımcı olmaya çalışıyor. (Sabah)