BIST 10.479
DOLAR 32,28
EURO 35,04
ALTIN 2.475,05
HABER /  POLİTİKA

Kimler barajın altında kalır?

Seçimde ne olur sorusuna Günay, MHP'yi suçlayarak başladı, diğer partilere ise..

Abone ol

Sürpriz bir şekilde AK Parti saflarına katılan ve, 22 Temmuz seçimleri için Recep Tayyip  Erdoğan'ın ardından İstanbul 1. bölge 2. sıradan aday gösterilen Ertuğrul Günay, Vatan Gazetesinden Mine Şenocaklı'ya konuştu.

MHP VE DP BARAJI AŞAMAZ!
 
Seçimlerde ne olur?

AKP iktidar olur. Koalisyon olmaz. Üçüncü bir partinin barajı geçip geçemeyeceği çok şüpheli. DYP ve ANAP birleşebilseydi belki barajı geçebilirlerdi.

Ya MHP?

Görülmüyor. Bakın MHP'nin Türkiye'yi yönetme vizyonu yok. MHP terörün yarattığı öfkeden, kırgınlıklardan kaynaklanan bir yeri istismar ederek siyasette varlığını sürdürüyor. O şekilde 1999'da yüzde 18'lere çıktı. 1999'dan 2002'de geldiğimiz süreç felaket. Türkiye'yi yönetme iddiası olmayan bir partinin halktaki yansımaları son derece düşüktür.

Genç Parti?

Genç Parti akla aykırı. Hiçbir programı, hiçbir geçerli iddiası yok. Barajı aşamaz.

Herkesin merak ettiği soruyu Günay'a sordum: AKP içinde bir Mumcu örneği olmazsınız değil mi?

AKP içinde bir Erkan Mumcu örneği olmazsınız değil mi? Önce "İnşallah!" dedi, sonra devam etti: "Katiyen böyle bir örnek yaratmak ve yaşatmak istemem."
 
AK Parti içinde yeni bir Erkan Mumcu örneği olmazsınız değil mi?

İnşallah... Katiyen... Böyle bir örnek yaratmak ve yaşamak istemem. Ben Erkan Mumcu'yu arkadaş olarak tanırım, severim. Abisi konumundayım. Ama yaptığı olmadı. Bu kadar söyleyeyim.
 
Ama AK Parti'de de, CHP'de de aynı korku var. AK Parti'yi parlamentoya girmenin aracı olarak kullandığınızı düşünüyorlar...

Hayır. Böyle bir niyetim yok. Ben AK Parti'yi parlamentoya girmenin bir aracı olarak görmüyorum. Bunu uygun bulmam, kendime de yakıştırmam. Ben AK Parti içinde bir sosyal adaletçi damarın gelişeceğini umuyorum ve bunu Türkiye için olumlu buluyorum.

Siyasetteki yapay ayrılıkların önümüzdeki süreçte azalacağına inanıyorum. Türkiye'deki tartışmanın etnik köken ve dinsel nedenlerle değil, doğrudan doğruya gelirle, geçimle ilgili olması gerektiğini düşünüyorum.