BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  DÜNYA

Kimden gelirse gelsin bu film çok eski bir film

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, Taksim Gezi Parkı’nda sergilenen filmin çok eski bir film olduğunu söyleyere...

Abone ol

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, Taksim Gezi Parkı’nda sergilenen filmin çok eski bir film olduğunu söyleyerek, "Sokaktaki eylemler, sokaktaki öfke iktidar belirlemeye kalkarsa bunun adı demokrasi olmaz" dedi.
BBP Genel Başkan Yardımcısı ve 12 Eylül Ülkücü Mağdurları Komisyon Başkanı Remzi Çayır, yazılı bir açıklama yaparak son günlerde yaşanan ve Taksim Gezi Parkı protestosuyla başlayan olayları değerlendirdi. Çayır, “Masumane, sadece birkaç ağacın koparılıp koparılması veya Gezi Parkının düzenlenmesiyle ilgili ortaya konan görüşlere karşı çıkmayla başlayan bir hareket ne yazık ki bazılarının ekmeğine yağ sürdü. Kimden gelirse gelsin film gerçekten çok eski bir film. Seyrede geldiğimiz film bizimde gençlik yıllarımızda bizimde bedel ödeyerek bir şekilde yaşadığımız ve içerisinde bulunduğumuz o filme de benziyor” diye konuştu.
Herkesin protesto hakkını kullanabileceğine vurgu yapa Remzi Çayır, “Bir toplulukta farklı görüşlerin de seslendirilmesi, yer bulması demokrat olmanın da bir gereğidir. Demokrasinin de gereğidir. Sadece çoğunluğun sesini çıkardığı azınlığın baskı altına alındığı rejimlerin adı demokrasi olamaz. Dolayısıyla da herkesin kendini rahatlıkla ifade edebildiği protesto hakkını kullanabildiği, memnuniyetsizliğini dile getirebildiği bir ortam olmalıdır” diye konuştu.

"SANDIĞI SOKAK BELİRLEMEZ"
Remzi Çayır, sokakları yakıp yıkanlara ise tepki gösterdi. "Sokakları, iş yerlerini, otobüs duraklarını, otobüsleri veya insanları şu yada bu şekilde rencide etmek onları yok etmek, sokakları yaşanılmaz kılmak doğru bir davranış değildir" diyen Çayır şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ankara Kızılay’da göstericilerin ortasındaydım. Birçoğuyla görüştüm. Taş atanla da görüştüm normal bir kenarda durmuş gazdan etkilenmemeye çalışan ama protesto grubu içerisine olan gençlerle de görüştüm. Birçok isimle karşılaştım yani grup anlamında ideolojik olarak bakan da bakmayan da vardı. Bu hareketi kendisi için bir çıkar yol, çok güzel bir ortam olarak gören hastalıklı bir, Türkiye’de geçmişten beri hala devrim, komünist dünya, sürekli devrim diyen hastalıklı bir grup var ne yazık ki. Bu grup bu zamanları çok iyi koklamakta sisli ve puslu havaları gözetlemekte ondan sonra kendisine ait bir yer edinmekte, zaman zamanda provoke edebilmektedir kitleleri.
Dün gördüm taşı eline alıp polise atan, durağı yıkan camları kıran, iş yerlerini tahrip eden insanların bir türlü onarılmaz bir ideolojik saplantı içerisinde olan bir insan grubunun yaptığını gördüm. Çoğunluk biraz daha sakin, biraz daha itidalliydi.
Hala sokaktan sandığa gitmek isteyen bir anlayış var Türkiye’de hala darbe ortamlarını şu yada bu şekilde meşru sayan darbe önce zeminleri hazırlamaya çalışan bazı sivil akıllar var. Hala uslanmamış bir türlü demokrasi ile barışmamış insanların olduğu görünüyor. Halbuki sandığı sokak belirleyemez. Yani sokaktaki eylemler sokaktaki öfke iktidar belirlemeye kalkarsa bu oyunun adı demokrasi olmaz. O zaman Afrika ülkelerinde erken kalkan çavuşun darbe yapması gibi bizim ülkemizde Allah etmesin buna döner. Böyle bir ortamı kimse istemez. Kaldı ki millet iradesinin tecelli etmesini engellemeye çalışan millet iradesini yok sayan kaba kuvveti öne çıkarıp iktidar çıkarmaya çalışanların karşısında Allah’ın izniyle milletin her zaman yanında yer almış 28 Şubat, 27 Mayıs’ta, 27 Nisan’da hep milletin yanında yer almış Büyük Birlikçiler ve Alperenler onlara izin vermeyecek diye düşünüyorum.”

"ABD’NİN TÜRKİYE’Yİ ELEŞTİRMESİNİ KINIYORUM"
BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, Büyük Birlik Partisi olarak kendilerinin milletin yanında durduklarının altını çizdi. "Biz millet nerdeyse orda olmakla, milletin menfaati nerdeyse orda olmak zorundayız" diyen Çayır, "Aksi taktirde sokaktaki güç gösterisi iktidarı belirlemeye çalışırsa sokaktaki nümayişlerle siz iktidarı devirmeye çalışırsanız bu tür eğilimlerin adı demokrasi olmaz. Darbecilik olur, anarşizm olur, teşviş olur. Dolayısıyla olayları iyi okumak gerekir" dedi.
Sokakları yakıp yıkanlara seslenen Çayır, "Allah aşkına taşla, tüfekle veya ortalığı kırarak dökerek, devrim provası, sürekli devrim diyerek Türkiye’de hiçbir şeyin değişmeyeceğini bilmelidir arkadaşlar" diyerek, ABD’nin yaptığı açıklamaları da eleştirdi. Çayır şunları kaydetti:
"Amerika’nın buradaki tutumunu ben çok dikkat çekici ve anlamlı buldum. 2 günde 3 defa sözcüsünün çıkıp Türkiye’yi şu veya bu şekilde dolaylı bir şekilde eleştiren ifadeler kullanmasını kınıyorum. ABD’de de nümayişler olur Aynı şey Amerika’da da olur, Amerika’da nümayişler, buna benzer hadiseler olur. Tutup bugün son kez Türkiye’deki vatandaşları uyarmasını da bu anlamda kınıyor ve kendi işine bakmasını istiyorum. Türkiye’de insanımız sağcısı-solcusu, ülkücüsü-devrimcisi, CHP-AKP’lisi kimse, biz Allah’ın izniyle kendi meselemizi çözecek kudret ve anlayıştayız.”
(İHA)