BIST 10.400
DOLAR 32,23
EURO 34,95
ALTIN 2.412,19
HABER /  GÜNCEL

Kıbrıslı liderlerden seçim yorumları

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Lideri ve Başbakan M.Ali Talat, "Biz herkesin hükümeti olacağız" diyerek birlik çağrısı yaptı. İşte diğer liderlerin değerlendirmeleri.

Abone ol

KKTC'deki genel seçimlerden birinci parti olarak çıkan Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) lideri ve Başbakan Mehmet Ali Talat, partisinin bu seçimden başarıyla çıktığını, ancak bu başarının CTP'yi ''kendi güçlerini abartma noktasına getirmeyeceğini'' belirterek, ''Biz herkesin hükümeti olacağız'' diye konuştu. Talat, Saray Otel'de kurulan basın merkezinde açıklamalarda bulundu, Türk ve Rum gazetecilerinin sorularını yanıtladı. Başbakanı olduğu hükümetin kısa süre sonra Cumhuriyet Meclisi'nde azınlığa düştüğünü ve kendilerinin o günden bu yana daha güçlü ve istikrarlı bir hükümet için seçim çağrısında bulunduklarını hatırlatan Talat, seçim sonuçları henüz kesinleşmemekle birlikte, partisi CTP'nin oylarını yaklaşık 10 puan artırdığını ifade etti. Talat, ''Kıbrıs Türk halkı, çözüm ve barış isteyen, adanın bütünleşmesini isteyen'' tutum sergilediğini belirtti. Hangi partiye oy vermiş olursa olsun, adada kalıcı, adil, eşitlikçi çözüm isteyen herkesin kendilerine destek olmasını isteyen Talat, ''birlik ve beraberlik'' çağrısında bulundu. Partisinin 50 sandalyeli Meclis'te 25 milletvekilliği aldığına işaret eden Talat, ''25'ten fazla bile olsaydı, bize oy vermeyenleri rahatsız etme anlayışımız, potansiyelimizden yararlanma yaklaşımımız olmazdı'' diye konuştu. ''Biz herkesin hükümeti olacağız'' diyen Talat, toplumsal uzlaşmayı en iyi şekilde oluşturacak hükümeti kuracaklarını kaydetti. Talat, ''Tekrar tekrar söylüyorum, elde ettiğimiz büyük başarı bizleri kendi gücümüzü abartma noktasına taşımayacak. Bu teveccühe layık olmaya çalışacağız, herkes bizim kardeşimiz'' dedi. Kendisinin cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağına partisinin organlarının karar vereceğini ifade eden Talat, bir milli mutabakat hükümeti kurmayı düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine, Kıbrıs Türkünün çok karmaşık ve detaylı politikalar belirlemesi gereken bir dönemde olduklarını, bu koşullarda milli mutabakat hükümetinin çok uygun olmadığını kaydetti. Talat, Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un son dönemdeki bazı açıklamalarının hatırlatılması üzerine, Kıbrıs sorununun Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türkler arasında olduğunu belirtti. Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin garantör ülke olduklarını, Türkiye ile Yunanistan'ın ayrı öneme sahip olduklarını kaydeden Talat, ''Ama sorunun çözüm adresi Kıbrıs'' diye konuştu. Papadopulos'un, sorunun Türkiye ile ''Kıbrıs Cumhuriyeti'' arasında bir sorun olduğu şeklinde bir izlenim yaratmaya çalıştığını ifade eden Talat, ''Ancak şansı yok, sorun Kıbrıs'ta iki taraf arasındadır, bu uluslararası sorunun temel aktörleri Türk ve Rum Kıbrıslılardır'' diye konuştu. Partisinin başarısında öngörülerinin doğru çıkmasının önemli rol oynadığını belirten Talat, Nisan ayında adada Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacağını hatırlatarak, şunları söyledi: ''Bütünlüklü ve köklü iktidar değişikliğine gidiyoruz. Bunun ilk adımı bugündür. Kıbrıs Türkünün bölücü değil, birleştirici olduğunu bir kez daha dünyaya duyurmuş olacağız.'' Talat, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın, yeni bir görüşme başlatma arzusunu belli etmesi için, tarafların bu kez çözüme gidecekleri konusunda kararlı olduklarına ikna olması gerektiğini belirterek, 3 Ekim'e kadar adada çözümün mümkün olduğunu, ancak bunun Rum kesiminin yaklaşımına bağlı olduğunu ifade etti. Başbakan Talat, istikrarlı politikalarını devam ettirdikleri sürece, dünyanın izolasyonları kaldırma yönünde daha kararlı olacağını kaydetti. SERDAR DENKTAŞ KKTC Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, KKTC halkının bugün yapılan erken genel seçimlerde verdiği oylarla hükümetin politikalarına onay verdiğini gösterdiğini söyledi. Saray Otel'de kurulan basın merkezine eşi Müge Denktaş ile gelen Serdar Denktaş, açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Seçim sonuçlarının ''halkın hükümete onay vermesi'' anlamına geldiğini ifade eden Denktaş, hükümetin büyük ortağı olan Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) daha fazla onay aldığını belirtti. ''Geçtiğimiz bir yıllık dönem boyunca ortaya koyduğumuz performansın reddedilmemiş olması bizi sevindirdi'' diyen Denktaş, az da olsa oy oranlarını artırdıkları için memnun olduklarını, ancak çok az oy farkıyla Güzelyurt ve Magosa'da birer miletvekili kaybettikleri için üzüldüklerini kaydetti. DP'ye destek veren ya da vermeyen tüm KKTC vatandaşlarını, seçimlerdeki olgun tavırlarından ötürü kutladıklarını ifade eden Denktaş, ''Sonuçlar bizi çok sevindirmedi, üzmedi de'' diye konuştu. MUSTAFA AKINCI KKTC'de bugün yapılan seçimlerde 50 sandalyeli Cumhuriyet Meclisi'ne 1 milletvekili sokabilen Barış ve Demokrasi Hareketi (BDH) lideri Mustafa Akıncı, seçim sonuçlarına ve KKTC halkının kararlarına saygılı olduklarını söyledi. Saray Otel'de kurulan basın merkezinde açıklama yapan Akıncı, seçim sonuçlarının ''hayırlı olmasını'' diledi ve ''Az oy almış olmamız, BDH'nın fikirlerinin yanlış olduğunu göstermez'' diye konuştu. ''BDH'nın KKTC'nin geleceği için, Annan Planı çerçevesinde birleşme için, ekonominin iyiye gitmesi için ve Kıbrıs Türkünün kendi kendini yönetmesi için mücadelesine devam edeceğini'' söyleyen Akıncı, mecliste yeterince sandalye alamadıklarını, ancak yeni bir parti olarak seçimlere yeterince örgütlü giremediklerini belirtti. ''Partisinin kaybettiği oyların nereye gittiğinin'' sorulması üzerine, ''Büyük ihtimalle CTP'ye gitmiştir'' diyen Akıncı, seçimlerden birinci parti olarak çıkan CTP'yi ve lideri Mehmet Ali Talat'ı kutladı. AB KOMİSYONU SONUÇLARDAN MEMNUN AB Komisyonu, KKTC seçimlerinin sonuçlarını memnuniyetle karşıladığını açıkladı. Komisyon, yazılı açıklamasında, seçim sonuçlarının, Kıbrıslı Türklerin AB ile bütünleşmeye hazırlık iradelerini yansıttığını ve Kıbrıs'ta birleşmeden yana olduklarını gösterdiğini belirtti. Açıklamada, Komisyon'un, ''Kıbrıslı Türklerin izolasyonuna son vermek, sorunun çözümüne katkıda bulunmak ve Türk toplumunun ekonomik gelişmesini sağlamak amacıyla, Kuzey Kıbrıs ile ticarete yönelik özel koşullar belirlenmesi ve öngörülen 259 milyon avroluk mali yardım önerilerinin süratle işlerlik kazanması için çaba harcamaya kararlı olduğu'' da ifade edildi. Komisyon, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasına yönelik çabalara destek vermekte kararlılığını da vurguladı.